Bölüm 16 - Unutulmayacak Olan Akşam Yemeği

7.5K 308 55
                                    

Evli olmak hiç de düşündüğüm gibi değildi. Birincisi kendinizi hiç de külkedisi gibi değil gerçek bir prenses gibi hissediyordunuz. Size bu hissi yaşatacak olan adamdan eminseniz gerisi kolaydı. Bunu uyandığınız her sabah anlıyordunuz.

Ben sevdiğim adamla evlenmemiştim. Bu su götürmez bir gerçekti. Ancak evlendiğim adam bana bırakın lanet bir prensesi, kahrolası bir kraliçe gibi davranıyordu. Yerimde olsa her kadın ona bağlanırdı.

Gece beni yıkadıktan sonra kuruladı, saçlarımı kuruttu, kremlerimi sürdü. Ertesi sabah kahvaltımı odama bile getirmişti. Evet, kendimi kahrolası bir kraliçe gibi hissediyorum! Ve tüm bunların bir gün son bulacağından ödüm kopuyordu.

Bu yüzden ben de düne ya da geleceğe değil, bugüne odaklandım.

Lizzy tarafından hazırlanmış muhteşem kahvaltımızın ardından Charles bana çiftliği gezdiriyordu. Geniş bir arazisi vardı. Daha bahçeye adımımı atar atmaz atları görmüştüm. Yaşlı Benny onları dışarı çıkarıyordu. Göbeğimi tuttum ve adımlarımı hızlandırarak koşmaya başladım.

"Emma! Koşma." Charles arkamdan bağırıyordu. "Bebeğe bir şey olacak."

Onu dinlemeden koşmaya devam ettim. Durduğum sırada beni kolumdan yakalamıştı ama hemen geri bıraktı. Sanırım yüzümde ki heyecanı görmüştü.

Çitin hemen yanında duran açık kahve rengindeki atın yanına ilerledim. Elimi uzatarak başını okşamaya başladım. "Ne güzelsin sen böyle. Adın ne senin, bebeğim?"

"Ateş." Charles arkamdaydı. Gülümseyerek atın başını okşadı.

"Takımlarını çıkartayım mı, evlat?" Benny diğer atlarla ilgileniyordu. Charles onun sorusunu başıyla onayladı.

Benny ahırdan döndüğünde elinde bir eyer vardı. Ateşin sırtına eyeri takarak yularını Charles'ın eline verdi. Burada Ateşten başka atlarda vardı ama o Ateşi tercih etmişti. Dayanamayıp sordum. "Ateş senin atın mı?"

Charles atın sırtına binmiş, eyerini tutuyordu. Bana bakarak soruma cevaben gülümsedi ve Ateşi sürmeye başladı.

At üzerine binmiş bir adet Charles kalp ritimlerimle oynayacak kadar karizmatikti. Çok ateşliydi! O an 'iyi ki benim kocam' diye düşündüm. Çünkü bu sayede kimse ona sahip olamayacaktı. Sadece benimdi.

Telefonumu kaldırıp bir fotoğrafını çektim. #Kocam etiketiyle instagram hikayemde paylaştım. Geçen seferki gül buketi paylaşımıma bir sürü mesaj gelmişti, hiçbirine geri cevap vermedim. Git gide koca delisi kızlara dönüşüyordum. Bir şikayetim yoktu gerçi.

Charles uzun süre at üzerinde çiftliği dolanmıştı. İndiğinde ona ben de binmek istediğimi söyledim ama durumum elverişli olmadığından bana gözlerini irice açarak baktı ve kızdı. Yine de bebek doğduktan sonra bineceğime söz vermişti.

Yaşlı Benny dışarıda atlarla ilgilenirken Charles ve ben, Ateş'i ahıra götürmeye başladık. Onu tavlasını koyduktan sonra kapısını kapatıp dışarıdan sevmeye devam ettik. Charles elime bir nemlendirici sprey ve tarak verdi. Önce Ateş'in yelesini nemlendirip taramaya başladım.

"Biliyor musun? Ateş'in senin atın olduğuna şaşmamalı." Charles anlamadığını ifade eder gibi baktı. "Senin gibi huysuz. Üzerine bindiğin zaman iki kez seni sırtından atmaya çalıştı." Charles arkama geçip ellerini belime yerleştirdi. Yakınlığı ve dokunuşu nefesimi kesse de devam ettim. "Senin gibi havalı."

Charles çenesini omuzuma koydu. Dudaklarından bir homurdanma döküldü. Ateşin yelesini tararken bir yandan devam ettim. "Ama en çok da senin gibi sahiplenici."

KAZAYLA BABAWhere stories live. Discover now