Patlama Noktası

294 36 5
                                    

Sabah çığlık sesleri ile uyandım, aşağıda neler olduğunu öğrenmek için aşağıya indim.
Harry bağırarak "Maria yaptı! Onu aldattığımı daha dün öğrendi, tutun onu!" dedi.
Ben daha neler olduğunu anlamamışken Harry'nin söyledikleri ile birlikte bayıldım..

Uyandığımda Dumbledore'un odasındaydım, etrafımda Dumbledore'u korumak için tanımadığım birileri duruyordu.
"Neler oluyor?" dedim, Dumbledore diğerlerini yolladı, odada ikimiz kalmıştık, konuşmaya başladı..

+Ginny bu gün merdivenlerde ölü buldu.

-Ne?!

+Bilmiyormuş gibi yapma! Senin yaptığını biliyorum.

-Yanlış anlamışsınız!

+Tehlikeli olduğunu bile bile senin buraya girmene izin verdim hata bende.

-Ne yani beni okuldan mı atıyorsun?

+Daha fazlasını yapmadığıma şükür et, bu olayın üzerini kapatıcam çünkü sana üzülüyorum ve bu iyiliği yapmak istiyorum.

-Bana ihanet mi ediyorsun!?

+Anlaşmayı bozarak bana ihanet eden sendin!

-Bana neden inanmıyorsun ben yapmadım!

+Sana inanmıyorum çünkü doğruyu biliyorum!

-Beni bu okuldan atarsan pişman olursun.

+Seni bu okula aldığım günden beri pişmanım zaten!

-Sana güvenmiştim! Ama sen güvenmeyi geç bana inanmıyorsun bile.

+Özür dilerim...

Dumbledore ayağa kalktı ve kapıyı açıp onu koruyan kişilere beni buradan götürmelerini istedi, beni kolumdan tutup ayağa kaldırdılar yürümeye başladık, Dumbledore'un önünde durdum..

-En azından Tom Riddle'ın buraya gelmesini sağla ve onunla birlikte onun evine gideyim.

+Tek bir şans eğer seni istemezse Muggle Dünyası'na gidersin.

-Peki.

Bir süre bekledikten sonra Tom geldi, telaşlı gözlerle bana baktı ve yanıma geldi..

T: Neler oluyor?!

D: Maria okuldan atıldı, ya sen bu okul dışında istediğin bir yere götürürsün yada biz Maria'yı Muggle Dünyası'na götürürüz.

T:Ben Maria'yı götürürüm.

D:Maria istersen daha sonra izin alarak eşyalarını almaya gelebilir.

-Gerek yok, istersen hepsini yak.

Tom ile odadan çıktık, Hogwarts'ın dışına kadar korumalar bile geldi, daha sonra gittiler, Tom'a döndün ve nereye gideceğimizi sordum, Tom bir şey demedi sadece elimi tuttu ve cisimlendik.

Tom'un yaşadığı yere geldiğimizde Tom bana odasını gösterdi, ben odasına gittikten sonra Tom merdivenin altında ki kapıdan içeriye girdi, kapı kapanmadan kapıyı tuttum ve bende arkasından içeriye girdim, içeride aşağıya doğru inen bir merdiven vardı, ordan indikten sonra bir kapı daha vardı, Tom kapıdan girdikten sonra kapı kapandı, kapıya kulağımı yasladım ve onları dinlemeye başladım..

V: Aferim oğlum, onu buraya tam zamanında getirdin.

T: Büyü hazır mı yani?

V: Evet iki gün sonra onu öldürmeye hazırız. Maria'yı buraya getiren kişi sen olduğun için sana ilk ödülüm olarak onu öldürerek gücünün birazını alma şansı veriyorum.

T: Ben onu öldüremem, benden bunu isteme!

V: Güçsüz olduğunu mu söylemek istiyorsun!

T: Bana sadece yerini vermen yeter, lütfen onu öldürmemi isteme.

V: Peki öyleyse, seni zorlamıyorum, çıkabilirsin.

Lord çıkabilirsin dediği gibi koşarak oradan ayrıldım, koşede duran dolabın arkasına saklandım ve Tom'un nereye gittiğine baktım, Mattheo'nun odasına hızla girdi ve kapıyı sertçe kapattı. Arkasından gittim ve kapıyı dinlemeye başladım.

M: İnsan kapıyı çalar!

T: Kes sesinide beni dinle!

M: Anlat neler oluyor?!

T: Maria bu gün beni çağırdı ve okuldan kovulduğu için Hogwarts'dan uzak bir yere götürmemi istedi..

M: Onu buraya mı getirdin yoksa?!!

T: Şuan benim odamda, ne yapacağız?

M: Büyü hazır  mı?

T: İki gün sonra Maria'yı öldürecek!

Ben onları dinlerken, Jessica geldi ve beni kolumdan tuttu sonra cisimlendik ve bahçeye çıktık. Jessica'nın gelmesine sevinmiştim onunla konuşmanın zamanı gelmişti..

- Sonunda karşıma çıkma cesaretini gösterdin öyle mi?

+ Benim senin ikizin olduğumu söylemişsin, benzemiyoruz bile!

- Ne yani onlara "Draco'yu öldürmeye çalıştıktan sonra benim iyi biri olduğumu düşünün diye onu kurtardım." falan mı deseydim?

+ İğrenç birisin kes şunu!

- Senin ailen öldürülmediği için anlamazsın.

+ Sana her zaman hak verdim, yardımcı oldum.

- Bu mu yardımcı olmak? Bana engel olmak için onlara koruma büyüsü bile yaptın ama işe yaramadı malesef!!

+ Sen, nasıl?

- Anlayamacağımı mı sandın? Okula ilk geldiğim gün anladım.

+ Sana zararı olmayan insanlara zarar verdin!

- Pansy ve Mattheo eskiden sevgililerdi ve bir çocukları olacaktı!

+ Ne?!

- Bunu bilmiyormuydun? Ama doğru kimse bilmiyordu Mattheo bile!

+ Senin aileni öldüren Voldemort!

- Soylarının tükenmesi gerek, üzgünüm.

Cebimden Jessica'nın zayıflığı olan gümüş bıçağı çıkardım ve sakin bir ses tonuyla "Sana güvenmiştim." dedim. Bana karşı çıkmıyordu ve üzerime doğru yürüyordu, adımlarımız hızlanıyordu. Koşarak birbirimize sarıldık ve onu bıçakladım.

+ Aşkını bul aşk seni kurtarır.

- Benim kurtarılmaya ihtiyacım yok.

Gözleri kapanınca vücudunu yaktım geriye sadece küller kalmıştı..

Artık yolun sonuna geldiğimin farkındaydım, iki günüm kalmıştı ve artık Hogwarts'da bazı işlerimi halletmem gerekiyordu. Gece yarısını beklemek için Tom'un odasına geri döndüm, Tom bir kaç tane eşya ile odadan çıkmak üzereydi..

- Mattheo'nun odasına mı gidiyorsun?

+ Evet..

- Söylemek istediğin bir şey mi var?

+ Olan şeylerin farkındasın, biliyorum.

- Gizemi çözmüşsün ama hâlâ eksikler var.

+ Nasıl yani?

Tom'u ittirerek dışarı çıkardım ve kapıyı kapattım. Zeki biri olduğunu biliyordum ve ne yapmaya çalıştıklarını, anladığımı fark etmesi beklediğim bir şeydi. Aslında benim tehlikeli biri olduğumu da anlamasını bekliyordum ama benim kurban olduğuma inanıyor, şaşırdım açıkçası.

KALPSİZLER-tom riddle Donde viven las historias. Descúbrelo ahora