1.Bölüm

900 25 2
                                    

Sabah kalktım herzaman ki gibi sade bir makyaj, sade bir takım elbise giyip evden çıktım. Havanın güzelliği ile çay ve simit alıp denize karşı olan banka oturdum her şeyden habersiz. Düşünüyordum o kadar şeye rağmen nasıl dayandığımı derken birisi omzuma dokundu irkildim dokunan kişi ortaokuldan beri beraber okuduğumuz arkadaşım Didem' di onun ile abla kardeşten farksızdık.
Didem "çabuk gelmen lazım acil hasta geldi" dedi ve hemen çayımı alıp hızlı yürür adımlarımla hastaneye girdim. Küçük bir kız çocuğuydu acile gelen yüzünde morarıklar, yarıklar vardı o an donakalmıştım eski travmalarım aklıma gelmişti ve gözümden bir damla gözyaşı aktı gözyaşımı elimin tersiyle silip küçük kız çocuğuna yardım etmem lazımdı.
Kız çocuğu ağlıyordu yanına yavaş adımlarımla yaklaştım ve gözyaşını sildim ve dedim ki;
- " Ağlama ben yanındayım "
- " İsmini söyle bakalım bana tatlım" dedim
- " Edanur" dedi kız çocuğu o an şok olmuştum sanki dünya durmuş gibi hissettim çünkü annemin adıydı, babam tarafından işkenceye maruz kalan annemin adıydı kulağımda dört veya beş kez yankılandı.
Edanur
Edanur
Edanur
Edanur
Kız çocuğunun pansumanını yaptım ve dışarı çıktım koşar adımlarla derin bir nefes almam gerekiyordu. Dışarı çıktım ve bir banka oturdum. O kız çocuğunu görünce her şeyi tekrardan babamın annemi bıçakladığını, beni dövdüğünü hatırladım. Aslında düşünürsem hiç kolay bir çocukluğum olmamıştı. Havaya baktım karardığını farkettim hastaneye girip hızlıca çantamı aldım ve arabama bindim. Arabamı evimin önüne park ettim çantama bakınarak kapının önüne geldim ve kapıyı açtım. Odama geçip üzerime bol kıyafetlerimi geçirdim hemen mutfağa geçtim çok açtım yemek yaptım hızlıca yedikten sonra dişlerimi fırçaladım ve yatağıma yattım bugünkü olan şeyleri düşünmeye başladım bir süre sonra uyuyakalmışım. Sabah erkenden kalktım günlük rutinlerimi hallettim ve hızlıca evden çıktım bugün izinliydim annemin mezarlığına gitmeyi düşünüyordum trafik çok fazlaydı o yüzden yürüyerek gitmeye karar verdim yavaş adımlarımla yürüdüm annemin mezar taşına doğru eğildim ve annemin mezar taşına sarıldım tahminen yarım saat sonra mezarlıktan çıktım. Çıkar çıkmaz hemen önümde iki veya üç siyah araba durdu kapı hızlıca açıldı ve keskin bir acı hissettim kolumda baktığımda birisi kolumdan tutmuştu , çekiştiriyordu ne olduğunu hiç anlamadım o an gözlerime ağırlık çöktü son hatırladığım keskin bir parfüm kokusu olmuştu. Başımda ağrı vardı kalkmaya çalıştım fakat kalkamadım her yerim ağrıyordu etrafa bakındım bir oda içerisinde heryer, her şey simsiyahtı ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ki sert bir şekilde kapı açıldı baktığımda boyu uzun, yüz hatları keskin, saçı arkaya taranmış bir adam girdi ve yattığım yatağın önüne geldi niye olduğunu bilmiyorum ama arkasını döndü .Sinirli bir şekilde; -- " Niye beni kaçırdınız" diye bir soru sordum o ise ;
-- " Kes sesini yoksa ben kesmesini bilirim" dedi zar zor yatağımdan kalktım ve kapıdan tarafa koşar adımlarla gittim fakat o an belimde büyük ve sert bir el olduğunu farkettim beni kendisine çevirdi kapı ve kendisinin arasinda kaldim ve dedi ki;
-- " Eğer birdaha kaçmaya çalışırsan olacaklardan ben sorumlu değilim" dedi.
