4

31 9 0
                                    

Vazgeçmek üç hece aynı zamanda mucize de üç hece. Bi mucize olsaydı sevali mutlu etmeye yeterdi ama o üç hece onu yok etmeye de yetti, aşk tek heceyle ne hayaller, sevalin kalbindeki o tahtta hüküm süren aşk ne saraylar diktirdi kalbinin Tam ortasına. Vazgeçmek; üç heceyle sarayda ki tüm tahtaları yerle bir etti, umutsuzluk sarayı yangın yerine çevirdi, kaybetme korkusu; bütün külleri rüzgara savurdu.
Okulda aynı bina içinde nefes alma düşüncesi ise tekrar taht hakimiyeti başa sarıyor. Bi yanı vazgeçmek için uğraşırken bi yani vazgeçmemek için ölesiye direniyor. Yatakta uzanırken Furkan şu an karşımda olsa ne derdim acaba diye düşünürken:
Furkan seni seviyorum basit bi cümle evet ama ben tek başına sevgi kelimesine ne hayaller sığdırdım sensiz, seninle dolu hayaller, ben sadece sevdim, fazlası gelmez elimden çünkü en fazlası bu zaten sevginin en fazlasıyla geldim ben sana, ilk defa kalbimin atışını duydum mesela, birinin gözlerinde cenneti göreceğimi düşünmezdim hiç, bir insan hem bir bakışıyla kalpte kıyamet kopartıp hem nasıl gülüşüyle cennet güneşini doğdurur ki dünyaya? Delilik seni sevmek mi yoksa bunun gerçekliğini kabul etmek mi? Furkan'ın nerde olduğunu görseler sevali kollarına takıp yanına götürüyorlar, Furkan'ın bulunduğu ortamda nefes alacağı olması fikri fittiller her kararını sevalinde. Ona yaklaşınca kalbinin en soğuk yerinden en sıcak yerine doğru bi yolculuk başlıyor kan damarları arasında,ve tam göz göze gelmeleri esnasında hani derlerya ,zamanın akışını değiştiremezsin, Seval yalan eder o tezi. Cennette tüm duaların kabul olduğunu bilen Seval, cennet bakışlısının gözlerinde zamanın durmasını isteyince, durur gibi olur zaman. Ama o göz teması içinde ne fırtınalar koparır: kalbinin atış hızı yükseliyor bunun yanında yavaşlaması karşın denk düşen her saniyede de hızlanıyor. Yanında rezil olmaktan korktuğu için bi an önce oradan gitmek isterken ölene kadar orada nefes almak ister gibi...

Furkan denemeden çıkmış matematikçi ( çağla hocam ) ya sorularını çözüdürüyor. Sevali kolumdan tuttukları gibi oraya götüren Dilan ve yasemin :
Yasemin: hocam bize fotokopi çıkaracaksınız.
Çağla hoca: tamam kızlar aklımda.
Furkan Sevale " sorumu çözerken hocayı nasıl bölersiniz " der gibi sert bi bakış attı. İşte tam o göz temasında sevalde üçüncü dünya savaşının hücum borusu çalmış gibi bir his uyandı. Okul çıkışı Furkan ve arkadaşları çarşıya çıktılar Seval kulaklığını takıp dışarıda dolaşıyordu.Bi saat sonra falan Furkan okula girdi girişte sevalle göz göze geldiler. Sevali arkalarında bıraktılar Seval dönüp Furkana baktı Furkan da sevale dönüp çaktırmadan bakmaya çalıştı. Bunları gelip sınıfta esmaya anlatan Seval: yav senin bu Furkan mal mal, bir yaşındaki kuzenim olsa anlamıştı şimdiye ondan hoşlandığını.
Esmaya biraz hak veren Seval bi müddet düşündükten sonra:
Yok cidden mal bu çocuk, la mal çocuk, sana zeki diyorlar nasıl zekisin la sen?
Bunların hepsi tesadüf mü? Ancak mal mal dolaş ortalıkta sen ,kafasına yıldırım düşecesi, yemin ederim şu yaptığım mallıkları gidip bi ağaca yapsam dile gelir der ki sen benden hoşlanıyorsun. Meymenetsiz, insafsız, odun ( diyicem de odun öteki tarafta benden hesap sorar sen benimle onu nasıl bir tutarsın diye) , ya hadi her şeyi anladım da, arkadaşlarımın BUNLAR TESADÜF OLAMAZ dediği şeyi kabul ettim de, insan şu kafasının içindeki şeyi biraz kullanır ama yok sen beynini içinde haşlanmış yumurta tanımıyorsan ben başka bi şey bilmiyorum. Diye söverken onu içten içe seven ve öyle kalacağını bildiği için sövemeyen biri olduğu kanısına varır.

Bi bakışıyla üç yıllık ömür bulan Seval,
Furkan bıraksa sadece beş dakika kalsa orda, yansa sadece sessizce ona hissettirmeden; gülüşüyle huzur bulurken çekinmeden iki saniye bakmak ister o gülüşe, aynı binada nefes almayı yeniden aşık olmak için sebep sayarken, Onun mutluluğuyla mutlu olmayı öğrenmişken...
Bunlar yapmak isteyipte yapamadıkları ya söyleyip isteyipte söyleyemedikleri...

İmkansız Ama VazgeçilmezWhere stories live. Discover now