Heat •Jikook•

16. Bölüm "Gösteriyi erteleyebiliriz."

Yorum sınırı: 350

Kwan Jimin'e gülümseyerek bakıyordu. Hiçbir şey için onu sorumlu tutmuyordu. Jimin etrafta onları izleyen bedenlere kısa bir bakış attı ve yan yana durmuş ikiliye -bu ikili Taehyung ve Jin'den başkası değildi- gergin bir bakış attı. Emindi ki onlar Jungkook'a haber vermişti ve alfasının gelmesi an meselesiydi. O gelmeden Jimin Kwan'ı göndermeliydi.

"Jimin gösteri için konuşacaktım." Konu Jimin'i sonuna kadar ilgilendiren bir konuydu. Normalde partneri karşısındaki alfaydı ama kolu kırıldığı için yerine Jungkook gelmişti ve sonradan ikili sevgili olmuştu. Bunun hakkında ne diyeceğini ise merak etmişti Jimin.

"Ne oldu?" Kwan gülümseyerek ona bakarken Jimin önce tişörtünün içine sızan hafif soğuk belini kavrayan elleri ardından da boynuna bastırılan dudakları hissetmişti. "Sevgilim?" Jungkook'un sesini duyduğunda istemsizce gülümsedi.  Jungkook ondan ayrılmadan omegasını tamamen kendisine yasladı. Sonra onlara bakan alfaya baktı. "Kwoo'du değil mi?" Kwan başını olumsuz anlamda salladı.

Jungkook aslında onun adını çok net biliyordu ama şu an omegası için alfası ayaktaydı. Üstünlük göstermek istiyordu. Gösterecekti. "Kwan." Diyerek Jungkook'u düzeltti diğer alfa. "Neyse ne çok önemli değil zaten." Diyerek onu geçiştirdi. Gözleri onları izleyen arkadaşlarına kaydığında kısaca göz kırptı alfa ve omegaya.

Sonra Jimin'i çenesinden tuttu kendisine döndürdü ve dudaklarına kısa bir an öpücük kondurdu. "Gidelim mi bebeğim." Diye sorduğunda Kwan bozulmuş gözüküyordu. Jungkook Jimin'in bir şey demesini beklemeden onu götürmek için çekerken Jimin, Kwan'ın konuşmasıyla olduğu yerde kaldı. Jungkook içten içe oflayarak sevgilisinin yanında kaldı.

"Jimin seninle özel görüşebilir miyiz? Lütfen..." Jimin sevgilisine ardından ondan cevap bekleyen alfaya baktı. Kwan'ın gözlerinden rahatsız olduğunu anladı. Sonuçta Jungkook onun kolunu kırmıştı ve Kwan onun yanında huzursuz hissediyor olabilirdi. Üstelik Kwan Jungkook hakkında bir şikayette bulunmamıştı. Jimin kendisini ona karşı borçlu hissediyordu.

Başını olumlu anlamda salladığında Jungkook'un kaşları çatıldı. "Olur. Konuşabiliriz." Kwan gülümsedi ve boş masayı gösterdi. "Oturalım mı?" Jimin başını salladı. "Sen geç ben hemen geliyorum." Malum yanında sinirle açıklama yapmasını bekleyen bir sevgilisi vardı.

Kwan yanlarından ayrıldığında Jimin Jungkook'u köşeye çekti. "Jimin bu da ne demek şimdi? Nasıl konuşursun onunla?" Jimin onu anlıyordu. Alfasının sahiplenme iç güdüsünü hissedebiliyordu ama diğer alfaya karşı bunu bir borç olarak görüyordu.

"Jungkook onun bana bir yanlışı olmadı ki en azından dinlenilmeyi hak etmiyor mu?" Jungkook derin bir nefes çekti ciğerlerine. "Jimin." Sevdiğinin gözlerine baktı Jungkook. "Onunla konuşmanı istemiyorum." Şimdi taktik değiştirme kararı almıştı alfa. Biricik omegasını ayartacaktı.

Onu belinden kavradı ve kendine yasladı. Dudağına çok hafif bir öpücük bıraktığında Jimin'in gözleri gelen temasla kapandı. Jungkook o görmeden gülümsedi ve geri çekildi. "Niye alfanı dinlemiyorsun omegam?" Jimin boynunun bir tarafından tuttu ve diğer tarafa öpücük bıraktı. Tam koku bezinin üstüne. Sonra yavaşça dilini dokundurdu sıcacık bölgeye. "Hadi gel evimize gidelim." Kulağına fısıldayıp geri çekildiğinde Jimin yutkunarak baktı gözlerine.

Bir adım geri attı ve "Şu konuşmayı yapayım gideriz." Diyerek alfasının kendisini daha fazla etkilemesine izin vermeden yanından ayrıldı ve Kwan'ın yanına oturdu.

"Çok beklettim özür dilerim." Kwan buruk bir gülümseme verdi ona. "Sorun değil. Sevindim." Kaşlarını çattı Jimin. "Neye?" Kwan uzaktan -ki pek uzak sayılmazdı- onlara bakan bedene baktı. "Sevgili olmanıza. En iyisini hak ediyorsun. Ondan sevindim adına." Jimin utangaç bir şekilde gülümsedi.