Kod Adı: Yurt GxG

Haftasonları

Arkadaşlar ölmüşüm yanlışlıkla kaldırdılar şimdi iyiyim
Medya Güneş-Dolunay temsili

"Lan çıkın tuvalletten hamam mı yapıyosunuz?! " Masal tuvaletin kapısına bir kafa atmadığı kalmıştı dercesine vuruyordu.
Dolunay sesle irkilip doğruldu.
"Zamanlamana sokim senin! " dedi fısıltı şeklinde. Güneş ise yere yığılmamak için Dolunay'ın bacağına tutunuyordu. Gözleri kapalıydı, dudakları ise yiyişmekten kıpkırmızıydı.
Dolunay bir bacağına sarılan kıza bir de kapıya bakıp ofladı. Yerinden ayrılmadan kapıya eğildi ve açtı.

"Ne var?! "

"Altıma sıcıcam hadi! " Masal konuşurken Dolunay'ın kolları arasından sıyrılıp içeri girdi. İki büklüm yürürken tuvaleti bulup oturdu. İşime sesi tüm banyoyu doldururken Dolunay tiksinerek Masal'a baktı.
Masal ise huzura kavuşmuştu. Dolunay'ın bakışlarını fark edip ona baktı.

"Siz napıyodunuz burda? " dedi bir kaşını kaldırarak.
Dolunay elleri belinde ona baktı.

"Kusuyordu prenses yardım ettik." aşağıda oturan Güneş'i kast ederek işaret etti.

"Sesler öyle demiyordu ama. " dedi Masal şüpheci bir ifadeyle.

"Öyle mi? Ne diyordu sesler? "

"Öpü-"

"Masal'ın lise anılarını herkese anlat mı diyordu? " Dolunay tehditkarca gülümseyerek Masal'a baktı. Masal tüm kelimeleri ağzına dizildiği yetmezmiş gibi üstüne aldığı tehditle şok oldu.
'Hay sıçayım bunun hakkımda bu kadar şey bildiğini unutmuşum. ' dedi içinden.
O da Dolunay'a ayak uydurarak gülümsedi.

"Hehe şaka canım ses mes yoktu. Hayatımda duyduğum en sessiz kusmaydı harbiden. " dedi hala işerken.
Dolunay kafasını onay verir gibi salladı ve Güneş'e döndü.
Güneş yere yığılmış öylece duruyordu. Dolunay içinden kıkırdayıp Güneş'e eğildi.
İki kolunuda altından geçirip tekde kucağına aldı. Güneş hissettiği sıcak bedenle sırnaştı biraz daha. Masal götünü silerken bi yandan da bunları izliyordu. İçinden sırıtıyordu çünkü dışardan sırıtsa boku yerdi. Lise anıları fenaydı.

Dolunay kucağında Güneş ile Masal'a bakmadan çıktı banyodan. Masada oturan Aleda onları görmeden Güneş'in odasına girdi.
Kapıyı hızla ardından ayağıyla kapattı. Güneş kaşlarını çattı. Dolunay hafif kıpırdanışı hissetmişti. Kucağında kızı yavaşça yatağa bıraktı. Güneş soğuk yatak ile temas edince irkildi. Dolunay'ı kolundan tutup yatağa çekti. O çekmese yinede yatacak olan Dolunay sırıttı. Kolunu Güneş'in altından geçirip sarıldı. Bunu fırsat bilen Güneş boynuna daha da sokuldu.
'Sarı, hırçın kediler gibi' diye geçirdi içinden Dolunay.
Her ne kadar belli etmesede Güneş'e her dokumduğunda ürperiyordu Dolunay. Az önceki öpüşme ise aklından çıkmıyordu. İçindeki şeytan uyandı bir anda.
'Güneş su olasada kana kana içsem der gibi yedin kızı. ' dedi. Bu düşünce buza atılmış gibi uyandırdı onu.
'Noluyor lan? Masal zihnime nasıl girdi? ' diye geçirdi içinden. Bide sanki o söylemiş gibi hayal etmişti. Bilinçaltı ciddi anlamda dalga geçiyordu onunla.

O mükemmel iki gün gelmişti. Akşama kadar uyusan kimsenin tınlamayacağı hafta sonu sonunda gelmişti. Evde sessizlik hakimdi. İlk haftanın verdiği koşturmaca ve yoğunluğu herkes uyuyarak atıyordu. Güneş'in ilk deneyimi olan bu ilk hafta ona göre cehennem gibi geçsede öyle bişe yoktu. Götünden uyduruyordu.
Sabah kalktığında yanında gördüğü hamam böceğine anlam veremeyip şiddettli bir baş ağrısı ile banyoya girdi.
Girdiği gibi kafasına yüklenen anılarlar şutlandı olduğu yere.
'Hasss dün ne oldu öyle? Rüya mıydı lan acaba?
Rüyaysa bu salak niye yanımda uyuyordu? HAY ANAN YA! ' diye küçük çaplı bir iç savaş yaşadı. Elleri ile saçlarını karıştırdı. Kafasındaki anıları böyle yaparak dağıtacağını düşünüyordu. Ama dün yaşanan olayların gerçekliğini inkarda edemiyordu.
Hayır yarım saat öpüşmeleri sorun değildi. Asıl sorun o an Dolunay, Güneş'e kolumu ye dese Güneş'in tabii efendim diyeceği gerçekğiydi.
3 kutu birayla ben böyleysem sıçtım diyede geçirdi içinden.
Kendine gelmek adına kısa bir duş almaya karar verdi.