34.Bölüm

139 10 0
                                    

Düzenlemeden atmak zorunda kaldım :/

Normalde 2 bin kelimelik bir bölüm olmasını istiyordum ama yazacak bir şey bulamadım bu yüzden bin kelimelik oldu ama diğerlerinden uzun oldu.

Metrocu Çocuk kitabım ile ufak bir birleşme yaşatacağım, haberiniz olsun

Hem diğer kitaplarıma neden bakmıyorsun :/ Kırıcısınız :/

Yorum ve vote bekliyorum :))


----

Saçlarımda gezinen el ve bırakılan öpücükler ile biraz önce uyanmıştım. 3Bu anı bozmamak için hareket etmiyor, abimin hareketlerini biraz daha tadını çıkarıyordum.

Dudaklarını kulağımın yanında hissettim. "Uyanık olduğunu biliyorum," diye mırıldandı. Sonrasında başını geriye çektiğinde huysuzca gözlerimi açtım.

"Yaa," diye mızmızlandım. "Niye bildin ki?" Dudaklarımı büzerken bu halime gülmüş ve bu sefer dudaklarını alnıma bastırdı.

"Kahvaltıya inmemiz gerekiyor, yoksa çağıracaklar birazdan." 

Başımı iki yana salladım. "Kalmak istemiyorum."

"Haydi, mızmızlanma." Üstümüzde bulunan yorgan vari şeyi kaldırdı. Ayağa kalkarken, "Hadi, Özge. Kalk," dedi ve elimden tutarak beni yataktan kaldırdı. 

İkimizde yüzümüzü yıkadıktan sonra aşağı inmiştik. Abimin hala bu düzene alışamadığının farkındaydım. Ben de alışamamıştım hatta bazen rüya sanıyordum. Ama abimin düşünceleri çok daha farklıydı. Hareketlerinden bunu çıkarıyordum ama hiç açık açık konuşmamıştık.

"Günaydınn!" Masaya enerjik bir şekilde indiğimde dudaklarımı babamın yanağına bastırdım ve hemen annemin yanında oturdum. Onun da yanağını öptüm. Her zaman temas halinde olmak istiyordum. 

"Günaydın, kızım." 

Babam ve annem karşılık verirken abim kuru bir sesle, "Günaydın," dedi. Annemin yüzü biraz düşse de hemen toparlamıştı. 

Yemeğimizi yemeye devam ederken, "Bugün dışarı çıkacağım," diye mırıldandım. "Özgür ile buluşacağım." 

Abim başı ile onayladı. "Söyle, bir daha camdan girmeye çalışmasın." Kızarmaya başlarken o ise bu halime gülüyordu. Evet, Özgür gece gece beni çok özlemiş ve evin önüne gelmişti. Sonrasında ise abimi unutup camımı taşlamıştı. Abim uyuyor diye onu camdan içeri alsam da Özgür içeri girdiği an abim uyanmıştı. 

Evet, gerçekten rezil olmuştum ve abimin ağzına takılmıştım.

Dişlerimin arasından, "Söylerim abicim," diye mırıldandım. O bu benim halime gülerken anne ve babam ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

"Özgür mü gelecek almaya?"

Annemin sorusu ile başımı iki yana salladım. "Hayır, bisikletler mahallede bu yüzden ben oraya gideceğim." Anlayışla başını sağladı.

Abimin kaşları havaya kalktı. "Bisiklet süreceksin?" Meraklı sesine karşılık onu başım ile onayladım ve gülümsedim. Evet, abim hevesimi görünce sürdürmek istemişti ama hep korkmuş ve bir adım geri de durmuştum. 

"Aynen öyle." Gülümsemem ona da buluşurken bu mutluluğumun onu da mutlu ettiğini görmek çok daha iyi hissettiriyordu. 

"İstersen, şöfor bıraksın seni." Babam dikkatle bana bakarken ağzımdaki peyniri bitirip, "Hayır," diye mırıldandım. "Zaten o kadar uzun değil yol, yürümek istiyorum." 

KAŞINTI -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin