KAZAYLA BABA

Bölüm 25 - Sana Oğlumuzu Getirdim

"Ne halt yediğinizi sanıyorsunuz? İkinizde!" Ricky kapıyı arkasından sertçe kapattı.

Charles kendi sandalyesindeydi. Pietro ve William da karşılıkla koltuklara oturmuşlardı.

"Hamile karının önünde silah çekmek de ne demek? Ve sen!" Bakışlarını Pietro'ya çevirdi. "Aslında sana diyecek bir şeyim yok, kendi kardeşini öldürdün sonuçta. Şapka çıkartıyorum adamım." Ricky sırıttı.

"Karıma dil uzatan o şerefsizi kendim öldürecektim." Charles dişlerini sıktı. Diego'nun sözlerini hala duyabiliyordu.

"Oldu bitti işte Charles. Uzatma."

"Ricky haklı. Asıl soruna odaklanalım biz." Dedi William ve karşısında ki adama baktı. "Sen sadece kardeşini değil, Cosa Nostra'nın bir üyesini öldürdün. Başın belada dostum. Büyük belada."

"Evet, biliyorum." Dedi Pietro, sesinde ki çaresizlik açıklıyordu zaten.

Başını eğdi ve anlatmaya başladı.

"Diego benim öz kardeşim değildi ama piç olan bendim. Annem, babam olacak o şerefsizin fahişelerinden biriydi. Sürekli içip bir köşede sızardı. Çocukluğum onu başkalarının altından toplamakla geçti. Ölmeden önce bana yaptığı son iyilik babamın Alonzo Lombardi olduğu söylemesiydi."

"On beş yaşındaydım. Ben sokaklarda para için çalışırken Alonzo Lombardi mutlu ailesiyle sıcacık evinde yaşıyordu. Dayanamadım ve Lombardi çiftliği bastım, hakkım olanı istedim. Kabul etmedi başta, bende onu tehdit ettim. Soyadını istedim. Bana soyadını vermekten başka çaresi yoktu. O yüzden kabul etti. Böylece Lombardi ailesine giriş yapmış oldum."

Hepsi sessizdi. Pietro'nun ağzından çıkacakları merakla dinliyorlardı.

"Ben aileyi girdiğimde Diego henüz beş yaşındaydı. Lombardi olmuştum doğru ama asla bir Lombardi olarak saygı görmedim. Alonzo'nun hiç tatmadığım baba sevgisini Diego'ya göstermesini izleyerek büyüdüm. Diego hep başına buyruk biri olarak yetişti. Sahip olduğu şeyler onu şımartmıştı. Babası ne kadar onu yakınına çekse o iki katı uzaklaşıyordu. Bir gün Diego, Alonzo'yu öldürdü. Soğukkanlılıkla babamı doğramasını izledim. Tıpkı onun gibiydi. Her hareketi, konuşması, yürümesi, düşünce tarzları bile. Tıpkı onun gibi bir katildi."

"Cosa Nostra, Alonzo'nun yerini Diego'ya verdi. Henüz toy olduğundan ellerinde tutması kolaydı. Pis işlerini ona yaptırıp, oyunu kullandılar. O zamandan beri bilge abisi olarak arkasında durdum. Akıl vereniydim ona göre ama bu kadar yeterdi. Londra'ya gelmeden önce Camilla'ya-" Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. "Camilla'ya dokunmaya çalıştığını fark ettim. Artık babasının yanına gitme vakti gelmişti. Umarım ikisi de aşağıya eğleniyorlardır."

"Bildiğim bir şey varsa, o piç kurusu ölmeyi hak etmiş. Aferin sana dostum." Ricky abartılı bir ifadeyle adama sarıldı ve sırtını pat patladı.

"Acıklı hikayeymiş." Dedi William. "Ama sorunumuza geri dönelim. Aslında senin soruna. Cosa Nostra! Diego'yu öldürdüğünü öğrendiklerini seni kıymaya çevireceklerini unutma."

"Öyle bir şey olmayacak. Çünkü tüm Cosa Nostra Diego'yu benim öldürdüğümü bilecek." Charles sessizliğini bozmuştu.

Pietro şaşırdı. Duyduklarının, ona kulaklarının bir oyunu olup olmadığını anlamak istedi. Charles ile göz göze geldi. Gerçekten ciddiydi.

Ricky arkadaşına baktı.

"Aklını mı kaçırdın sen? Cosa Nostra'dan bahsediyoruz. Kahrolası İtalyan mafyasından. Tüm Cosa Nostra'yı karşına mı almak istiyorsun, bu adam için? Alınma." dedi Pietro'ya elini uzatarak.