9. bölüm•özür dilerim

975 11 0
                                    

Poyraz'dan
Boğazım düğümlenmişti. Ne demeliydim? 'bebeğimiz iyi nil.' mi demeliydim? Nasıl söyleyecektim? Hayatımda korkuyu iliklerime hissettim.

"Sonra konuşalım mı Nil?"

Yüzünde anlayamadığım bir ifade vardı benim içimi görmek istedi sanki ardımdaki yüzü görmek istedi

"Hayır poyraz. Söyle şimdi."

Söyleyemezdim.

"Nil ben yapamam."

Dedim çaresizce.

"Ne bok oldu! Söyle çabuk çıldırtma beni!"

Şimdiden sinirlenmeye başlamıştı suçlusu bendim. suçluydum.

"Nil kurşun tam karnına isabet etmiş o yüzden..."

Devamını getiremedim boğazıma bir yumru oturdu. Bu kadarını söylemem bile bir mücizeydi.
Yüzü sinirli, kasıntı bir hal almıştı.
Bana suçlayıcı gözlerle baktı gözünden bir yaş döküldü. Yanına yaklaşıyordum ki

"Çık odadan."

Ona anlamaz gözlerle baktım. Ona ben destek olmazsam kim olucaktı?

"Nil"

"Poyraz çık odadan"

Elimden gelen hiç bir şey yoktu istemesem de odadan çıktım.

Nil'den
Odadan çıktı kapı kapandı ama sanki o hala burdaymış gibi nefretle bakıyordum odanın her köşesine.
Her bok onun yüzündendi. O işlerle uğraşmasa bebeğim yaşıyor olabilirdi.
Bu sinirle bunları ona söyleyebilirdim. Karnımda bir bebek yoktu ve suçlusu o.
Karnıma dokundum hissetmek istedim, bebeğimi hissetmek istedim.
O kötüydü ve bebeğim onun yüzünden yoktu.
Onun yüzünden hissedemiyordum.
Kapı açıldı. İçeri poyraz'ın korumalarından biriydi herhalde. Siktiğimin adamı! Kendisi giremiyor diye adamını mı yollamıştı.

"Ne işin var burda? Çık odadan. Sikik patronuna da söyle gitsin. Beni beklemesini istemiyorum."

Adam fişlerin oraya yaklaştı.

"Ne yapıyorsun? Çık odadan!"

İki fişi de birden çektiğinde nefessiz kaldım. Sonra ise kafamın altındaki yastığı çekip aldı,ellerini yastığın iki tarafına yerleştirdi ve yüzüme yaklaştırdı

"Nil Öztürk. Dün evlenmiştiniz değil mi? Çok yazık. Senin gibi zeki bir kadın bu hayattan silinecek. Poyraz Öztürk'ün karısı olmak pek te iyi değilmiş sence de öyle mi? Neyse sohbet faslına sonra geçeriz. Sakın korkma seni boğmam. Değerli bir kozsun sonuçta."

Adam ağzımı ve burnumu kapatıcak bir bezi bastırdı ağzıma, bayılmam içindi büyük ihtimalle. Nefesimi tuttum ve kalan son gücümle adamın yüzüne yumruğumu geçirdim. Adam sarsıldı. O dikkatini oraya vermişken zorlukla ayağa kalktım ve koridora çıkıp bağırdım.

"Poyraz! Yardım et!"

İki yanıma da baktım ama o yoktu.
Tek çarem poyrazdı ama yoktu.

"Siktir!"

Diye hırladım dişlerimin arasından. Ayakta bile duramayacak kadar güçsüzdüm.

"Aa Nil? Hiç yakışıyor mu sana bu hırçın haller?"

Dedi arkamda olan adam hemen yüzümü ona döndüm.

"Bana bak! Bana bir adım daha atarsan seni sikerim!"

"Bu halle mi? Çok komiksin."

Şimdi tüm gücümü toplamalıydım.
Şimdi fark ettiğim yaralı olan elimi sıktım ve ona yaklaşıp yüzüne bir yumruk daha indirdim. Sonra ise kasıklarına vurdum acıyla yere düşmüştü bile. Ama hâlâ yüzünde o alaycı gülümsemesi vardı.

𝑍𝐸𝑉𝐾'𝑇𝐸𝑁 𝐷𝑂̈𝑅𝑇 𝐾𝑂̈𝑆̧𝐸Where stories live. Discover now