Bölüm 2 ''DÜŞMAN''

886 174 41
                                    

Aiden


Sabah kapımın ısrarla vurulmasıyla daha doğrusu yumruklanmasıyla uyandım.Sinirle gözlerimi açtım ve yorganımı kenara atıp ayağa kalktım.Gidip kapıyı açtığımda karşımda çalışan kölelerden biri duruyordu.Sinirli surat ifademi görünce korkarak:


''Sabah uranyum çıkarttığımız yere giderken yerde yatan yabancı bir kız bulduk.Kız bizim dilimizden anlamıyor bir bakarsan...''dediğinde konuşmasına devam etmesine izin vermeyip elimi sallayarak kapıyı gösterdim ve dışarı çıkmasını sağladım.


Daha sonra oturdum ve düşünmeye başladım.Bu işi Zayndrok'ın yaptığını tahmin ediyordum.Zayndrok benim eski bir düşmanımdı.Daha öncede bir kız gönderip uranyumu çalmaya çalışmıştı.Sonradan onun gönderdiğini anlamıştım ve kızı öldürmüştüm.Yine aynı taktiği mi deniyordu?

Biz gezegenimize oksijen üretmek için uranyumu çok önceden keşfetmiştik. Ve bundan beridir Zayndrok durmuyordu.Sürekli bir şeyler planlıyordu.Üzerime titanyumdan yapılmış zırhımı giydikten sonra dışarı çıkarak koridor boyunca yürümeye başladım.O sırada aklıma daha önceki kızın bizim dilimizde konuştuğu geldi.


Sanırım onun gönderdiğini anlamamam için dilimizi bilmeyen birini göndermişti.Ama benim onu anlayacağımı biliyordu.Ben laroks ırkından geliyorum ve bu ırkın özelliklerinden biri de farklı ırkların dillerini anlayabilmemiz.Koridorun sonundaki çelik kapıyı ittiğimde gürültüyle açıldı.Dışarı çıktım ve oksijen ürettiğimiz makinenin oraya doğru yürümeye başladım.


Yaklaştıkça farklı dilde birinin konuşma sesini duydum ve kızın uyanmış olduğunu anladım.Biraz daha yaklaştığımda kız görüş alanıma girdi.Etrafına büyük bir korkuyla bakıyordu ve elleri titriyordu.Bu sefer ki gerçekten iyi bir oyuncuydu.Sert adımlarla kızın yanına gittim.Kızı kolundan tutup ayağa kaldırdım.Kız dengesini sağlayamayıp sendeledi ve son anda düşmekten kurtuldu.Kızın yüzüne baktım.Kızıl saçları ve beyaz bir teni vardı.Buradaki ırkların hiç birine benzemiyordu.Hangi ırktan olduğunu anlamak için adını sormaya karar verdim.


''Adın ne ?''diyerek kızın gözlerine dikkatle baktım.

''Lydia Benton''diye titreyen sesiyle söyledi.''Benton''diye mırıldanarak düşündüm.Ama böyle bir ırk tanımıyordum.Buradaki gezegenlerde böyle bir ırk yoktu.


''Nereden geldin ?''


''En son arkadaşımla arabadaydık ve iş için bir yere gidiyorduk.Gerisini hatırlamıyorum.Ben neredeyim Amerika'da mıyım ?''deyince kıza dikkatle baktım.Bu kız ne saçmalıyordu.Ne Amerika'sı?Dünyadan geldiğine inanacağımı sanmıyordu herhalde.Gerçekten hiç yalan söyleyemiyordu.Beni bu kadar aptal mı sanmıştı.Zayndrok buna inanıcak kadar aptal olmadığımı bilmeliydi.Beni aptal yerine koymak neymiş görücekti.Ellerini sinirle sıktı ve adamlarına dönerek kızı zindana götürmelerini istedi.

Yaratıklar kızı kollarından sürükleyerek götürürken kız korkuyla ''Nereye götürüyorsunuz beni !''diyerek bağırdı.Adam kızı umursamadan arkasını dönüp yürümeye başlamıştı bile.Yürürken düşünmeye başladım.Kız hiçte yalan söylüyor gibi görünmemişti.Acaba doğru mu söylüyor diye düşündüm.Fakat daha sonra kendi fikrime sinirlendim ve ''O kızı ölmekten beter edeceğim''diye sinirle söylendim.Makinenın içindeki odama doğru yöneldim.Sanırım bu konuyu kardeşime söylemeliydim.Anneme söyleyemezdim çünkü geçen sefer büyük olay çıkarmıştı.

ZIRHIN GÖLGESİNDEWhere stories live. Discover now