Tehdit

589 105 3
                                    

Pansy'nin sesi geldi, "Maria, ne işin var burada??!" dedi, ayağa kalktım camın önüne gittim ve Pansy' e baktım, "Draco aşağıya atladı!!" dedim, Pansy'nin gözleri büyüdü, "Ne diyorsun sen!!?" dedi ve koşarak odadan çıktı.

Açıkça söylemek gerekirse Draco'nun ölmesi beni üzmedi ama beni katil sanabilirlerdi, ayrıca o dedikleri neydi bunu açıklamadı, ona soru sormak istiyordum ama yapamıyordum.

Düşüncelerden kurtulup ayağa kalktım, odadan çıktım, aşağıya indim, aşağısı oldukça kalabalıktı, biri arkamdan "Maria Jack!" diye seslendi, arkamı döndüğümde, Dumbledore, Pansy, Prof. Snap ve polis olduğunu düşündüğüm bir kaç kişi, "Efendim?" dedim, sakin bir şekilde.

İki kişi yanıma geldi, biri asamı aldı diğeride ellerimi belimde birleştirip kelepçe taktı, Dumbledore, "Bizimle geliyorsun." dedi, neden onlarla gittiğimi biliyordum ama, "Neden?" dedim, polislerden bir kolumu tutup "Cinayetten şüphelisin." dedi.

Herkes bana bakıyordu, ne olacağını bilmiyordum çok tedirgindim, Tom'u gördüm, hızlı adımlarla yürüyerek bize doğru geliyordu, "Ne oluyor burada!?" dedi, kolumu tutan polis, "Draco Malfoy'u öldürdüğünden şüpheleniyoruz." dedi, Tom gülümseyerek "Doğru mu bu?" dedi, kafamı hayır anlamında salladım.

İki poliste kolumdan tuttu ve cisimlendik, geldiğimiz yer oldukça karanlıktı, karşımde dört kişi vardı, çevremizde de bir sürü kişi, "Anlat." dedi, dört kişiden biri, "Onu sen mi öldürdün?" dedi, bir diğeri, "Hayır, o kendini öldürdü." dedim, "Sadece ikinizin olduğu bir yerde intihar etti öylemi?" dedi, dört kişiden biri. Bana resmen oyun oynuyorlardı, beni korkutup cevap veremememi sağlamaya çalışıyorlardı, beni dinlemiyorlardı bile, buranın adalet sistemi bu kadar kötüymüş demek ki. Karşımda beyaz uzun saçları olan bir kadın vardı, benim konuşmama izin vermeden konuşmaya başladı.

"Sadece ikiniz varken camdan kendini mi attı yani öyle mi? Malesef sana inanmıyoruz. Azkaban'a götürün şunu!" dedi. Daha sonra yanında ki adama doğru eğilip, "Bir bulanıktan ne beklersin ki?" dediğini duydum, işte o zaman neden beni dinlemediklerini anladım, herkes benim muggle olduğumu düşünüyordu çünkü ailemle bağımı koparmak için muggle olan teyzemin yanında kalıyordum ve herkes gerçek annem olduğunu sanıyordu, sebepleri buydu..

Boş yere ceza çekemezdim, içimdeki gücü, dışarı yansıtmamak için elimden geleni yaptım ama eğer Azkaban'a gidiyorsam bunu gerçekten hak ettiğim için gideceğim.

Güçlü bir çığlık attım, hepsi kulaklarını kapatıyordu, daha sonra ellerimi kalbimin üzerinde birleştirdim ve daha güçlü bir çığlık attım ve ellerimi iki yana doğru açtım, ellerimden çıkan alev her yeri yakıyordu aynı zamanda ağzımdan çıkan çığlıklar herkesin kulağından kan getiriyordu.

Onlar öldükten sonra ne olacaktı peki, sürekli kaçacaktım, bunu yapmamalıydım, eğer güçlerimi kullanıyorsam zekice kullanmalıyım.

Çığlık atmayı kestim ve ateşi söndürdüm, yanan kimse yoktu ama kulakları duymuyordu, karşımda ki dört kişinin yanına yaklaştım, kürsü gibi bir yerde oturuyorlardı, kürsünün önünde merdiven vardı, merdivenleri çıktım ve beni Azkaban'a yollama emrini veren kadının yanına yaklaştım, "Ne istiyorsun!!" dedi, bağırarak, önünde benimle ilgili bir kağıt ve kalem vardı, kağıdı aldım arkasını çevirdim ve kağıda, "Adın ne?" yazdım, "Harriet, neden soruyorsun!?" dedi, kağıda "Benimle ilgili olan kağıtlara suçsuz yazacaksın." yazdım, Harriet yanında ki adamın kağıdını aldı ve suçsuz damgasını bastı diğerleri de öyle yaptı. Kalemi yeniden elime aldım ve kağıda "Kimse öğrenmeyecek, diğerlerinide uyar." yazdım, kadın başını olumlu yönde salladı, dosyayı eline aldı ve dışarı çıktı bende arkasından gittim.

