Benim Vitam Benim Mühürüm

1.9K 76 4
                                    

Jungkook rahatsızca kımıldandı. "Hyung demelisin." dedi yanaklarını şişirerek. Jeeonguk Tae' den ayrıldı. "Hyung mu?" dedi gülerek. Jimin ikisinin arasındaki gerginliği hissetti. "Pasta--" "Baba çocuk gibi pasta yememi bekleme. Sizin için katlanıyorum bu duruma." Jungkook deltasının sesini duymak istemiyordu. Sürekli tehlike diye bağırıyordu. "Hadi motoru deneyelim." diyip Tae' nin eline uzandı. "Şey babanla mi denesen önce" diyerek Jimin' e baktı. Jimin gülümseyip "Siz deneyin?" dedi. Jeeonguk Tae' yi çekiştirerek çıktı odadan. Motorun rengi simsiyah ve mattı. Tae şimdi hediyesini küçüklüğüne daha da üzüldü. Jeeonguk motorun yanına gelerek bilekliği ve bileğini uzattı. "Hadi tak." dedi Tae uzanıp elinden aldı. Yavaş hareketlerle taktı bileğine. "Maaşımı almamıştım." dedi sessizce. Jeeonguk Tae' yi hemen çekip omzunu göğsüne dayadı. "Lütfen."dedi. Dudaklarını başına değdirerek saçlarına küçük bir öpücük bıraktı. "Sen benim herşeyimsin." dedi. Tae ilk defa bu kadar sevildiğini hissetti. Ağlamamak için kendini tutuyordu. Sigma ayrılıp kafasıyla arkaya atlamasını işaret etti. Tae hızlıca atlayıp beline sarıldı. Bütün gece eğlenen gençler gece üçte eve geldiler.

Jungkook uyuyamıyordu. Sağa dönüyor sola dönüyor ama uyuyamıyordu. Sinirden salona indi. Jimin' de hemen arkasından indi. İki genç eve girince sinirli nir Jungkook gördüler. Tae ürkmüştü. Bir adım geriye atınca belinde Jeeonguk' un elini hissetmişti. "Bunca saat neredesiniz?" konuşan kesinlikle deltaydı. Tae yutkundu. "Gözünüzün önünde çıktık baba." dedi Jeeonguk. Bu daha çok meydan okumaydı. Jungkook Tae' ye döndü. "O daha çocuk nasıl bu kadar geç kalırsınız." dedi. Sesi ürkütmüştü Tae'yi. "Öz---" "Ben çocuk değilim." dedi Sigma. "Ayrıca vitama bağırma" diye kükredi. Jungkook kontrolü bırakmak istemiyordu. Jeeonguk' ta Jungkook da olayın farkındaydı. Vita için kurtları savaşıyordu. Jungkook' un anlamadığı ise Jeeonguk' un kurdu değil bütün bedeni savaşa hazırdı. "O senin vitan değil." Dedi Jungkook. Tae' nin gözleri açıldı. Bunlar ne konuşuyorlardı. Jimin' in aklında ise Tae ile sevişirkenki "Benim vitam" sesi duyuldu. Bu ses tonu o an tanıdık geldi. Jeeonguk Jimin'e döndü. "Baba sen hamileyken hiç Tae' yi mühürledin mi?" dedi. Jungkook algılamaya çalıştı ne mühürü...
Tae' nin aklına hatıralar düşünce Jeeonguk' a baktı. Jimin değildi onu mühürleyen, onu isteyen de Jimin değildi. Tae arkasını döndü. Kapıya uzandı. Jeeonguk onun bileğini tutup geri çekti. "Gitmek istiyorum." dedi Tae. Bileğini kurtarıp çıktı evden. Jungkook Jeeonguk' un yanına ilerledi. "Benim mühürüm benim vitam." dedi. Kıkırdadı Jeeonguk "Sen onunla yatarken onu mühürledin mi?" Gözünün içine baktı. Jungkook susmuştu. "O mühür senlik değildi. Efsanenin mührü o. O mühür senin olsaydı bir yıl onun kokusu olmadan yatağa giremezdin." dedi. Jungkook atak yapacakken Jimin araya girdi. "Lütfen" dedi Jimin gözyaşlarına hakim olamadı. "Baba lütfen ona söyle o mühür bana ait." Jungkook yerinde çakılıp kalmıştı. "Tae benim baba. Sadece sen onu benim için koruyacaktın. Benim için..." Jungkook sessizce  oturdu yerine. Tae' ye hissettiği cinsellik miydi? Aşk mıydı?

"Baba lütfen" dedi Jeeonguk. "Lütfen vitamdan uzak dur. Seni sevmek istiyorum artık. Deltanı kontrol et." dedi. Üçü de koltuklarda oturup kalmıştı. Saat artık sabahın beşini buluyordu. "Nereye gitmiştir?" dedi Sigma. Jungkook sinirle üfledi "Namjoon' a gitmiştir." Jeeonguk Namjoon' un ismini duyunca hemen kalktı. "O adama hiç güvenmiyorum." deyip evden çıktı.

Sonsuz AşkOnde as histórias ganham vida. Descobre agora