𝙋𝙤𝙧𝙩𝙖𝙠𝙖𝙡 Hyunho

5

İkilinin sevgili olmalarının üzerinden üç ay geçmiş, sınavları başlamıştı. İkili hem birbirlerine hem de derslere zaman ayırabiliyordu. Minho tıpkı dediği gibi her anında sevgilisinin yanında olmaya çalışıyordu. Ne zaman Hyunjin ona mesaj atsa, anında koşarak onun yanına geliyordu. Hyunjin onunla mutluydu. Hyunjin'in bazı kötü düşünceleri olsa da bunu ilişkilerine yansıtmıyordu.

Bu üç ay içerisinde beraber bir sürü yere gitmişlerdi. En sevdikleri aktivite sokak yemeklerinden yemekti. İkiliye eğlenceli geliyordu. Minho sevgilisini lünaparka bile götürmüştü ve gibi sorunsuz atlamışlardı.

Şimdi ise Hyunjin sevgilisini dışarıda bekliyordu. Beraber eve gideceklerdi. Minho'nun evine. Hyunjin'in kulakları hafiften kızarmaya başladı. Onunla daha iyiye gittiğini hissediyordu. Artık iyileşmek istiyor, kendisine verilen umudu içinde besliyordu. Bir gün iyileşeceğini düşünüyordu. İşte o zaman portakalı ile daha güzel bir hayat yaşayabilirlerdi.

"Hey!"

Minho'nun neşeli sesini duyunca başını kucağında ki ellerinden kaldırıp ona baktı. Sınavı iyi geçmiş olmalıydı. Portakal eğilip Hyunjin'in yanağından öptü ve kocaman gülümsedi.

"Sınavın iyi geçti sanırım?"

Minho başıyla onaylayınca Hyunjin onun yanaklarını sıktı. Ama aklına gelen şeyle dudak büzdü. Minho onun bu somurtkanlığını anında fark etmişti tabii.

"Ne oldu birtanem?"

Hyunjin tekleyen kalbinin üzerine elini bastırıp gözlerini yumdu. Minho onun üzerinde ki etkisini fark ediyordu.

"Birkaç ay sonra okul bitiyor ve sen gideceksin."

Minho sevgilisinin saçını okşadı.

"Merak etme. Sürekli seni almaya ve ziyaret etmeye geleceğim."

Hyunjin kaşlarını çatarak portakalına baktı.

"Kendini o kadar yormamalısın!"

"Senin için her şeyim feda."

Hyunjin ile beraber gülümsediler ve eve gitmek üzere ilerlediler.

Bu da böyle bir bölümdü işte

Minho saçını tekrar boyattığı için hep turuncu bu arada.

Neyse

Hadi eyw