11

34 7 2
                                    

Son bölüm her şeyin özeti:
İlk karşılaşmasında nefret ettiği çocuktan zaman sonra hoşlanmaya başlayan Seval, Bi müddet sonra tekrar nefret eder, yada unutmak için bu bahaneyi bulur.  Nefret ettiğini düşünse de her bakışmalarında aşka yenilen baş rolümüzün , hiç umurunda olmadığı çocuğun her gece rüyalarındaki yansımasıyla yeniden aşık olan , ilk aşkını unutmaya çalıştıkça nasıl aşık olduğunu anlamayan ve 1 yılını bunu anlamak için uğraşan bir kızın hikayesi.
Furkan'ın asla denk gelemeyeceğin bu hikayede, göz göze beş saniye bile kalmadığı çocuğun yıllara yetecek aşk hikayesini anlatan sonu belli olmayan ve en çok acı veren tarafın bu olması dışında hiç bir sıkıntı yok.
Seval bunun , aşk mı sevda mı olduğunu bilmez kaldı ki bu ikisinin arasında ki farkında bilmez .
Elde edilen şeylerin kıymetini kaybettiğini duymuştu bi yerde kahramanımız.
Belki de bi daha böyle sevememekten korkmuşumdur furkan'ı. Sevmeye kıyamadığı ilk aşkının yüzüne gidip hiç bir zaman açık açık duygularını ifade etmeyeceği ve edemeyeceği.

Gece yastığa kafasını koyan Seval:
Ben mi çok abarttım her hareketini? Hiç bir sinyali yoktu belki de bana karşı,  kuzenim yanıma gelince gelmesi de erdemle konuşurken bakması da.  Sadece tesadüftür belki de.
Deniz hoca ( coğrafyacı) Hayat 25ten sonra başlar ben sizi şu an çocuk olarak görüyorum demesinden haklı adam, insma 25ten sonra sorumluluklarının farkına varır. Kendi ayakları üstünde nasıl durması gerektiğini öğrenir asıl o zaman.  Babamda bana sürekli aynı şeyi söyler 24ten sonra başlayacak hayat senin için. Hem madem insan 25 ten sonra her şeyin farkına varır, bu zamanda yaşanan duyguların gerçekliği nedir ki? Ben evlilik kararı alacağım kişinin ilk ve son sevgilim olmasını isterim. Artık ilk aşkım olamaz belki ama...

İnsan avazı çıktığı kadar da susarmış bazen, susması gerekirmiş. Hayat bize  "miş" ler öğretirmiş. Masallar da olan "bir varmış bir yokmuş" taki "miş" gibi değilmiş hayatın anlattığı "miş". Farkı mı ?
Hayattaki mişler istemesende yaşamak zorunda olduğun ve sonunda kendine ders çıkardığın acı da olsa Sonunu kendinin belirlediğin. Kendin belirlediğin için acı çekerek çaba sarf etmen gereken derslerdir.  Masallarda ki mişler ise , başkalarının yaşadığı olayları dinlemek işimize gelen tarafla ilgilenip geriye kalanı çöpe atmasıdır, masallardaki miş lerde mutlu sonlar başkaları tarafından bağlanan sonlar, sonun sen belirlemezsin zaten mutlu sonlu bittiğini bilirsin.  insanlar ordaki mişler için çaba sarfetmezler, başkalarını yazdığı hikayelere inanmak daha kolay gelir, bu yüzdendir ki masallar daha çok sevilir. Ve hayat bu yüzden sevmezmiş masalları...

Aslında sevalin hissettikleri furkan'ın düşündüğünden çok daha fazlaydı,  Seval hiç anlatamadı Furkan da hiç bilmedi, bazı hikayeler böyle biterdi, bazı hikayeler yaşanmadan biter...
Ama gerçek şu ki : sevalin  sonunu bilmeden izlediği en güzel filmdi furkan'ın gözleri...

Ne diyordu RÜŞTÜ ONUR :

Allah'ım açamadık içimiz
Artık kavuşmamız mahşere kaldı.
Ne yelken ne gemi var limanda
Kaçmak bi uzun sefere kaldı.
Mercan bi sahildeymiş gemiler bulmak kasvetli günlere kaldı...

Ne olursa olsun Seval furkan'ı diğerleri gibi sevmediği için hiç bir zaman pişman olmayacaktı. Vıcık vıcık, sırf çıkar ilişkisi diye sevmediği için. Seval furkan'ı hayallerinde papatya görünümlü , menekşe donanımlı ve gül kokulu düşüncelerle süslerken pişman olmadı, olmayacak.

Bu kadar olumsuzluğa rağmen hala " kader" e inanmak tek umut. Ama tek olmasına karşın o kadar güçlü bi beklenti ki. Seval sabah namazında en son " Allah'ım onu yolundan ayırma " diye duasını ederek kapattı bu kitabın son sayfasını.  Furkan'ın kalbini: Yaradana, kalbinin asıl sahibine emanet etti.

İmkansız Ama VazgeçilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin