Hastalık

349 28 25
                                    

Martin'in ölümünün üzerinden üç ay geçmişti. Bu süre zarfı boyunca ölüm yiyenler pek çok suikast girişimlerinde bulunsalar da başarılı olamamışlardı. Mayıs ayına girmişlerdi. Şuan hayatlarında ilginç bir şey olmamıştı. Potterlar ve Blackler arada yemeğe gidiyorlardı o kadar. Remus üç aydır kurt adamlarla birlikteydi. Ester bu durumdan yakınıp duruyordu. Haksız olduğu söylenemezdi.

Melody kendini çok kötü hissediyordu. Sürekli kusacakmış gibi hissediyor, en ufak bir koku bile midesini bulandırmaya yetiyordu. Fena hastalanmıştı yani. Sirius baş ucundan ayrılmıyordu bu yüzden. Agatha gelip durumuna baksa da bir şey bulamamıştı. Soğuk algınlığı olabileceğini söylemişti.

- Mel, acaba bir şifacıya mı gitsek? dedi Sirius. Melody kesin bir şekilde reddetti bu teklifi. Sirius ne kadar ısrar etse de ikna olmamıştı.

Melody kusuyordu yine. Karargaha gelir gelmez tuvalete gitmişti. Sirius onun için endişeleniyordu. Bu endişesini diğerleriyle paylaştı.

- Ben soğuk algınlığı olduğunu düşünmüyorum. Sürekli kusuyor. Yemek yiyor, kusuyor. Bir döngü haline geldi artık. Bunun bir açıklaması olmalı. Hastaneye de gitmiyor zaten, dedi Sirius. James ve Lily birbirine baktı. Onlar da Melody'e ne olduğunu anlamamışlardı.

- Bilmiyorum ama bence Mel hasta değil. Bu başka bir şey. Biliyorsunuz kolay kolay hastalanmaz o, dedi James. Bu doğruydu. Melody'nin bağışıklığı güçlüydü.

Melody yanlarına dönünce konuşmayı bıraktılar. Melody sabaha göre daha iyi gözüküyordu.

- İyi misin kıvırcığım? dedi Sirius. Melody, kocasına bakıp gülümsedi. Sürekli onunla ilgileniyordu.

- Sabaha göre daha iyiyim. Dumbledore görev açıklayacakmış hadi gidip bakalım, dedi Melody hiçbir şey olmamış gibi. Böylece konu bir daha kesinlikle gündeme gelecek şekilde rafa kaldırılmıştı.

- Evet, biliyorsunuz ki Martin Patrick Wilson'ın ölümünden sonra ölüm yiyenler bize zarar vermeye çalıştı. Şuana kadar başaramadılar ama yakında yeniden deneyeceklermiş. Bu içinizden herhangi biri olabilir bu yüzden dikkatli olun, dedi Dumbledore. Ayrıca son cümlesini söylerken Melody'e bakmıştı. Bu da hedeflerinin Melody olduğunu düşündüğünün göstergesiydi. Sonuçta Martin'i Melody öldürmüştü.

Sirius endişeliydi. Ölüm yiyenlerin hedefinin karısı olacağını biliyordu. Artı olarak Melody bu aralar pek iyi değildi. Hasta gibiydi. Bu düşüncelerinden James'in sesiyle sıyrıldı.

- Gel az hava alalım Siri. Ben bunaldım buradan. Ya da dur Hogwarts'ı ziyaret mi etsek? Bence iyi fikir gibi ne dersin? dedi James. Sirius da en az James kadar bunalmıştı. Biraz hava almak onun da yararına olurdu.

- Hogwarts mı? Olur ne zamandan beri ziyarete gitmemiştik, dedi Sirius. Bunun üzerine eşlerine haber verip Hogwarts'a doğru yola çıktılar.

Kocalarının gitmesinden fırsat bulan Lily, Ester'i de alarak Melody'e birtakım sorular sormaya başladı.

- Neler oluyor Mel? Sen hastalanmazdın. Sirius'a söylemek istemediğin bir şeyler mi var yoksa? Eğer öyleyse bize anlatabilirsin, dedi Lily yanındaki Ester'i de göstererek. Melody bir şeylerin yolunda olmadığının farkındaydı. Henüz ne olduğunu bilmese de hasta olduğunu pek düşünmüyordu.

- Bir şey olduğu yok Lils. Sadece biraz hastalandım o kadar yakında geçer, dedi Melody. Lily kendisini geçiştirdiğini biliyordu. Şuanda konuşmak istemese de istediği zaman gelip konuşacağını bildiği için fazla uzatmadı. Şimdilik sadece gözlemleyecekti Lily. Melody'nin tam olarak neyi olduğunu kavramaya çalışacaktı.

James ve Sirius Hogwarts'a geldiklerinde burayı özlediklerini biliyorlardı. Zaten hasret gidermeye gelmişlerdi. Dumbledore ile konuşup biraz gezmek istediklerini söylediler. Dumbledore seve seve kabul etti.

