5

31 9 0
                                    

Çağla hoca 11lerin katında nöbetçi ve furkan hocaya soru götürdü bunu gören Seval ikinci tenefüs yanlarına gitti. Hocanın kurduğu en son cümle şu:50 yi ikiye böl cevap 25.
Seval: hocam bu daha bölme yapmayı bilmiyor. Arkada sevalin kuzeni murat kıza bakıp mal mal sırıtıyor.
Furkan : ha ha
Arkasını dönüp giderken sevale dönüp baştan aşağı bakan Furkan her zamanki gibi boyuyla dalga geçiyor. Bunun üzerine furkan'ın omuzuna kalemi fırlatan sevalin kalemi furkan'ın ayağının dibine düşer. Seval almak için gider ama Furkan buna engel olur. Zar zor kalemine kavuşan Seval,  sınıfa girince murat in dalga geçmesiyle uğraşır, murat sürekli: yyaaa kalemimi kırdın yaa. Diyip sevali gıcık eder. 
Diğer tenefüs hocaya soru sormak ve hocayı tutmak için Alt kata inen Seval furkanla birlikte onların kata çıkarken aralarında geçen konuşma:
Seval : hocam ben bu çocuktan gıcık kaptım.
Furkan : ben de sev demedim.
Seval : bende seni sevmeye meraklı değilim zaten.
Furkan : ha ha ha

Pencere kenarına kadar kavga ederek gelen bu ikili, hocanın yeter tamam hadi demesiyle dağılır.
Sevalin arkadaşları bunları birbirine benzetiyorlar.
Seval : hocam bunu benim abim sanıyorlar.
Furkan: neeey,  Allah korusun
Seval : korkma bende aynı tepkiyi verdim.
Hoca soruyu çözmeye dönerken Furkan sevale tekrar laf atar,
Seval : hocam susturun şunu ya.
Çağla hoca Furkana döner susar ama hoca tekrar soruya bakınca Furkan tekrar başlar,
Seval : hocam şunu camdan atın ya.

Öğleden sonra çağla hocayla sohbet ederken,
Seval : hocam bugün beni gıcık eden çocuk kimdi?
Çağla hoca: Furkanı mı diyorsun?
Seval : hocam o  ne gıcık ya.
Çağla hoca buna güldü tabiki.

Gün bitimi yurdun önünden geçen Furkan:
Seval: şurada ki köpeği bana getirir misin?
Furkan : geber.
Seval arkasından ağzı açık bakarken Elif ve helene bi şeyler söyledikten sonra gider.
Elif ve helen : Seval Furkan dedi ki şu kızı bi daha etrafımda görmek istemiyorum. Onun tersi çok pis sakın bulaşma.
Seval : onun tersinden ne olabilir ki. ( fırtına yuttum yağmuru ne ki diyemedi tabiki)
Helen ve Elif: bi tersine denk gel görürsün.
Seval o hızla yurda çıkar, kalbi kanamış gibi hissediyordu. Sevali kıran neydi? Sevmek miydi suçu?
En fazla zarar uğrayan taraf olacağını bile bile sevdi, hem sevmek için direnmek hem kırılır diye hayal kurmaya korkmak, vazgeçme isteği aynı zamanda vazgeçersem onu sevmeyi özler miyim korkusu...
Kulaklığı takan Seval,
" elimde kalem var kulağımda nağmeler " diyen taladro'yu " günleri unuttum demek ki sorun zamandaymış " nakaratına takılır.

Sorun zaman evet,  furkanın gözlerinde duran bir sohbetle ışık hızından daha hızlı geçen zaman...

Zaman sorun evet,  furkanın gözlerinde başlayıp kalbinin son damarında biten yolculuğun hızı...

Sorun zaman evet, furkanın gözleriyle gözlerinin kesişmesinde ki yavaşlayan iki saniyenin iki ömür gibi gelmesi...

Zaman mı sıkıntı gerçekten? Yoksa sevalin tatlı bahanesi mi bu?
Furkanın yanında zamanın yavaş geçmesi isteği itiyordur belki bu bahaneye sevali.

