......
Sonra Liz'in elindeki dergilerden ve gazetelerden birkaçını alıp göz gezdirdikten sonra kafamı kaldırdım ve tekrar televizyona baktım.
"Asistanı İnci Doğrusöz'den nefret eden Araf Karan'ın yaptığı son açıklamalar:
Kendisi yatağıma girmek için türlü oyunlara başvuran ama bunda başarılı olamayan, hırsı için benim hayatımı bile riske atabilecek biri. Yaptığı onca şeyden sonra yine de bunu başaramadı ve aylar sonra kendinde bulduğu ilk cesarette karşıma çıktı.
Tek amacı yatağıma girerek kariyerinde yükselmeyi başarmaktı..."
...
Gördüklerimle, ne olduğunu şaşırmıştım. Neydi bu?
Bu sadece yazı olarak geçiyordu. Araf'la yapılan bir röportaj söz konusu değildi. Mikrofona veya gazetecilere konuşmamıştı ama söyledikleri ekranda yazıyordu.
Dün akşamdan sonra böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim...
İnanamamıştım...
Tamam, biliyordum hala kötüydük. Ama bu kadarını da beklemiyordum...
Her zamanki gibi şaşırtmaya devam ediyordu...
Aslında dün akşamki konuşmamızdan sonra bunu yapması çok anlamsız olurdu. Ya yalan haberdi ya da dün akşamki konuşmamızı ben yanlış anlamıştım...
Kumandayı elime alıp televizyonu kapattım. Liz bir açıklama bekliyordu. Haklı olarak...
"Liz not right now okay?"
(Liz şu an değil tamam mı?)Anlayışla kafasını salladığında, kendimi kötü hissettim. Şu an ne yapacağımı bilmiyordum.
Türkiye'ye dönme fikri vardı aklımda...Yapmalı mıydım?
Zaten yeteri kadar ortalık karışmamış mıydı?
Ne yapacaktım?
Türkiye'ye girmek kendimi ateşe atmak olacaktı belki de ama burada kalırsam kendimi rezil olduğum dünyaya daha fazla sokmuş olacaktım...
Şu an, tam da şu an Kumru'ya ihtiyacım vardı...
Bende hala numarası vardı. O bana ulaşamasın diye ben değiştirmiştim ama onun numarasını asla silmemiştim.
YOU ARE READING
Kalp Hastası
Teen Fictionİnci Doğrusöz,bir tıp öğrencisi ve stajyer asistan... Ya da bir mafya... Kirli işler çeviren... Araf Karan,dünyaca ünlü beyin cerrahı... Sadece bir cerrah mıydı? "Biz birbirinin hayatına nasıl etki edeceğini bilmeyen iki insandan ibaretken, her şeyi...