p

394 41 233
                                    


Seungmin Jungwonların yanına geçtiğinde bende oturduğum masadan kalkarak kapıya ilerledim. Changbin uyuyordu ve Felix de gelmemişti. Canım aşırı sıkılıyordu. Hyunjin de daha gelmemişti. O olsaydı vakit bu kadar yavaş geçmezdi büyük ihtimalle.

Biraz da kapıda beklerken sonunda merdivenlerden çıkan Hyunjini görmüştüm. Yüzümde gülümseme oluşurken yaslandığım yerde dikleştim ve yanıma varmasını bekledim. O da beni görünce gülümsemiş ve adımlarını hızlandırmıştı.

"Selam"

"Selam niye kapıdasın? Hoca gelmedi mi?"

"Evet bu hoca bazen tutukluk yapıyo böyle unutuyo derslerini falan, alışırsın ama"

Sadece gülmüş ve bakışlarını yere eğmişti. Birkaç saniye sonra bende koridora döndürmüştüm bakışlarımı. Konuşmaya başladığında ise ona geri dönmüştüm.

"Performans ödevlerini ne zaman halledicez?"

"Bence şimdiden yapalım. Sınav zamanına falan kalmasın hiç, kafamız rahat olsun"

"Tamam, bu sefer bizde halledelim mi?"

"Ama abin... bize gideriz ya ben hayır yani şimdi gereksiz hadi"

"Evden kovarım ben onu bir şey olmaz"

Gülerek söylediği şey gözlerimin koskocaman olmasına sebep olmuştu, direkt itiraz etmiştim. Bir de bunun acısını kalbim alamazdı.

"Yok yok asla yapma sakın öyle bir şey"

"Tamam odasına kilitlerim bize gidelim ama ilk önce abime söylemeliyim"

"Gerçekten kitlemeyeceğini düşünerek kabul ediyorum, bugün mü yaparız?"

"Hmhm sorun olmaz dimi?"

"Yok hayır"

"Tamam o zaman ben abimle konuşup geliyorum"

Çantasını elime verirken anlamsız bakışlarla ona bakıyordum. Geri geri adımlamaya başlamış Hyunjin de gene tepkilerime gülmüş ve açıklama yapmıştı.

"Hani abim?... burda ya?"

"Hee doğru evet tamam o zaman"

Kısa bir süreliğine beynimin hata vermesi gülmesine sebep olmuştu. Daha sonrasında önüne dönmüş ve merdivenlerden hızlıca inmeye başlamıştı. Ben de sınıfa girerek yerime oturmuştum. Chan hocaya karşı olan gerginliğimi atmam gereken konular vardı.

'_'_'_'_'_'_'Hyunjin'

Birkaç gözün üstümde olması rahatsız hissettirse de umursamadan öğretmenler odasına ilerlemeye devam ettim. En sonunda vardığımda burası daha kalabalık olduğundan daha fazla kişi dönüp bakıyordu. Endişelenmemi engelleyemezken gene de boşverip içeri girdim.

Hyungum direkt beni fark etmiş ve yüzünde tebessümle ayaklanmıştı. Yanıma geldiğinde beni direkt yönlendirmeye başladı. Onun da beni bir an önce bu kalabalıktan uzaklaştırması endişemin artmasına sebep olurken bir yandan da onun yanımda olmasından güç alıyor ve kendimi sakinleştiriyordum.

Koridorun sonuna gittiğimizde peteğe yaslandım o da tam önümde durup gülümsüyordu bana. Ellerini omzumda hissettiğimde duygularımı çok belli ettiğimi fark etmiştim. Fakat konusunun açılmasını istemiyordum bu yüzden buraya gelme amacımı dillendirdim.

"Akşam Minho bize gelebilir mi? Halletmemiz gereken şeyler var"

Şüpheci ve ima dolu bakışları ile karşılaştığımda ekledim.

"Derslerle alakalı"

"Gelebilir tabi ki sormana gerek yok"

"Neden bana bakıyolar?"

fUxK bUdDy ][ hyunhoМесто, где живут истории. Откройте их для себя