Hogwarts'ın koridorlarından geçerken anıları depreşiyordu. Mezun olalı çok olmamasına rağmen sanki yıllar geçmiş gibiydi. Yürürlerken Regulus ile karşılaştılar.

- Abi? sizin burada ne işiniz var? Beni çok mu özledin yoksa? dedi Regulus alayla. Sirius bu cümlesine güldü.

- Sana olan özlemimden yataklara düşünce gelip de nur yüzlü kardeşimi göreyim dedim. Biraz burada gezmek istedik Reg. Hem bu amaçla seni de görmüş olduk işte. Regina ile nasıl gidiyor? dedi Sirius kardeşine cevaben.

- Çok iyi gidiyor. Mezun olur olmaz evleneceğiz. Sizi de düğünüme çağıracağım merak etme. Artık bir şekilde gelirsiniz, dedi Regulus. Sirius kardeşinin bu fikrine gülmeden edemedi. Kendisini düğününe çağırması hoşuna gitmişti.

- Tabi geliriz, bensiz düğün olur mu? dedi Sirius. Sonrasında Regulus ile vedalaştılar.

James ve Sirius ayrılmadan son bir şaka yapmaya karar vermişlerdi. Bunun içinde koridorları üstüne basanın düşeceği bir jel ile kaplamışlardı. Eğelenceliydi. Kimse onları görmeden usulca uzaklaştılar.

*1 Hafta Sonra*

Melody, evde oturuyordu. Fazla midesi bulandığı için Sirius onun evde kalmasını istemişti. Bu yüzden de evde oturuyordu. Birden kapı zili çalınca kapıyı açmaya gitti. Lily ve Ester gelmişti.

- Hoş geldiniz. Ben de evde sıkılıyordum iyi oldu, dedi Melody ve kızları içeri aldı.

Fakat Lily ve Ester'in geliş amacı farklıydı. Lily bir hafta boyunca Melody'i gözlemlemişti. Hem gözlemlerinden hem de annesinin bilgisinden yararlanarak da bir sonuca ulaşmıştı.

- Melody, sana bir şey soracağım ama dürüstçe cevap ver bana. Acaba hamile olabilir misin? dedi Lily. Melody donakalmıştı. Lily'nin söyledikleri inanılmaz bir şeydi. Yani şuanda hamile olduğunu hiç düşünmemişti. Ya da düşünmüştü. Bir ara aklına böyle bir şey düşmüştü ama sonrasında hemen vaz geçmişti bu düşünceden.

- Hayır ya. Sanmıyorum. Yani bu mümkün mü ki? Hançer yarasından sonra buna imkan vermemiştim, dedi Melody. Bu doğruydu. Hançer yarası onu korkutmuştu. Ama eğer hamileyse buna çok sevinirdi. Sevdiği adamdandı sonuçta.

- Yanımda test getirdim. İstersen deneyelim emin olmuş oluruz, dedi Lily. Melody memnuniyetle onayladı ikizini. Bunun üzerine Ester çantasından hamilelik testini çıkardı. Melody onu aldı.

Bir süre sonra testin sonucunu öğrenmeye gitti Melody. Evde bir heyecan havası vardı. Melody banyodan testi alıp salona geldi. Titreyen elindeki test sonucunu kızlara gösterdi.

- Ben hamileymişim, dedi Melody sevinçle. Bunun üzerine hepsi sarıldılar. Sıra Sirius'a söylemekteydi. Bunun için Potterları ve Ester'i akşam yemeğine çağırmıştı Melody. Yemeği hazırlamasında Ester ve Lily ona yardım etti. Akşam olduğunda yemek yendi. Bitirince Melody artık söylemenin vaktinin geldiğini biliyordu. Cesaretini toplayıp Sirius'a döndü.

- Sirius, hani benim çocuğum olsaydı ona bana davranıldığı gibi davranmazdım demiştin ya. Ben de sana öğreneceğin çok şeyler olacak demiştim, dedi Melody. Sirius hatırlamış gibi başını salladı. Melody devam etti.

- Sanırım artık babalığı öğrenmenin vakti geldi, dedi Melody karnını göstererek. Sirius şok olmuştu. James de aynı şekilde Melody'e bakakalmıştı.

- Yani sen şimdi- Ben baba mı oluyorum? dedi Sirius şaşkınlığını üzerinden atarak. Melody sevinçle başını salladı. Sirius onu kucağına aldı ve öptü.

Bir süre kutlama yaptılar. Bebeğin cinsiyeti hakkında yorumlar fala yaptılar.

-Bir de Slytherin oluyormuş Siri. O zamanki yüz ifadeni merak ederim doğrusu, dedi James. Sirius ise kararlı bir tavırla James'e cevap verdi.

- Ben bana yapılanı çocuğuma yaşatmak istemiyorum. Hangi binada olursa olsun ona sırtımı çevirmeyeceğim, dedi Sirius.

Evett! Bir bölümün daha sonuna geldik. Melody hamile! Sizce kız mı olur erkek mi? Ya da hangi binada olur? Hep kaos mu olacak biraz da mutlu olalım yani.
Size iyi okumalarr!

Evans Twins | Sirius Black Where stories live. Discover now