Bölüm 9 : İhanet

21 5 0
                                    

İşte bu olaylarla birlikte kırmızı ay başlamıştı. 15'inde başlayan bu aşk yada intikam oyunu ay sonunda bitecekti. Buda demek oluyordu ki 15-16 gün daha devam edecekti.

Oradan ayrıldıktan birkaç gün sonra Eren'in ölüm haberi ulaşmıştı herkese. Tabiki bunu yapan Araz'dan başkası değildi. Yavaş yavaş rakip elemeye başlamıştı. Bu bana da katkı sağlıyordu.

Akın "Bu kırmızı ay bitene kadar yanımızdan ayrılmayacaksın Hera" dedi. Bora elindeki kutuyu işaret ederek "bir kutu dolusu tehdit mektubun var" dedi. "Ah ne harika (!)" Dedim gözlerimi devirerek. Akın ile Bora göz göze geldiler ardından yanıma oturdular. "Bir şey olmuş. Dinliyorum?" Dedim.

Bora "Hera polisler birer birer bizimkileri yakalamaya başladılar. Bize de ulaşabilirler" dedi. Akın devam ettirdi Bora'nın cümlesini "Artık güvende değiliz ve birde üstüne durmadan tehdit yiyorsun" dedi. Bora "Bize bırak tahtı" dedi.

"Benden bunu istediğinize inanamıyorum" dedim ve ayağa kalktım. "Benim yaşıyor olma sebebim taht anlıyor musunuz ? Anlamıyorsunuz tabi nasıl anlacaksınız ?! Siz kadın olmak ne demek asla anlamayacaksınız çünkü erkek olarak doğdunuz. Ben tahtı daha fazla ayrımcılık yapılmaması için kendime sakladım. Bir kadının kendilerini yönetmesi zoruna gidiyorsa onların bu benim hoşuma gidiyor. Mafyalar her ay kadın kaçırdılar kendilerine. Onları taciz ettiler. Kimsenin umurunda olmadı. O kadınların ailelerin bile. Ben tahta geçtim bir daha böyle bir şey yaşanmadı. Kadınlar kullanılıp atılacak eşyalar yada hizmetliler değillerdi ve ben bunu onlara kanıtladım. 16 yaşında ulaştım tahta ama ulaşmak için çok çabaladım. Ulaştıktan sonrada durmadım. Genç bir kızdım ama bu beni durdurmadı. Büyüdüm kadın oldum bu da benim elde ettiğim rütbeyi ve gücü engellemedi hatta sadece artmasını sağladı. İnsanlara göstermek istediğim tek şey küçükken durmadan öldürülmeye çalışılmış bir kızın büyüyüp mafyaların kraliçesi olması. Babamın ağzından duydum 'kadın çocuk fark etmeden öldür hepsini'. Neden ? Kötü adamlardır mafyalar değil mi ? Suçlulardır. Ben o kadar yükseldim ki kadınların korktuğu mafyaları yönetmeye başladım ve bende bir kadınım. İroniye bak sen. Sırf bunu daha fazla kıza veya kadına zarar verilmesin artık diye yaptım. Kendimi kanıtladım. Polisler mi durduracakmış beni ?! Durduramaz. Tehditler mi durduracakmış beni ?! Durduramaz. Ben bir kadınım mafya babalarını yöneten ve beni herhangi bir güç durduramayacak. ARTIK DÜNYA KADINLARI KABUL EDECEK. ONLARIN NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNU FARK EDECEK. TAHTI VERMİYORUM VE BUNU BİR DAHA BİRİ BENDEN İSTEMESİN !" dedim.

Akın "biliyorum zor ama -" dedi sözünü kesip "Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Ne benim düşüncelerim hakkında ne de benim hissettiklerim hakkında ! Hiçbir şey bilmiyorsunuz ve gelmiş benden tahtı istiyorsunuz" dedim.

Sinirim bozulmuştu. "Sizi ailem sandım ama yanılmışım. Hepiniz onurunuzu ayağınızın altına aldınız ve benden tahtı istediniz !" Dedim. Kapının yanında duran askılıktan kabanımı ve arabanın anahtarını alıp malikaneden çıktım. Bora "nereye ?" Diye sordu. "Cehennemin dibine gelcek misin ?!" Dedim.

~~~~.

Herkes bana ihanet ediyordu. Ve bu cidden beni üzüyordu. Rüzgar eserse batar esmezse gidemeyen bir kağıttan gemiydi hayat. Bende o gemide ne yapacağını bilmeyen halde geziniyordum. Cidden ne yapacaktım ?

Arabayı çalıştırdım ve araba asfaltın üzerinde ilerlemeye başladı. Düşüncelerle doluydu kafam. Neden Akın ve Bora vermeyeceğimi bildikleri hâlde benden tahtı istemişlerdi ? O ikisine güvenim yoktu artık. Geçen gün Mafyalarla dolu yerdeyken Akın'ın kaybolması üzerine Bora onu bulmaya gitmişti fakat onlarla malikanenin kapısında karşılaşmıştım. Benden gizli bir şeyler dönüyordu ortada ama ben lanet olsun ki ne olduğunu bilmiyordum !

Madalyonun İki Yüzü : HERA (DÜZENLENECEK)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon