zeyno bir türk kızı ailesinden uzakta okumak için geldiği yurt dışında ansızın kaçırılır ve bir seri katille yüz yüze gelir bu adam zeynoyu öldürebilirmi? yoksa olaylar daha farklı mi yol alır
Kanın kirmizi renginin ellerinde nasıl bir örtü olduğun...
Zeynebimin evinin önünden gaza basıp yola sardığım arabada sakin kalmak için tuttuğum bedeni mi salmamla zangır zangır titriyor oluşumdan zar zor eve sürdüm arabayı eve girdigim de mutfağa geçip dolaptan içki şişelerini almak istedim
mutfağa girdiğimde mutfak tezgahında ona hayvan gibi sahip oluşum gözlerimin önünden gitmiyordu tezgahtaki hazirladigim kahvaltiliklari öfkeyle yere devirdim tezgaha avuçlarımla vurmaya başladım lanet herifin tekiydim
Doktor bozuntusu haklıydı ben istese canımı verecek kadına resmen tecavüz eder gibi sahip olmuştum bu tezgahta
çığlıkları geldi gözlerimin önüne ben çıldırmış gibi onu becerirken kendimi kaybetmiştim zevkten zannederken acıdan kıvranıyordu şimdi fark ediyordum son kez daha vurdum hırsla dolabı açıp koca bir sise votka alıp dolabı öfkeyle kapattım şangırtılardan içindeki herşeyin devrildiginden emindim umursamadan öylece salona gidip yıgılırcasina attım kendimi koltuğa
kafaya diktigim içki genizimi yakıyor olusu bile söndüremiyordu içimdeki öfkeyi acıyı yangını ne yapmıştım ben böyle nasıl yapabilmiştim bu kadar mı gözüm dönmüştü sevdiğim kadına zarar vermiştim
Doktor tecavüz dediginde onun telâşı doktora inandirma çabasi kendisinin istediğini aciklamaya çalışması ağlamak geliyordu içimden tecavüz eder gibi sahip oldugumu bile kabul etmiyordu
gözlerim dolarken zorla bir sigara yaktım kokusuyla meftun olduğum kadınım kollarımda huzur bulan kadına yaptığım şey tecavüzden başka bir sey değildi kabullenmiştim bunu nasıl dokunabilirdim bundan sonra ona zara vereceğim korkusuyla kokusunu nasıl çekmeyi hak edebilirdim ki
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bana sarılmak istemişti arabada izin vermemiştim nasil verebilirdim ki
Ben tiksiniyordum kendimden o nasıl tiksinmeden sarılmak istiyordu telefon sesi ile cebimden çıkardım baktım mark arıyordu telefonu yan koltuğa sıpıttım hiç kimseyle konuşmak istemiyordum yaptığım şeyin cezasını çekmeliydim
Onsuzluk cezaydı bana onsuz bir kaç saat kokusu olmadan gülerken ki gözlerinin kısılışını görememek kollarımda olmadığı her an her saniye cezaydı bana ölümle eş değer bir ceza
içkiyi her dikisimde daha çok hatırlıyordum o anları daralıyordum göğsüm daralıyordu ayağa kalktım evin içinde bir sağa bir sola dönüp duruyordum ona gitmek istiyordum kapıya kadar gidip geri dönüyordum koltuğun ucuna çöktüm ağlıyordum artık
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.