Kan Kadehi -Gay / BxBxB

14. "Buzda süzülmek."

Yine ve yeniden ben yani Elanızz 💞

Keyifli okumalar 💗

×××××

Saçımdaki kalemi çıkartıp yine ofladım. Karşımdaki soru ile bakışmak dışında yaptığım başka birşey yoktu.

"Deha, bulamıyor musun?" Kafamı kaldırıp edebiyatçıya baktım ve hayır anlamında kafamı salladım. "Kay bakalım yana." Dedi yanımdaki boş sırayı göstererek.

Ceylin gelmemişti bu gün o yüzden yanım boştu. Hemen kenara kayıp Yiğitin oturmasına izin verdim.

"Eğil bakalım." Dedi defteri göstererek.

Eğilip anlatmaya başladığı soruya baktım. Kasları giydiği siyah gömlekten taşıyordu resmen. Anlatırken bir an duraksayıp önündeki iki düğmeyi açtı.

Hayranlıkla ona bakarken o çok ciddiydi. Konu işi olunca büyük bir ciddiyetin içindeydi.

Soruyu en sonunda anlayınca aydınlanmıştım resmen. "Haa..." dedim çözülmüş olan soruya bakarken.

"Anladın mı bakalım?" Dedi tatlı bir ses tonuyla.

"Evet hocam teşekkür ederim."

"Ne demek, Deha. Ne zaman anlamadığın birşey olursa sorabilirsin çekinmeden." Gülümseyerek kafamı salladım.

Arkamda oturan Adin soruyu çözmüş düz bir şekilde tahtaya bakıyordu. Ona bakmayı kesip önüme döndüm.

______

Edebiyattan sonra gelen Almanca ile Hamzayı görebileceğim için mutluydum. İçeriye giren ıslak saçlı Hamza ile gülümsedim.

Yine her zamanki gibi beton gibi suratıyla sınıfa girdi. "Günaydın çocuklar oturabilirsiniz." Dedi elleri ile saçlarıyla oynarken.

Beni görünce gülümseyip göz kırptı ve geri önüne döndü.

Çok geçmeden derse geçmiştik. Tahtaya  yazdığı şeyleri deftere hızlı bir şekilde geçirdikten sonra arkama yaslanıp Hamzayı izlemeye başladım.

Birkaç kağıt ile uğraşıyordu, gözlerindeki gözlük ile dahada çekici gozüküyordu. Gözlerimiz birleşince biraz durdu sonra ise gülümsedi.

Sandalyesinden kalkıp yanıma geldi ve bana doğru eğildi. "Yazdın mı hepsin?"

"Hı hı." Diye mırıldandım gözlerine bakarak.

Durdu biraz, ardından yüzünü buruşturdu. "Yiğitin kokusu bu," dedi İğneleyerek. "Edebiyatçı olan."

"Hayır, alakası yok." Dedim üzerimdeki boyunluğu kazağı koklarken.

Cidden az buz kokuyordu.

"O pislikle her tenefüs öğretmenler odasındayım, Deha. Gayet iyi biliyorum kokusunu, asıl sorum sen neden onun gibi kokuyorsun?"

"Soru çözüyorduk yan yana oturmuştuk ordan herhalde de kokuyu bu kadar keskin alman garip yani."