Santo diablo ¦ Taekook

Sello

Normalde iki bölüm atacaktım ama bu sıralar çok yoğun olduğum için yetişmedi. Yakında okulum açılacak bu yüzden pek müsait olamıyorum. Umarım anlarsınız :((

Bu gece yazabilirsem yarına atmaya çaılışırım bölümü. Ama yarında gelmezse özel bölüm atarım normalde atmayacaktım çünkü.

Her neyseeee bu bölümü crazy in love dinleyerek okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız. :D

Remedy keyifli okumalar diler
(｡・‧̫・｡).*＊♡
.
.
.

Ardından vampirin soğuk ellerini yüzünden ayırıp ilerlemeye başladı. Vampir neler olduğunu idrak edemezken uzaklaşan erkeğin yanına önüne geçip ellerini tuttu. "Eve dönelim. Ben ne duymak istiyorsan sana anlatacağım." dedi.

Taehyung hafifçe tebessüm edip ellerini vampirin ellerinden çekti. "Kendim bulacağım" dedi ciddiyetle, bir adım öne attı. Lakin vampir geçmesine müsaade etmek yerine kollarını ince bele doladı. "Mavi. Eve dönelim. Ne bilmek istiyorsan anlatacağım, söz veriyorum." dediğinde Taehyung iç çekti.

"Yalan söylemeyeceğini nereden bileceğim?" diye sorduğunda vampir kaşlarını çattı. "Mavi'm. Sadece doğruları anlatacağım." dedi ciddiyetle. Bunun üzerine Taehyung belini saran kollara tutundu. "Pekala o zaman soracağım soruya cevap verirsen seninle geleceğim." dedi. Mavileri kırmızılara titrekçe bakıyordu. Tıpkı pençelerden kurtulmak isteyen ürkek yaralı bir ceylan gibi...

"Annemi tanıyorsun değil mi?" diye sordu titrekçe.

Jungkook'un kırmızı irislerine okyanuslar karışırken Taehyung kırgınca tebessüm etti. "Cevap vermeyecek misin?" diye ikinci bir soruyu peşi sıra eklediğinde vampir iç çekti. "Evet. Baban ile süregelen husumetimiz var. Karısını da bütün  ailesinide tanıyorum. Seni tanıdığım gibi." dedi. Bir adım geri çekilip ellerini sardığı ince belden çekti ardından Taehyung'un elini tuttu.

"Bunu öğrenmen için buraya kadar gelmemize gerek yoktu mavi. Mantık kurabilen herkes annenin tanıyor olabileceğim kanısına varırdı. Üşüyeceksin eve dönelim." diye devam edip gitmek için bir adım attığında Taehyung histerik bir gülüş sunup elini soğuk elden çekti.

"Sen git. Ben gerçeği öğrenmeden dönmeyeceğim." dedi ciddiyetle. Bunun üzerine vampir sabır dilercesine sert bir nefes çekti ciğerlerine. "Güzelim, sorduğun soruya cevap verdim. Ne yapmaya çalışıyorsun?" diye sorduğunda Taehyung kaşlarını çattı.

"Beni geçiştirmeye çalışıyorsun Jungkook. Mantık kurabilen herkes bunu anlar" dedi ima ile. Bunun üzerine vampir siyah saçlarını karıştırıp burnundan derin bir nefes verdi. "Taehyung,  ne oluyor sana? Asıl derdin ne?" dediğinde Taehyung dolan gözlerini kırpıştırdı. 

"Derdim gerçekleri öğrenmek. O gördüklerim." dedi sıkışan yüreğine karşılık yumruklarını sıktı. "O gördüklerim benim geçmişimdi!" diye eklediğinde vampir şaşırmadan edemedi. Taehyung sandığın daha zeki aynı zamanda oldukça saftı.

"O gördüğün saçmalıklar hiçbir şey ifade etmez mavi. Her biri kabustan ibaret." dedi bir adım öne atıp Taehyung'a yaklaştı. "Bunlara itimad edip buraya gelmen " diye ekleyip sustuğunda fırtınalı okyanuslar kan kırmızısı irisleri buldu.

"Gelmen ne ? Çocukça mı? Aptalca mı? Ne?!" dedi öfkeyle. Sol göz pınarından güzel çehresine süzüldü sıcak sıvı. "Gördüklerim sadece bir kabus değil. Bunu sende biliyorsun. Tanrı aşkına Jungkook neyi öğrenmem bu kadar korkutuyor seni?!" diye eklediğinde vampir kaşlarını çattı.

"Ne ima ediyorsun sen ?" diye sordu derin sesi getirdi kasveti. "Annemin sizin cadınız olduğunu biliyorum. Babanı ve seni gördüm!" dedi sertçe. Tutamadığı göz yaşları aktı. Jungkook şaşıp kalırken sağ elini yumruk yapıp sıktı sertçe.