Ben ise karşılıksız kalmadım ve;
-- " Bana ne yapacaksınız" diye bir soru yönelttim o ise dedi ki;
-- " Sessiz olursan hiçbir şey ama ses yaparsan..."
-- " Yaparsam naparsın dövermisin hı dövermisin beni bu şekilde korkutamaz-"
diyecektim ki öptü o beni öptü ne yapacağımı bilmiyordum hızlıca ittirdim
ve tokat attım o ise hiçbir şey yokmuş gibi karşımda gülüyordu yanıma yaklaştı aramızda çok az mesafe vardı kulağımın dibine kadar geldi ve dedi ki;
--" Yapacağım şeyleri umarım anlamışsındır güzel kız " dedi şok içerisindeydim yaptığı şeyden utanması lazımken karşımda otuziki diş sırıtıyordu.
--" Terbiyesiz" dedim
--" Terbiyesiz olabilirim ama yakışıklıyım" dedi utanmadan
--"Sen kendini ne sanıyorsun dünyanın en yakışıklı adamı falan mı"
--" Dünya'nın en yakışıklı adamı olmayabilirim ama... dedi cümlesini yarıda bırakmıştı ve bu benim en sinir olduğum huylardan biriydi.
--"Ne ama" dedim o ise hiçbir şey demeden arkasını döndü ve gidiyordu hemen peşine koştum
--" Ne ama söyler misin şu cümlenin devamını" dedim yine hiçbir şey yokmuş gibi döndü ve gitti her şeye kolay kolay alışamıyordum o yüzden etrafa bakındım bir süre sonra ise hayatım normalmiş gibi yatağa oturdum yine kapı sert bir şekilde açıldı yine oydu yanıma geldi hızlı adımlarla önüme bir kağıt bıraktı;
--"İmzala şu sözleşmeyi" dedi ne olduğuna bakmak istedim kağıdı elime aldım okumaya başlayacağım sırada;
--" Okuma ve imzala dedim sana" dedi
--" Ne olduğunu bilmediğim bir sözleşmeyi niye imzalayayım" dedim
--" Ne olduğunu bilmesen de olur çünkü bilsen de bilmesen de imzalayacaksın sözleşmeyi" dedi kendinden emin bir şekilde
--" Hadi imzalamazsam naparsın" dedim gülerek
--" İmzalamazsan ne olur biliyormusun güzel kız" dedi
--" Ne olur" dedim alaycı bir suratla
--" O çok sevdiğin arkadaşın ölür neydi o kızın adı hah Didem' di değil mi?
Hızlı bir şekilde kalktım ve;
--" Sakın ona bir şey yapayım deme duydun mu beni" dedim ve yanıma doğru eğildi;
--" Eğer bir şey yapmamı istemiyorsan imzala şu sözleşmeyi" dedi sevdiklerim için her şeyi yapardım ve inatlaşmadan imzaladım o ise hiçbir şey yokmuş gibi döndü kapıyı açtı;
--" Kıyafet göndereceğim onları giy ve aşağıya gel" dedi kapıyı kapatmadan;
--" Niye" dedim
--" Evleneceğiz küçük hanım" dedi ve kapıyı kapattı şok olmuştum en az yarım saat düşündüm ,dalmıştım kapı tıklatıldı kim olduğunu bilmeden;
--" Gel " dedim içeriye siyah etekli üstünde beyaz gömlekli ve yaşlı tonton bir abla girdi
--" Kızım bunu Ateş bey gönderdi" dedi düşündüm kendi kendime "demek adın Ateş bundan sonra kendine dikkat et çünkü seni öldürmekten beter edeceğim" dedim kadın bekliyordu
--" Teşekkür ederim" dedim ve " çıkabilirsiniz" dedim kadın yavaşça kapıyı açtı ve hemen kapattı kutuyu elime aldım ve açtım içinde beyaz bir elbise vardı aslında güzel bir elbiseydi hoşuma gitmişti ama keşke bunu başka bir şekilde giyseydim diye düşündüm kapı açıldı artık alışmıştım kendisi gelirken kapıyı tıklatmadan girdiğinden
--" Daha giymedin mi " dedi
--" İzin verirsen giyeceğim" dedim
-- " Giyeceğine eminmisin" dedi ve gülmeye başladı birden  başka bir şey dedi
--" İstersen ben giydirebilirim" dedi