Bi gün sonra Seval furkanla niye bu kadar sık karşılaştığını öğrendi.  Şimdi okulda iki beden hocası var ve biri sevalalerin derse diğeri furkanların derse giriyor ve beden dersleri 14 sınıf içinde perşembe son saat ortak. Bugün Seval,  murat ve arkadaşlarıyla aşağıya indiler. Banka geçip oturdular furkanlar da top oynuyor. Ve muratı yanlarına çağırıp bi şey konuştular. Murat sonra yukarı çıktı. O sırada furkan'ın sınıfındakiler arasında şöyle bir konuşma geçti( sevallerin sınıfının camı kırılmış, 5 katlı okulda en üstteki cam nasıl kırıldı diye sormayın çünkü sınıftan biri üst camı Tam kapatamayınca rüzgar gece vurmuş üst camın kulpu alt camın camını paramparça etmişti)
12lerden biri: o cama ne oldu?
Seval: ABİ orası bizim sınıfın camı.
Çocuk sevale öyle Bi baktı ki, abi demesine, çünkü sevgilisi sevalin yaşıtı olduğu için ağzı açık şekilde sevalin abi demesini garipsedi. Ama sevalin dünyasına cennet güneşi doğmuştu çoktan çünkü furkanın o kadar hoşuna gitti ki bu konuşma. Kahkaha attı.
Telefonu almak için sınıfa giden Sevali kapıda kuzeni murat karşılar, Seval süze süze erittin çocuğu daha yeter.
Seval : o güldükçe o mu eriyor ben mi?
Ne dedi onlar sana.
Murat : senin anlayacağın işler değil.
Seval : gidip konuşayım mı?
Murat : yav git konuş onu da kurtar bizi de şaka maka seviyorsan git de.
Sabah ilk tenefüs dışarı çıkmak için merdivenleri inene Seval, efe ile karşılaşır, Efe: eze napıyorsun?
* Eze sevale takılan lakap
Seval : bana eze deme.
Seval ne olduğunu anlamadan karşısında furkanı bulur,
Furkan : ya ne desin hacı nene mi?
Seval tepki vermeden merdivenleri iner.
Okul çıkışı yurda geçen Sevale arkadan ayağına bi kozalak gelir, Seval dönüp arkasına sertçe bakarken,  furkanla aralarında 25-30 santim var yok,Furkan sevale küçük bi tebessüm etti sevalin sertçe bakışı yerine küçük bi tebessüm alır.

Başka bir perşembe günü dışarı çıkan, Seval, murat, Medine, Esma, sevalin sınıfında ki Furkan.
Sevalin sevdiceği olan furkanın sınıfının önündeki banka otururlar. Sevalin yanına sınıfındaki Furkan bankın önüne murat Esma diğer yanına Medine ayakta Seval Tam merkezde otururken,Furkan cama çıkar ve sevale gülümser ve ilk defa 6 saniyeden fazla sürdü bu bakışma.
Biraz sohbet ettikten sonra voleybol oynamaya başlayan sevallerin yanından Furkan yurda çantasını bırakmak için geçince,
Murat : seval bukalemun gibi renk değiştirdin. Kıpkırmızısın şu an.
Seval : tamam ya kapat şu konuyu.
Sınıftaki Furkan: seni ilk defa böyle görüyorum, iyi misin sen ?
Seval : ya zil çalacak atın oynayalım şu topu.
Murat : hele buna Konuyu nasıl değiştiriyor.
Seval : sen hala orda mısın?

Her insan aşık olunca kendine kiralık bi katil tutarmış...
Kim isteye isteye kendi kiralık katilini tutar ki?
Kim bile bile atar kendini o sonsuz kara deliğe?
Sonunu bilmeden sever mi ya da?

Ya her gün kendini ölümüne ölüme atma isteği?
Kim engel olabilir buna ya da ne?
Soruyu yanlış yere mi yoksa yanlış şekilde mi soruyor insanlar?
O yüzden mi herkes zincirle vurulmuş gibi ilerleyemiyorlar?
Ya bu soruların cevaplarının Furkan olma gerçeği?
Kestirme kaçışlar, uzun karşılar, hani masallarda varya: az gitti uz gitti dere tepe düz gitti hatta o yollar bile Furkana çıkıyor.
Pusulasını rüzgara bırakan sevale acı verense rüzgarın furkanın kokusuna değmiş olması.

İmkansız Ama VazgeçilmezWhere stories live. Discover now