9

1.2K 139 81
                                    

oy yorum

--------

Jeongin kapıyı açtığında karşısında gördüğü beden ile olduğu yerde kalmıştı

"Biyere mi gidiyordunuz gençler?"

Felix minsung ikilisi ve Jeongin'in önüne gelerek konuştu "A Changbin hyung geliceğinden haberin yoktu bir şey mi oldu?"

"Abin için gelmiştim civciv." Elleri ile sarı saçlarının saçlarını karıştırıp içeri girdi büyük olan.

"Eh bizde tam gidiyorduk o zaman iyi akşamlar size" Arkadan Minho konuşarak dışarı çıkmış ve ayakkabısı giymeye başlamıştı bile

Jisung da Minho'nun arkasından çıkıp hızlı ve tatlı sesiyle konuşmaya başladı "Ah yakın zamanda tekrar buluşalım hem tam Jeongin'e göre tanıdığım biri var"

"Bana mi ne gerek var öyle şeylere Jisung"

Jeongin kızarmış halde tam evden çıkacakken Changbin onu kolundan yavaş bir şekilde tutup durdurdu

"Jeongin sen kal geç oldu zaten ben seni bırakırım giderken"

"Ama hyung yarın pazartesi okul var"

"En fazla 1-2 saat oturucam bende 11 buçuk gibi gideriz"

"Ah, peki"

Minsung ikilisiyle vedalaşıp içeri girdiler, Felix tekli Changbin ve Jeongin ise büyük koltuğa oturdu. Söze başlayan ilk kişi Felix olmuştu "Hyung abimle zaten aynı yerde çalışmıyor musunuz niye aynı anda gelmediniz?"

"Benim emniyet dışı işim vardı o yüzden erken çıkmıştım. Abinle de konuşucak şeylerimiz vardı o yüzden önden geldim"

Felix anladım dercesine başını sallamış ve mutfağı toplamak için mutfağa yönelmişti.

"Eee küçük bey birini mi arıyorsunuz kendinize?" bedenini Jeongine döndürerek sordu sorusunu Changbin.

"Ben mi" yalandan bir gülmenin ardından devam etti cümlesine Jeongin " yok canım ne araması yok öyle bir şey"

"Öyle olsun madem"

Felix oturma odası ile birleşik olan mutfağı düzenlerken konuşmalarına katıldı "Jisung dün akşam konuşurken öyle demiyordun ama"

"Ya yok öyle bir şey anlık ağzımdan çıkmıştır" iyice kızaran yanaklarında hissettiği el ile bütün vücudu irkilmişti siyah saçlının.

"Yanakların kıpkırmızı olmuş yalan mı söylüyorsun yoksa?" duyduğu cümle ile oturduğu koltuktan geri gidip cevap verdi Jeongin "Ya yok öyle bir şey diyorum hyung niye inanmıyorsun"

Changbin Jeongin'in tepkisine kısık sesle gülüp havada kalan elini geri kendine çekti "Tamam tamam inanıyorum"

Kapının açılma sesi ile konuşmaları bölünmüş ve Jeongin konuşmanın bölünmesinin rahatlamasıyla derin bir iç çekmişti

"Hoşgeldin hyung aç mısın?" Felix pıtır pıtır yürüyerek mutfakta abisine doğru gelip sarıldıktan sonra Chan Felix'in saçlarını karıştırıp aç olmadığını söylemiş ve Changbin'in diğer yanına oturmuştu

"Ee Chan anlat seni dinliyorum"

Chan çocuklara bakarak konuştu "Çocuklar bizi yanlız bırakır mısınız?"

Felix kafasını sallayıp Jeongin'in koluna girmiş ve odasına gitmişlerdi

"Seni dinliyorum"

"Aslında anlatıcak pek bir şey yok Changbin olan ortada"

Maze Of Memories || Chanmin ✓Where stories live. Discover now