Santo diablo ¦ Taekook

Sangue diverso

Kaç gün oldu saymadım wattpadden göçeliii.

Geri döndümmmmmm. Umarım herkes iyidir. Çok özledimmmm 🥺🥺🥺♥️♥️♥️♥️

Remedy keyifli okumalar diler
(｡・‧̫・｡).*＊♡

.
.
.

Salon Hyunjin'in ve Yoongi'nin sesleri ile dolarken Yeji oflayıp oturduğu yerden kalktı. Adımları onu Ryunjin'in odasına ulaştırdığında kapıyı çalıp içeriye girdi. Ryunjin gelen sesle yüz üstü yattığı yatakta doğrulup gelen kişiye baktı. "N-neden geldin?" diye çekinerek sorduğunda Yeji iç çekip önce yatağa oturdu ardından başını Ryunjin'in bacağına koyup gözlerini kapattı.

"Benden nefret ediyorsun." dedi iç çekti. Ryunjin dolan gözlerini kırıpıştırdı. "Ne ölmeme nede gitmeme izin veriyorsun. Ne yapmamı beklerdin?" diye sorduğunda Yeji yutkundu. "Mühürlüsün Ryunjin. Benden uzağa gidersen ölürsün. Bu açığa çıkarsa ölürsün. Yanımda kalmak zorundasın." dedi.

Ryunjin akan göz yaşlarını sertçe silip yutkundu. "Senin yüzünden. Gitmeyeyim diye mühürledin beni. Yasak olduğunu bile bile öleceğimizi bile bile yaptın bunu." dediğinde Yeji yattığı yerden kalkıp ağlayan kadının yaşlı gözlerine baktı. "Senin için yaptım. Yapmasaydım öldüreceklerdi. Yaşa diye yaptım. Sense nankörlük ediyorsun! Ben koruyorum seni." diye çıkıştığında Ryunjin panikle elini Yeji'nin ağzına kapattı.

"Sus bağırma. Efendi Jeon duyarsa ölürüz sus." dedi Yeji yutkunup ağzını kapatan eli çekti. "Dayan" dedi elini ağlayan kızın yüzüne koyup göz yaşlarını sildi. "Yakında bitecek."

...

Jungkook'un ay ışığını yansıtan gözleri bir an olsun yatağında uyumaya devam eden erkekten ayrılmıyordu. Kaç saattir izliyordu bilmiyordu, umurunda da değildi zaten. Taehyung'un geldiği günden beri sürekli uyuyor olması canını sıksada bu sondu.

Bu yüzden iç çekip oturduğu koltuğa sırtını yasladı. Çok geçmeden odada Taehyung'un sızlanışları özgürlük bulduğunda Jungkook kaşlarını çattı. Mavi saçları siyah yastığa dağılmış erkek yattığı yatakta kıvranmaya ve sızlanmaya başladığında Jungkook ayağa kalkıp saniyesinde Taehyung'un yanına ulaştı.

Genç erkeğin alnı boncuk boncuk terlerken Jungkook Taehyung'un bıraktığı boşluğa oturdu. Eli otomatik olarak genç erkeğin alnını bulduğunda avuç içinde hissettiği sıcaklıkla yutkundu. Esmer teni cayır cayırdı. Hoş özünü içmişti Taehyung. Vampir özünün sistemine karışması kolay değildi. Vücudu yabancı öze karşı tepki veriyordu.

Taehyung'un sızlanışları artarken Jungkook üzerine örttüğü siyah yorganı çekip yerle buluşturdu. Soğuk hava dalgaları esmerin tenini yalarken Taehyung titremeye başladı. Sızlanışları her geçen saniye daha da artarken Jungkook kolyesi ışıldamaya başlayan erkeğin yüzüne dokundu usulca. "Taehyung" dedi elini kusursuz yüzde gezdirdi.

"Taehyung uyan." diyerek ikinci kez konuştu fakat Taehyung'dan sızlanmalar dışında hiçbir şey alamadı. Genç erkeğin boynundaki taş parlamaya devam ederken Jungkook cadının söylediği şeyleri anımsadı.

"Özünü içtikten sadece dakikalar sonra bayılacak. Ateşi çıkacak. Vücudu daha önce yanmadığı gibi yanacak çünkü büyüyle geçici mühür yapıyoruz Jungkook. Gerçek mühürden bin kat daha dayanılmaz olacak. Kemikleri kırılıyormuş gibi hissedecek, ağlayacak, canı acıdığı çığlıklar atacak. Bu acıyı ifade etmem gerekirse bir vampirin minede hissettiği o acının daha fenası. Kolye parlamayı bıraktığındaysa geçici mühür tamamlanmış olacak. Yani Özün tamamen kanına karıştı demektir."