Bölüm 9♤Davet

1.1K 46 16
                                    

Aybars

Dolma kalemi parmaklarımın arasında gezdirirken Gürkan'ı bekliyordum. Yosun arayıp Gürkan'ın onunla konuştuğunu söylemişti. Aralarındaki konuşmaları anlatırken oldukça sinirlenmiştim. Gürkan herkese karşı bu kadar nazikken Yosun'a karşı bu tavırları hiç normal değildi. Kapı tıklatma sesi gelirken gözlerimi kapıya diktim.

"Gel."

Kapı açılıp Gürkan içeri girerken bakışlarımla onu takip ediyordum. Masanın önündeki koltuğa otururken kollarımı masaya koyup dikkatimi ona verdim.

"Konu ne? Çok önemli dedin hemen geldim."

Önümde bacak bacak üstüne atarken kalemi sıktım.

"Yosun'la konuşmuşsun."

"Hemen uçurmuş sana."

"Gürkan..."

"Beni sırf bunun için çağırmış olmana inanamıyorum. Ben senin arkadaşından öte kan kardeşinim. Seni düşündüğümden konuştum."

"Konuşma şeklin bunu göstermiyor ama. Yosun'un dediği gibi bu bizim aramızda."

Dudaklarını birbirine bastırırken koltukta öne geldi. Eğilip kollarını dizlerine koyarken ellerini birleştirdi.

"Bu kızda ne varda onu bu kadar koruyorsun?"

"Seni ilgilendirmez."

"Bu kız geldiğinden beri aramızın daha da bozulduğunun farkındasın değil mi?"

"Bunun nedeninin sen olduğunun farkındasın değil mi? Kızı görmeden tanımadan bile kötü konuşmaya başladın. Sana sorunun ne olduğunu sorduğumda bile bana hiçbir şey anlatmadın. Kötü bir kız mı dedim bir şey demedin. Bir geçmişiniz mi var dedim hayır dedin. Sen sorununu söylemiyorsun ki adam akıllı."

Bana bakarken gözlerinden geçen birkaç duygu vardı. Öfke,hayal kırıklığı,pişmanlık. Alakasız duygulardı ama hepsi birkaç sorun olduğunun belirtisiydi.

"Sen de bu kızı neden seçtiğini anlatmadın. Ben ona bir şey diyor muyum?"

"Diyemezsin zaten. Bana kendi derdine anlatmayan adama ben niye anlatayım."

"Derdim o kız tamam mı! Yakınımda istemiyorum. Onu görmeye tahammül edemiyorum. Keşke yok olsa."

"Gürkan!"

Elimdeki dolma kalemi masaya saplarken Gürkan bir kaleme bir bana bakıp hızla ayağa kalkıp odayı terk etti. Kalemi çıkarırken masadaki ize baktım. Elimle başımı ovarken uzun uzun ize baktım.

"Kutay!"

Koşma sesleri gelirken kapıda beliren adama baktım.

"Efendim Aybars bey."

"Gürkan'ın Yosun hakkında araştırma yapıp yapmadığına baktır. Yosun'la ilgili olabilecek her şeyi inceleyin ve Gürkan'ın her adımını takip edin. Eğer Yosun'a tekrar yaklaşırsa beni hemen haberder edin."

"Tamam efendim."

Kutay kapıyı kapatıp çıkarken sandalyeyi döndürüp duvara baktım. Ceketimin iç cebine elimi atarken elime gelen şeyi çıkardım. Kolyeye tek parmağımla havaya kaldırırken ucundaki yeşil taştan kalbe baktım. Yosun bu kolyeyi anlaşma için vermişti. Ama bilmediği bir şey vardı ki kolyenin taşı gerçek zümrüttü. Gözü iyi olan herkes anlayabilirdi. Kolyeyi araştırmak istiyordum ama altından çıkıcak şeyler beni ve Yosun'u rahatsız edicekmiş gibiydi. Yosun'u rahatsız edicek şeyleri yapmak istemiyordum.

"Seni koruyacağım. Beni sevmesen bile."

Yosun

Gürkan'ı Aybars'a şikayet etmiştim. Umarım Aybars onu iyice fırçalamıştır. Beni susacak ve bu olayı saklıyacak biri sanmıştır büyük ihtimal. Oysaki ben mekandan çıkar çıkmaz Aybars'ı aramış her şeyi söylemiştim. Hiçbir detayı atlamadan hatta aşık olma mevzularını bile söylemiştim. Ona aşık olmayacağım konusunda güvence bile vermiştim. İşimi düzgünce yapmak istiyordum.

FİGÜRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin