L

94 9 65
                                    

Lavinia'm derdi bana ilk tanıştığımız zamanlar, o zaman sadece güzel bir çiçeğin adı olduğunu bilirdik. Ama sonradan bu güzel çiçeğin gerçek anlamını öğrendik. Öğrenince bana bir daha lavinia'm demedi.

Güzel, küçük, mor bir çiçekti lavinia ama anlamı güzel ve küçük değildi bizim için. Anlamı ölümdü... Öğrendiğimize göre lavinia aşık olduğu kişinin gitmesi üzerine ölüp giderdi, yavaş ve acı bir şekilde.

Şimdi kaç yıl geçti bana lavinia'm demesinin üzerinden onu bile bilmiyorum. Biz tamamen birbirimize bağlanmıştık artık lavinia lakabını bile unutmuştuk hatta fakat lavinia bizim peşimizi bırakmamıştı. Beraberinde ölümü getirmişti yanında. En sevdiğimi bulmuştu ölüm. Son safha kanser olduğunu öğrendik ilk önce, sonrasında ise dayanmasının çok güç olduğunu... Son bir yıldır adeta cehennemi yaşıyorduk, ikimizde çok yorulmuştuk artık. Ne yapsak ne etsek de bundan kurtulamıyorduk. Yine hastanedeydim bu gün. Çıkmıyordum ki hiç. Ama bu gün farklıydı, içimde bunu hissediyorum, hem de çok net bir şekilde ve bu farkın iyi olmadığı çok belliydi.

"Öyle deme lütfen... Sen ölürsen yapraklarım solar... Kendimi toprağa bırakırım ve en sonunda da ben de ölürüm."

Yüzüne güçsüz bir gülümseme yerleştirdi. "Benden sonra kendini bırakırsan seni affetmem..." derin bir nefes aldı ona oksijen sağlayan borulardan. "Yeni biriyle tanışacaksın ve o sana iyi gelecek. Benim bıraktığım yaraları kapatacak."

Gözlerim doldu. O benim ilk ve son aşkımdı. Onu bırakmayı aklımdan bile geçirmezdim. Ve en önemlisi onun bıraktığı yaraları ölümüme kadar saklayacaktım. Bana gülümseyen sevgilimin önünde, ağlamak için zor duruyordum.

"Ben bunu istemiyorum Jeongyeon-ah, ben sadece seni istiyorum. İyileşeceksin ve buradan çıkacağız değil mi?"

İyileşmesinin çok zor olduğunu hatta doktorların mucize dediği türden bir şey olduğunu biliyordum. Ama elimden bir şey gelmiyordu ki, sadece iyileşeceğini umabiliyordum.

Jeongyeon gülümsemeye özen göstererek konuştu. "Ben iyileşemem ki Nayeon."

"Buna kendin bile inanmazsan iyileşemezsin." Dedim onu azarlar gibi.

"Nayeon," dedi sadece ve elimin üzerindeki eliyle elimi tuttu. "Bu gece eve git, lütfen."

"Hayır." Diye karşılık verdim hemen.

"Beni seviyor musun?" Bu ne biçim soruyu böyle?

"Evet seni seviyorum Jeongyeon, bundan şüphen mi var yoksa?"

"O zaman eve git, hım?"

"Sen olmadan çok boş." Dedim sıkıntıyla. "Rahatsız oluyorum."

"O zaman bir otele git küçük tavşanım."

"Ama Jeongyeon, dediğin gibi belki de son zamanlarımız."

"Bu yüzden git ki yarın dışarı çıkmayı deneyelim tamam mı?" Bu dedikleriyle gülümsedim.

"Tamam." Dedim sonunda. Üzerine eğildim ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. "Yarın görüşürüz kedicik." O tüm hayvanları severdi fakat kediler bir ayrıydı onun için. Evdeki kedimiz şu an annemlerde kalıyordu ve arada bir onu buraya getiriyordum. Son zamanlarda izin verilmiyordu orası ayrı mesele.

"Görüşürüz tavşanım." Bir an Lavinia'm diyecek sanmıştım ama her zamanki gibi hitap etmişti. Gülümsedim ve istemeye istemeye hastane odasından çıktım. En yakındaki otele gittim ve odama çıktım. Kendimi yatağa bıraktığımda huzursuzdum fakat yorgunluk ağır basmıştı.

Sabah telefonumun sesiyle uyandım. Hastaneden aranıyordu. Telefonu açtım ve tereddütle kulağıma götürdüm.

"Alo?"

"Bayan Im Nayeon ile mi görüşüyorum?"

"E-evet?" Sesim titriyordu.

"Bu gün saat 6.57'de bayan Yoo Jeongyeon hayata gözlerini yumdu. Başınız sağ olsun." Hemşirenin dedikleri zihnimde yankılanırken öylece kalakaldım.

Söz vermiş Yoo Jeongyeon, hani bu gün dışarı çıkıyorduk?

491 kelime

Evet yeni bir mini fic

Wattpad resmen beni çıldırttı bunu yazarken! Bu kurgu ile diğer hesabımdan bir kurgunun bölümlerini karıştırmış. Neyse ki bilgisayardan kurtarabildim bu bölümü.

Son bölüme kadar sadece  bölüm atacağım biliyorsunuz. Konuşmayacağız yani.

Bol bol yorum bekliyorum

Sonraki bölümde görüşmek üzere 👋💜🍭

Sonraki bölümde görüşmek üzere 👋💜🍭

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
Lavinia |2Yeon|Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora