29. "Neydi bu şimdi?"

565 43 0
                                    

(Medya: Hamza Çakır)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Medya: Hamza Çakır)

××××××

Gülümsedim istemeye istemeye, canımı yakan adamın benimle bu şekilde konuşmasının tek anlamı özür dilemek istemesi olmalıydı.

"Neden bana öyle davrandın?" Dedim kucağımdaki sarman kedinin tüyleriyle oynarken.

"Nasıl?"

"Çok sert." Dedim dudaklarımı büzerek. "Canımı yaktın, bedenim umrumda değil. Gözlerimin içine bakıp ciddi bir şekilde bağırmandı canımı yakan."

"Yiğit'e kırgınsın şu an değil mi?" Dedi aniden. Kaşlarımı çattım anlamayarak.

"Ne alaka?"

Gülümsedi. "Tanıyorum Deha seni, Yiğitle aran bozuk olduğunda bana yakın davranıyorsun. Konuşuyorsun ediyorsun, fark etmedim sanma, salak bir adam değilim ben. Belki kendinde farkında değilsindir, bilmiyorum orasını."

Duraksadım, haklıydı. Çevremde onları anlatacak kimsem yoktu, bende onları onlara anlatarak kendimi avutuyordum. Yapıcak birşeyimde yok gibiydi, çünkü onlardan başka kimsem yoktu.

"Haklısın," dedim ona bakamayarak. "Ama fark etmedim, etmiyorum. Benim çevrem o kadar geniş dursada değil, sizin yüzünüzden üzüldüğümde bile gelip size anlatmak istiyorum."

Birşey demedi, sadece gülümsedi. Sanki anlattığım herşeye kahkahalarla gülüyormuş gibi geldi bana.

"Kitapları seviyorsun anlaşılan." Kafamı salladım. "Kucağındaki kediye şiir okuduğuna göre."

"Bazen şiiri yazmak kadar okumakta önemlidir, senin için çok birşey ifade etmeyen kelimeler başkalarının hayatlarına dokunur. İki cümlede açıklamış olursun koskoca insanoğlunun hayatını," derken elimdeki Özdemir Asafın kitabını çevirip durdum. "Mesela Özdemir Asaf'ın şu cümleleri;"

"Gelecekse beklenen,
Beklemek güzeldir.
Özleyecekse özlenen,
Özlemek güzeldir.
Ve sevecekse sevilen;
O hayat herşeye bedeldir."

Kitaptan kafamı kaldırıp buz gibi gözleriyle içimi ısıtan bakışlarına baktım. Buz gibi kesiyordu ama acısı bir süre sonra yanma hissine dönüşüyordu. Eh tabii sonunda ölümde vardı bu yanma hissinin.

"Sana aslında birşey söyleyip gidicektim Deha," dedi gözlerini gözlerimden ayırarak. "Ama iyi dinlemeni istiyorum, dediklerimi kafana takma sadece beyninin bir köşesinde bekleyen bir formül gibi beklesin. Elbet bir gün lâzım olucaktır."

Kafamı hafif yana eğdim. "Dinliyorum." Dedim merakla diyeceklerimi beklerken.

Birkaç saniye durdu, herhalde diyeceklerini düşündü anlamamıştım ama en sonunda iç çekerek girdi söze. "Bak Deha, hayatımda önemli bir yerin var. Her ne kadar kızıp sana bağırsamda bu gerçeği değiştiremez hiçbirşey. Gece uyandığında sana günaydın diyen biriymişim gibi düşün beni, gece güneş asla doğmaz, onun yerine ay vardır. Ama günaydın demektende vazgeçilmez işte."

Kan Kadehi -Gay / BxBxBWhere stories live. Discover now