4

470 77 14
                                    

"Yağmur kesilene kadar burdayız."

Minho, kedisine utançtan bakamayan çocuğa bakarak söylemişti. Hyunjin başıyla onaylayıp elleriyle oynamaya devam etti. Minho ceketini kendisine vermişti. Onun güzel kokusu kendisini mayıştırıyordu.

"Beni nasıl buldun?" diye sordu Hyunjin başını kaldırmadan. "Üstelik bir haftadır yoktun." sonlara doğru sesi alçalmıştı.

Minho omuz silkti.

"Bahçedekilere sordum." ardından gülümsedi ve başını eğip Hyunjin'in görüş açısına soktu. Hyunjin'in gözleri kocaman açılmışken devam etti. "Sen beni mi merak ettin bakayım?"

Hyunjin gözlerini kaçırınca portakal dizlerini kırıp Hyunjin'e alttan bakmaya başladı.

"Vermem gereken projem vardı."

Hyunjin başını yavaşça sallayarak onayladı. İlk kez tahmini doğru çıkmıştı resmen.

"Senin dersin yok muydu?"

"Sen nerden biliyorsun?" dedi Hyunjin başını portakalına çevirip.

Minho gülümseyip omuz silkti.

"Senin programın bende var."

Hyunjin kaşlarını çattı. "Sapık mısın be?" diyerek şakasına portakalının omzuna vurdu. Minho ise kendisine vuran eli tutup kaşlarını havalandırdı.

"Sadece fazla aşık diyelim." diyerek tuttuğu soğuk eli öptü. Hyunjin'in yüzü iyice kızarırken elini geri çekti.

"Üzgünüm."

Portakalın yüzü yavaşça düştü.

"Neden?"

"Bizden.. Olmaz."

"Neden olmazmış?" diye sordu Minho kaşlarını çatarak.

Hyunjin elleriyle oynamaya başlayıp boğazını temizledi. İnatla portakalına bakmıyor gibiydi.

"Olmayız işte." sesi kısık çıkmıştı.

"Nedenini söyle bana. Beni sevmiyor musun?"

Hyunjin ellerini iki yana sallayıp portakalına baktı.

"Ondan değil..."

"Peki neden?"

Hyunjin nefesini dışarıya vererek başını eğdi. Gözyaşlarını göstermek istemiyordu.

"Sana hayatında zorluk çıkartırım. Sevgililerin yaptığı şeyleri beraber dizgin bir şekilde yapamayız bile. Yine randevuya çıksak bile.. S-sevişemeyiz bile. Ben engelliyim. Sen ise engelsiz. Hiçbir engelin yok. Günler yaşamını etkileyecek bir durumun yok ki. Sen her zaman yanımds olamazsın ya?"

"Evet, doğru." dedi Minho, Hyunjin'in çenesinden tutup kendisine bakmasını sağlayarak. "Senin belki her zaman yanında olamayabilirim ama çalışırım. Sevişmek mi? Gerek yok ki? Bu aşk. Sana aşığım bir kere. Önemli olan bu!' Minho baş parmağıyla Hyunjin'in akan yaşını sildi ve devam etti. "Aşk engel tanımaz. Sana söz veriyorum hep yanında olmaya çalışacağım. Bana şunu söyle; beni seviyor musun?"

Hyunjin gözyaşlarını silip burnunu çekti.

"Seviyorum. Gülüşünü seviyorum, sesini seviyorum, her bir zerreni seviyorum."

Minho Hyunjin'e sarılıp saçını okşadı. Yağmur çoktan kesmişti.

"Benimle çıkar mısın?"

Hyunjin başını evet anlamında sallayınca portakalı dudaklarını birleştirdi.

Minho ona söz vermişti ve tutacaktı.

Offf ağlayalım

Bu arada bölümü yazarken suratım tıpkı şöyleydi
( ͡° ʖ̯ ͡°) A MSÖSNXMSNDÖSNMSMS

Nası gidiyo fic 💅

Bu arada bunu tek gecede yazıp direkt yayınlıyorum biran ilham geldi de yazmaya başladım

Neyse

Hadi eyw

𝙋𝙤𝙧𝙩𝙖𝙠𝙖𝙡 HyunhoWhere stories live. Discover now