Dosyayı yetkili kişilere verdi ve asamı bana geri verdi daha sonra beni buraya getiren kişilere beni götürmesini söyledi, okula geri döndük, beni bahçede bırakıp Dumbledore'un yanına gittiler, Pansy yanıma gelip beni dürtüyordu ama cevap vermemiyordum, donmuştum.

Güçlerimi kullanmaya başladığımda, ruhumun kötü tarafı beni bir süreliğine ele geçirir, bu sebeple gücümü pek sık kullanmam, aslında daha açık konuşursak, gücümü kötülüğe kullanmazsam veya çok fazla güç kullanmazsam, sorun yok ruhumun kötü tarafı beni ele geçirmez. Ailemin yanında kalmaya devam etseydim, gücümü kötülüğe kullandığımda da ruhumun kötü tarafı benim bedenimi ele geçirememesini sağlıyabilirdim, bunu yapmayı öğrenebilirdim.

Pansy beni sarsıyordu ama cevap veremiyordum, en azından kötü ruh bir şey demiyordu.

Kendime geldiğimde, Pansy'e "Efendim?" dedim, Pansy, "Hah, sonunda, bak ben çok özür dilerim, Draco'nun oradan düştüğünü söylemem gerekiyordu, seni götüreceklerini düşünemedim." dedi, "Suçsuz olduğum kanıtlandı ve işte buradayım sorun yok." dedim. Aslında ona sinirliydim ama olmamam gerekiyordu, bunun farkındayım. Bilmiyorum aslında kafam fazlasıyla karışık.

Güçlerimi kullandığım için kendimi fazlasıyla iyi hissediyorum, ama ikizim gibi olmaktan korkuyorum, kısaca ona ne olduğunu anlatayım; İkizim Jessica, o olağan üstü biriydi, kendisi filmlerde ki gibi hem güzel hem de iyi biriydi. O güçlerini benden daha erken fark etmişti, ailem ona dersler vermeye başlamıştı, artık onunla az görüşebiliyorduk ve onu her gördüğümde kişiliği ve görünüşü değişiyordu, eskisi kadar iyi biri değildi, bakışları değişmişti saç rengi koyulaşmıştı. Jessica'yı artık hiç görmemeye başlamıştım, ta ki onu parkta göresiye kadar, parkta ki çocukların kulağına bir şeyler söylüyordu daha sonra çocuklar kavga etmeye başlıyordu, en sonunda da parkta yangın çıkartıyordu..

Bir gün bende güçlerimi kazandım, babam ve annem bunu öğrenince benimle konuşmaya başladılar, "Senin güçlerin sayesinde atalarımızın intikamını alabiliriz, seni güzelce eğiteceğiz, senden kötülük yapmanı istiyoruz her kötülük yaptığında, güçlü yanın ortaya çıkacak.." bla bla, bunun gibi şeyler anlattılar fakat onların istediklerini yapmayacaktım çünkü Jessica gibi olmak istemiyordum, bende kaçtım güçleri olmayan teyzemin yanına kaçtım, amcamın güçleri vardı fakat öldüğü için güvendeydim. Bir hafta kadar teyzemin yanında kaldım, daha sonra Jessica geldi ve benim geri dönememi istedi kabul etmeyince bana saldırdı, tek çarem ona karşılık vermekti, ben eğitim almamıştım ama teyzemin bahçesinde sürekli kendimi denemiştim ve biraz olsa da kendimi geliştirmiştim, Jessica ile savaştık onu etkisiz hâle getirince dağların tepesinde olan mağaraya götürdüm onu zincirledim. Sanırım güçlerim ondan fazlaydı ve onu yenebilmiştim. Teyzemin yanına döndükten sonra teyzem ile birlikte Jessica'yı sakin tutabilecek bir ilaç bulmaya çalıştık. Teyzem, tam olarak anlamadığım bir işten emekliydi, bildiğim tek şey teyzemin Jessica için bir ilaç bulabileceğidi. Bir kaç günde ilaç bulabildik, bulasıya kadar bir kaç saatte bir yapmam gereken sakinleştiriciyi yapıyordum. İlaç bulduktan sonra rahatladık, bir aya yakın onu orada tuttuk fakat bir gün ortalıktan kayboldu, onu aramadık bir gün saldırırsa ona karşılık vereceğiz diye anlaştık ve hayatımıza devam ettik.

Hogwarts'a gelip eğitim almam gerekiyordu çünkü burada daha çok güçlenebilirim, bende iki şeyden de vazgeçmemek için, bir arkadaşımdan teyzemi korumasını istedim böylelikte burada rahat bir şekilde yaşayabiliyorum.

Her neyse....

KALPSİZLER-tom riddle Where stories live. Discover now