11.BÖLÜM,MEZARLIK

318 4 0
                                    

.Tüm gece poyrazı kontrol ederek geçmişti.  Uykusuzdum ama o iyiydi.

Bazı insanlar vardır hayatta,gerçekten ailedirler. Poyraz benim ailemdi,poyraz uğruna herşeyi yapabileceğim tek insandı. O aileydi. Sevgim sonu olmayan bir mezarlıktı. 

Önümdeki okumma kitabının sayfasını çevirdim,poyraz uyuyordu. Ateşi akşama göre düşüktü. Ben bunları düşünmekten kitabı okuyamazken gözlerini araladı. Yüzümü inceledi.


"Günaydın."

Dedim ifadesizce.

Gözlerini ovuşturdu, ardınan yatakta oturur pozisyona geldi.

"Ne oldu dün akşam,sadece halsiz olduğum aklımda."

Oturduğum yerden kalktım,yanına gittim ve elimi anlına koydum. İyiydi,ateşi yoktu.

"Biraz ateşin vardı ama geçmmiş."

Konuşmamızı bölen şey poyrazın telefonu oldu. O uzanmadan ben aldım telefonu. Korumalarımızdan biri arıyordu,açıp kulağıma götürdüm.

"Abi 103te işler karıştı,buraya gelmen lazım."

Aceleyle ayağa kalktım. 103,kumarhanemizin ismiydi. 

"Kaan nil ben,poyraz hasta ama ben geliyorum. Beş dakikaya ordayım."

"Tamam yenge bekliyorum."

Telefonu kapattım ve dönüp yatağa fırlattım,poyraz ayaklanmış bana doğru geliyordu.

"Oraya tek gitmiyceksin nil."

Tek kaşım havalandı cümleleriyle.

"Yat yatağa,aklından sakın oraya gitmeyi geçirme poyraz."

O yatağa geri otururken üzerime siyah blazer ceket,altıma siyah pantolonumu geçirdim. Evden hızla çıktım. Kapıdaki korumalar dikkatle bana baktılar.

"Poyraz evden çıkmasın, bir kaçınızda benimle gelin." 

Korumalarımız başı tarık abi onlara döndü,

"Nil hanımın kesin talimatını duydunuz,güney,adem,hazar ve kaya siz bizle gelin."

Neredeyse 3  dakika  içinde ayarlamıştı herşeyi.

Arabada giderken ne olduğunu düşünüyordum sadece. Kavga,dövüş, ya da genç bir çocuk bulmuşlardı içeride. 

Tam 5 dakika. Holdinge varmıştık. Hızlı adımlarla içeri girdim tam ilerliycekken kadının tiz sessini duydum.

"Hanımefendi giremezsiniz."

Arkamı dönüp kızı süzdüm.

"Pardon."

Dedim sorar gibi.

"Elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz oraya."

Bu kızın simasını yeni çıkarabilmiştim.  Zeren. Ona dik dik baktım.Sonra ise cebimden kartımı çıkardım.  Onun yüzüne doğru uzattım.

[VIP NİL SOYDAN 103 

POYRAZ ÖZTÜRK. ]

"Merhaba zeren, Seni görmek beni çoook mutlu etti. Nasıl mutlu olduğuma inanamazsın." 

Yavaş haraketlerle tarık abiye döndüm. 

"Kovun." 

Zeren tam sinirle bana doğru atılacakken tarık abi ve hazar onu kollarından yakaladılar. 

"Seni öldüreceğim,sen poyraz gibi birini haketmiyorsun. Bencil.nankör."

Bana hakaretlerini sıralarken ben karşısında gülüyordum sadece. 

"İnsanlar ikiye ayrılır zerencim. Üst sınıflar ve alt sınıflar."

sinirle bana bakan yüzüne yaklaştım.

"Kendine sor bakalım. Ben alt sınıf mıyım,yoksa alt sınıf mıyım."

Cümlelerim beni tekrardan güldürürken o sinirliydi.

Daha fazla oyalanmadan asansöre bindim ve 3. kata bastım. Asansör aşşağı inerken etrafı inceliyordum. 3. kat en alt kattı,kumarhane en alt kattaydı. 3. kata sadece VIP kartı olanlar girebiliyordu. Kaçak giren gençler dışında tabii. 

Asansörün kapıları açıldı, küçük dünyamıza hoşgeldiniz.


MİLLLLEEEEEEEEEEEEEEEEET,UYANIIIN DOĞDU GÜNEŞİMİİİİİİİİİİİİİİİZZZZZZZZZZZZ. Dünyama hoşgeldiniz,nil ve poyraza hoşgeldiniz. Uzun süre burdayız gibi,keyfinizi çıkarın.

𝑍𝐸𝑉𝐾'𝑇𝐸𝑁 𝐷𝑂̈𝑅𝑇 𝐾𝑂̈𝑆̧𝐸Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt