Sangue Del Peccato

7.3K 840 1K
                                    

Müthiş takipçilere sahip olduğumu bir kez bana kanıtladığınız için teşekkür ederim. Santo diablo'nun aldığı ilgi fazlasıyla hoşuma gidiyor :) bir çocuğunuz emojilere anlam yüklediğin gördüm doğru yoldasınız diyebilirim :) ama her biri çok farklı anlam içeriyor haberiniz olsun.

Tekrar bir hatırlatma yapıyorum Santo diablo benim oluşturduğum bir evrende geçmekte bu yüzden hayır o öyle olmaz yorumlarını görmek istemiyorum. Sadece Remedy'nin hayal gücüne izin verin ve bolca keyif alın :)

Remedy keyifli okumalar diler
(。・‧̫・。).**♡

~

Tehlikesin sen. Monoton hayatımın tehlikesi. Lakin sen olduğun için susup seveceğim tehlikeyi.

Ruhumu bir yaprak misali rüzgar olup savur diye susacağım. Dedim ya sevgilim,tehlikeyi sen olduğun için seveceğim. Tehlikem olup beni içine çek diye çabalayacağım.

Zira ölümlü ruhuma ölümsüz ruhundan başka bir ruh kâfi gelmez. Yakışmaz rengime. Ölümlü ruhlar değildir sahibim, ölümsüz ve ebedidir sahibim, tıpkı ebedi aşkım gibi...

~remedy

~

03/12/18

Giydiği beyaz önlüğün bir düğmesini daha açtı Taehyung. Sıkıntıdan şuracıkta bayılmasına ramak kalmıştı. Derin bir nefes verip elindeki tonla kağıdı masaya bırakıp babasına rağmen giydiği koyu yeşili deri şortunu tamamen kapatan beyaz önlüğün uçlarını tuttu.

Aralık ayına rağmen laboratuvarın sıcaklığı canına tak ettirmiş onu çok bunaltmıştı. Bu yüzden iki kenarından tuttuğu önlüğün uçlarını birbirine bağlayıp uzun beyaz önlükten krop yapmayı denedi.

Önlüğün bağlandığı için kıvrılıp belinde toplanan kumaşı belinde kaba bir görüntü oluştururken genç adam bunu pek umursamadı. Uzun kalan kenarlar belinden aşağı sarkarken deri şortunun arka cebine koyduğu telefonu eline alıp siyah ekrandan saçlarına baktı. Saatlerdir bir oraya bir buraya koşturup durduğu için fön çektiği ipek mavi saçları oldukça dağılmıştı.

Genç erkek bu görüntüye karşı memnuniyetsizlikle oflayıp boşta kalan eli ile düzeltebildiği kadarıyla saçlarını düzeltti. En sonunda pes edip elde ettiği en iyi görüntüye karşı iç çekip bu defa siyah ekrandan dudaklarına baktı. En sevdiği dudak nemlendiricisinden eser kalmamıştı.

Paspal haline siniri bozulsada en sonunda önemsememeyi seçip telefonunu eski yerine koyup masa üstüne bıraktığı kağıtları yeniden kolları arasına aldı.

Adımları onu istediği yere ulaştırdığında yorgunlukla derin bir nefes alıp elindeki kağıtları önündeki masa üstüne bıraktı. "Jimin bunları sana teslim etmemi söylediler" dedi elleri bağladığı için kalınlaşan belini buldu.

"Teşekkür ederim Taehyungssi." dedi Jimin arkadaşına kocaman tebessüm edip masası üstüne konulan kağıtları kendi önüne aldı.

"Babamı gördün mü? Uzun süredir ortalıkta yok?" diye merakla maviler etrafta gezinirken sual ettiğinde Jimin sandalyesine oturup derim bir nefes aldı. "Zemin kattan apartopar çıktılar beş dakika önce." diye yanıt verdiğinde göz bebekleri ilgi öle büyüyen Taehyung'un maviler arkadaşını buldu.

"Nereye gittiler ki?" diye ikinci bir soru sorduğunda Jimin elindeki kedi figürlü kalemi kağıtların üstüne bırakıp arkadaşının mavilerine baktı. "Vallahi biliyorum nereye gittiler. Ama laboratuvardan acele ile çıktıklarını gördüm." dediğinde Taehyung'un dudağının kenarı aklına gelenle hafifçe yukarı kıvrıldı. "Sağol Jimin-ah." dedi yüzünde gizlemeye çalıştığı tebessümü büyüdü.

Santo diablo ¦ TaekookWhere stories live. Discover now