Küçük Kalp Sancıları

3

Sorun değil, artık sorun değil, hâlâ nefes alırken bi ağırlık var ama inan bana geçiyor. Acı geçiyor. Sevgim bitmiyor, ama bitsin isterdim çünkü seni sevmek artık çok utanç verici. Benim, senin gözündeki değersiz, sevgim ilk kez bu kadar ayaklar altında çiğnendi.

Ne sanıyorsun bilmiyorum ama burada tek gururu olan sen değilsin, benim de bir gururum var. Ne sanıyorsun? Ne sanıyordun?

Hiç mi içime gömemem seni sanıyordun? Bak gömüyorum, yavaş yavaş gömüyorum seni. Ya da hayır, siliyorum. Seni siliyorum, gömmüyorum, çünkü biliyorum ki seni gömersem mezarına uğramak daha kolay olur.

İşte tam da bu yüzden siliyorum, sileceğim seni.

Senin sırf kendi egonu tatmin etmek için kullandığın o zavallı duygunun zerresini bırakmayacağım.

Gidiyorsun, görüyorum, farkındayım. Git. Gidebildiğin kadar git, gökyüzündeki yıldızlardan bile daha uzağa git. Senden tek bir iz bile bırakma.

Lütfen, lütfen canımı daha fazla acıtma.

Yeterince kırdın, yeterince çiğnedin beni hatta yeterince güldün belki de bana. Bırak gideyim, ben seni bıraktım, bırakıyorum. Lütfen sen de bırak.

Hiç tutmadım diyemezsin, yalan söyleme, ellerini ilk uzatan sendin.

Aptallıktı, o elleri sımsıkı kavramak büyük bir aptallıktı.

Ama biliyorsun, güven denen duygu çabuk kanıyor insanlara, parçalanmadan anlamıyor. Bunu güzelce anlatıp öğrettin ama bil, benim ah'ım var üzerinde.

Ben iyiydim, yemin ederim iyidim. Neden beni bu derdin içine ittin? Neden? Ne geçti eline? Daha mı mutlusun? Hayır, değilsin. Biliyorum.

Umarım daha da mutsuz olursun. Benim yüzümden ol demiyorum, benim yüzümden mutsuz veya pişman olmazsın sen.

Ama mutsuz ve pişman ol istiyorum.

Elini kalbinin üstüne koyduğunda hissettiğin ağırlık ciğerlerini ağrıtsın, çünkü sen benim ciğerlerimi söktün. Bu kadarı sana koymaz.

Katran karası kalbine iyi bak, çünkü onu söksünler diye duaları dikeceğim dudağıma. Bir gece yarısı göğe bakarken kara gözlerine yağmurlar damlasın, ciğerlerin yanarken dudaklarına sinen yalancı tebessümler sırtına yük olsun. Benim hissettiklerimi hisset demiyorum, çünkü o kadar gaddar değilim. Anlıyor musun? Sahi, hiç anladın mı?

Aslında, sen beni hep yanlış anladın. Neyse. Beni sevmedin. Bu kadar.