--" Sen gerçekten de çok terbiyesiz ve ahlaksızsın neyse senle uğraşamayacağım çık dışarı üstümü giyineceğim" dedim
--" Terbiyesiz olabilirim ama sadece sana karıcımm" dedi m harfini uzatarak ve arkasını dönerek kapıdan çıktı üstümü yavaşça giydim çünkü şalım bozulunca birde onu yapması vardı kapı çalındı birden
--" Gel " dedim içeriye giren Ateşti
--" Allah Allah sen kapıyı çalarak içeriye girermiydin ya" dedim gülerek o da
--" Çalmazdım ama üstünü giyinme ihtimalini düşündüm"
--" İyi ki düşünmüşsün ya"
--" Evlendiğimiz de çalmam kapıyı" dedi
--" Evlendiğimiz de aynı odada kalacağımızı kim söyledi" dedim ve birden alnında ki damarları belirginleşti
--" Aynı odada aynı yatakta yatacağız ha bu arada benim odamda yatıyorsun umarım farkındasındır" dedi
--" Şakamısın sen ya" dedim hızlıca içimden keşke şaka olsaydı diyordum
--" Hadi aşağıda nikah memuru bekliyor gidelim" dedi yanına geldim ve gidecektim ki
--" Nereye" dedi
--" Sen demedin mi aşağıda nikah memuru bekliyor diye" dedim
--" Koluma gir" dedi gözlerimi koskocaman açtım
--" Hadi" dedi uzatmadan girdim koluna yavaş yavaş indik merdivenlerden herkes alkışlıyordu kulağıma fısıldadı
--" Eğer nikah memuru sorduğunda hayır dersen sevdiklerin ölür ona göre" dedi
--" Tamam" dedim nikah memuru nikâhı kıydı biter bitmez ayağına bastım yavaşça kulağına yaklaştım ve dedim ki;
--" El mi yaman bey mi yaman göreceğiz" dedim ardından dans başladı elini yavaş bir şekilde belime koydu bende elimi omzuna koydum kulağıma yaklaştı ve
--" Yaptığın şeyin acısını gece senden fazlasıyla çıkaracağım karıcığım" dedi şok olmuştum gece dedi acı dedi korkmaya başladım aklımdan geçirdim keşke hiç uğraşmasaydım diye ama çok geçti dans bitti ve herkes evlerine dağılmıştı üstümde ki elbiseyi çıkartmak için koşarak yukarıya çıktım odaya vardığımda benim burada hiç kıyafetim olmadığı aklıma geldi ne yapacağımı düşünürken dans da dediği cümle aklıma geldi acısını gece çıkaracağım" demişti şalımı çıkarttım ve hızlıca yatağa geçtim uyuma numarası yapmaya başladım kapı açıldı boynumda sıcak nefesini hissettim ama gözümü açmadım bilerek kulağıma fısıldadı
--" Uyuma numarası yapma boş yere sen sana dokunmamı istemediğin sürece asla sana dokunmam" dedi ve geri çekildi yattığım yerden kalktım ve
--" Bana göre kıyafet var mı"
--" Sana kıyafet almayı unuttum o yüzden benim tişörtlerimden vereyim gel" dedi
--" Uzun olsun ama" dedim
--" Merak etme" dedi ve elime bir tişört tutuşturdu
--" Bunu giy ve gel yanıma yat" dedi
--" Tamam" dedim ve gittim giydim tişört dizimin biraz üstüne kadar gelmişti uyumuştur diye yavaş bir şekilde kapıyı açtım beni böyle görmesini istemiyordum çünkü dalga geçeceğini biliyordum sessiz şekilde ilerlerken sesini duydum
--" Yakışmış" dedi
--" Nasıl görüyorsun beni" dedim
--" Böyle bir güzelliği görünce gözüm dört dönüyor normal bir şey " dedi
--" Ha yani sadece beni güzel bulmuyorsun herkesi güzel buluyorsun doğru mu anladım" dedim
--" Sen sanki beni kıskanıy-"
--" Ha- hayır öyle bir şey yok" dedim
--" Tamam geç yat hadi sabah erkenden kalkmamız lazım" dedi
--" Tamam" dedim ve uykuya daldım

ATEŞ Ve ALEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin