14. Bölüm🌚

149 15 0
                                    

Gözlerimi açtığımda sınıfta sadece benim olduğumu gördüm. Nerdeydi herkes? Herkes mi teneffüse çıkmıştı? Omuzumu aşağı yukarı kaldırıp kafamı tekrar masaya koydum. Ama o an bir şey fark ettim. Masanın aşağısında olan elim bir şeye çarpmıştı. Kafamı kaldırıp o şeye baktım. Bir nottu. Notta şu yazıyordu:

"Uyandığında okulun arasına gel."

Bu Aras olmalıydı. Ayağa kalkıp okulun o arasına ilerlemeye başladım.

***

Geldiğimde Aras oturmuş sigara içiyordu. "Beni sen mi çağırdın?" diye sordum tereddütle. "Evet." dedi bana bakmadan. Yavaş bir şekilde yanına ilerledim. "Ayılmış gibisin." dedim. "Evet." dedi sigarısından bir nefes içine çekerek. "Sorun ne?" diye sordum. Sigarasının sonuna geldiğinde yere attı ve dumanını soludu. "Bugün yaşadıklarımız... ben bunları kendi isteğimle yapmadım. O yüzden unutalım." sinir bozukluğuyla güldüm. "Hatırlamayacağını zannediyordum. Ama madem hatırlıyorsun, bunların hepsini yaşamamış gibi mi davranacağız?" Aras gözlerini bana çevirdi. "Evet. Yaşamamış gibi." gözlerim dolu bir şekilde Aras'a baktım. "Hiçbir şey yaşamamış gibi davranamayız. Bunu sen de gayet iyi biliyorsun Aras. Değil mi?" son cümlem bir fısıltıdan ibaretti. Aras yanıma geldi ve tam karşımda durdu. "Bak Efe... benden uzak durman gerek. Anlamıyor musun? Neden sürekli peşimde dolanıyorsun? Seni..." bir şey diyememişti, ya da demekte zorlanıyordu bilmiyorum... "Beni?" diye sordum. Kafasını başka yöne çevirdi ve çatık kaşlarla konuşmaya başladı. "Ben seni sevmiyorum." gözümden bir damla yaş düşmüştü. Neden yapıyordu bunu bana? Neden canımı acıtmak istiyordu? "Ne?" dedim titreyen sesime engel olamadan. "Duydun." dedi bana dönerek. Kaşlarımı çatıyordum ama hâlâ gözümden yaş akmaya devam ediyordu. Sinirle güldüm ve geri geri iki adım attım. "Güzel... insanların duygularıyla çok güzel oynuyorsun." dedim ve sınıfa çıktım. Ağlamam şiddetlenmişti. Neden bu kadar ağlıyordum ben? Hiç kolay ağlayan bir insan olmamıştım. Ama Aras... Aras beni yerle bir edebiliyordu. Aras beni en kolay ağlatan kişiydi...

Sinirle çantamı aldım ve dışarı çıktım. O sıra birisine çarptım. O kişi Aras'tı. Gözlerimiz birkaç saniyeliğine buluştu. Aras'ın gözlerinde anlamını bilmediğim bir hüzün vardı. Sinirle yanından geçtim ve gittim. Kolumu tutmamıştı bile. Nereye gideceğimi sormamıştı! Beni durdurup göz yaşlarımı silmedi. Beni durdurup bana sarılmadı! Lütfen Aras, lütfen daha fazla acıtma kalbimi...

Kalbe Dokunmak (BxB)Where stories live. Discover now