16.

2.4K 256 158
                                    

astramgezegen ; seni seviyorum

BUBÖLÜME REKOR YILDIZ REKOR YORUM DİYORUM VE MİLLETİN İÇİNDE OKUMAYIN DİYORUM

arc north - ıf you would let me

labrinth- mount everest

*

Zeynel yattığı yerde kitabını okuyorken o akşam olacaklardan fazlaca habersizdi; sakindi, biraz uykulu biraz da yorgundu. Evine dün gelmişti ve Uğur'un da burada olduğunu biliyordu ancak daha hiç konuşmamışlardı. Eğer o inat ediyorduysa pekala, kendisi de inatlaşabilirdi. Aklının bir kısmı küçüğünde olduğu için bazen okuduğu yeri tekrardan okuması gerekebiliyordu. Sıkıntıyla iç geçirdiği esnada kapı çaldı. Annesi aşağıya çaya inmişti saatler önce, o gelmiş olmalıydı.

Yerinden oflaya oflaya kalkıp kapıya geçtiğinde gelenin annesi olmadığını görmesiyle midesi sıkıştı içinde. Uğur kollarını göğsünde birleştirmiş, yüzünde tatsız bir ifade ile bakıyordu büyüğün mimiksiz yüzüne.

"Çekil," dedi sonra içeri girerken. Bu eve girerken davet bekleyecek değildi! Adımları doğrudan büyüğün odasına ilerlerken Zeynel de kapıyı kapatıp Uğur'un peşinden odasına geçti. Kalbi içinde nefessiz kalsa da dışarıya hiçbir şey belli etmiyordu. 

"Hoş geldin," dedi sonra yatağının biraz çaprazında duran çalışma masasına kalçasını yaslamış yarım bir şekilde oturan arkadaşına göz ucuyla bakarken. Doğrudan yatağına geçip eski pozisyonuna döndü. "Varlığımı hatırlamana sevindim."

"Laf sokacak durumda mısın sence?"

"Sen asıl laf sokacak durumda mısın amına koyayım?" Zeynel ters ters baktı ona. "Hem suçlu hem güçlü beyefendiye bak. Gelmişsin insan arar ben geldim gel der. Annem söylemese haberim olmayacak. Aramıza bu mesafeyi sokacak mısın gerçekten?"

Uğur yanağının içini dişlerken yanındaki fesleğenlere yasladı avucunu. Onları sallıyorken diğer yandan kendisine ateş eden mavilere bakıyordu. Haber verecekti sadece gece yarısı bir anda gelmeye karar vermişti, sabah uyandığında yazacaktı ancak Zeynel'in annesi daha önce davrandığı için bu duruma düşmüştü. 

"Neyse," dedi sonra doğrulup büyüğün yatağına ilerlerken. "Neden aşağı gelmedin?"

Zeynel ayak ucuna oğlandan çekti gözlerini; şimdi mavileri kitabındaydı ama aklını veremiyordu bir türlü. "Neden geleyim?" ağız ucuyla cevaplamıştı. "Küsüz diye gelmedim."

"Küs değiliz." 

Uğur ağladı ağlayacak bir sesle söylediğinde Zeynel ona çevirdi yine bakışlarını. Bu bakışlarına, bu yüz ifadesine hiç kıyamıyordu. Dirseği üzerinde doğrulurken parmaklarını da okuduğu sayfaya sıkıştırıp kapattı kitabını.

"Tamam neyse," dedi uzatmamak için. "Cahilliğine veriyorum bir daha olmasın."

Uğur buna göz devirirken Zeynel de gülmüştü. Günlerdir araları o kadar kötüydü ki bu gerginliği artık daha fazla uzatmak istemiyordu. Biraz sohbet sonrası araları daha da yumuşadı, Zeynel kalkıp içmek için ıhlamur kaynattı ikisi için. O sırada da Uğur sınavlarının ne kadar zor geçtiğinden bahsetmişti. Geri odaya döndüklerinde aralarında hiçbir sorun kalmamıştı artık. 

"Abim de gelmiyormuş gidene kadar kafa dinleyeceğim," diyordu hâlâ gülerken. Gözleri bu sefer kitaplığın üzerinde duran açılmamış kutuya iliştiğinde oraya yöneldi. "Yeni boya mı aldın?"

Kediler ve Köleleri [bxb . texting]Where stories live. Discover now