30.Bölüm

95 10 3
                                    

Gözlerimi araladım yavaşça yataktan kalktım gidip hazırlandım daha sonra aşağıya indim biraz dosyalara falan baktım zaman biraz geçtikten sonra Ateş geldi yanıma
--" Ooo asistan hanım bu ne çalışma" dedi gülerek
--" Ateş" dedim
--" Efendim güzelim" dedi
--" Biz bu Barışla bir sözleşme imzalayacaktık ya" dedim
--" Eee" dedi
--" Biz onu imzaladık mı" dedim
--" Hayır tabii ki de" dedi
--" Eee o zaman onlara niye para yatırıldı" dedim
--" Ne parası onlara para yatırılmadı onu yakın tutmak için dedik ki sadece düşüneceğiz dedik" dedi
--" Bak" dedim dosyayı eline vererek
--" Nasıl olur bu lan" dedi
--" Bilmiyorum" dedim
--" Tamam güzelim ben hazırlanayım sende git şu yukarıdakileri kaldır hemen işe gidelim" dedi
--" Tamam" dedim elime sürahi ile bardağı aldım ilk Barçın ile Demirin olduğu odaya geldim suyu bardağa koydum ilk suyu yavaşça Barçın'ın üzerine döktüm
--" Ne oluyor lan" dedi Barçın kalkarak yataktan Barçın öyle kalkınca Demir de uyandı
--" Yenge" dedi Demir
--" Buyur kayınço" dedim
--" Sen rahat duramıyormusun lan" dedi Barçın kovalamaya başlayınca
--" Ne oha" dedim kaçmaya başladım kendi odama girdim Ateş gömleğini çıkartmıştı karşımda
--" Ne oldu güzelim" dedi Ateş dudağını kıvırarak ve üzerime gelerek
--" Şey" dedim
--" Ne şey" dedi gülerek
--" Ha Barçın beni kovaladı o yüzden odaya girdim" dedim
--" Diyosun" dedi kapı ile beni arasına alarak
--" Evet Ateş çık şurdan" dedim göğsünden yittirerek
--" Hayır" dedi elimi tutup arkamda bağlayarak
--" Sen iyice sapıttın ha" dedim kolumu ellerinden kurtarmaya çalışarak
--" Evet sapıttım sayende" dedi diğer elini belimden geçerirek
--" Ateş çek şu ahtapot kollarını oramdan buramdan" dedim
--" Bırakacağım ama sen istedin diye değil şirkete gitmemiz gerek o yüzden" dedi
--" Tamam çek de şu kollarını ney yüzünden olursa olsun" dedim
--" Tamam" dedi kollarını çekti çeker çekmez kapıyı açıp odadan çıktım
--" Ohh" dedim
--" Yenge gelin artık" dedi Aras
--" Tamam geliyorum" dedim ondan önce Ateş Bey'in çalışma odasına gitmem gerekiyordu yavaş yavaş adımlarımla Ateş'in odasına girdim
--" Sen miydin beni orda odada sıkıştıran" dedim
--" Gene aklından ne geçti" dedi Demir
--" Lan sen narıyon burda" dedim
--" Öylesine geldim" dedi
--" Aman be" dedim odadan çıkarak Ateşte aynı anda yatak odasından çıktı gülerek
--" Gülme Ateş" dedim
--" Nasıl gülmeyeyim" dedi
--" Ateş bak benim sinirimi bozma" dedim yanına gelerek
--" Sen sinirlenebiliyormusun" dedi gülerek
--" Öf ya şunun ağzına gülücü oldum ya artık" dedim aşağıya sitem ederek inerek
--" Kanka bi buraya gelsene" dedi Didem yanına gittim
--" Efendim" dedim
--" Şuna baksana bi" dedi elime telefonu vererek
--" Ney bu" dedim
--" Bu takım nasıl Arasa alacağım" dedi kulağıma fısıldayarak
--" Manken yakışıklıymış lan" dedim
--" Ne mankeni Alev" dedi Ateş
--" Yo yok bir şey" dedim telefonu kapatıp Dideme vererek
--" Senle görüşeceğiz küçük hanım" dedi Ateş
--" Kahvaltı edelim bence artık" dedim ayağa kalkarak
--" Aynen" dedi Didem hep beraber kahvaltıyı yaptık daha sonra bulaşıkları bulaşık makinesine dizdik Didem ile işlerimizi bitirdikten sonra oturma odasına geçtik
--" Bizim işimiz bitti artık gidebiliriz şirkete" dedim
--" Tamam" dedi Ateş
--" Arabayı ben kullanırım bu sefer" dedim
--" Hayır öyle bir şey olmayacak şimdi bin arabaya" dedi Ateş arabayı göstererek
--" Küstüm" dedim arka kapıyı açarak
--" Oraya değil ön tarafa" dedi
--" Hayır Aras sen oraya binsene" dedim
--" Tamam yenge geç sen arkaya" dedi Didem ile ben arka tarafta kendisi ile de Aras öne bindiler kafamı arkaya yasladım kulaklığı kulağıma takarak gözlerimi kapattığımda Didem dürttü
--" Efendim" dedim kulakligi cikartarak
--" Iyimisin" dedi
--" Evet" dedim dikiz aynasından Ateşe bakarak Ateste bana bakti
--" Sen hic iyi değilsin yenge iyi olsan arabada simdi halay çalıyordu" dedi Aras
--" Yok bir şey" dedim kollarımı karnımın üzerinden birleştirerek
--" O bana küstü o yüzden" dedi Ateş
--" Niye küstü hemen hemen küsmez normalde Alev" dedi Didem
--" Arabayı kendisi sürmek istiyordu bende izin vermedim" dedi Ateş
--" O zaman sen nanayı yedin enişte" dedi Didem
--" Niye" dedi
--" Çünkü bir kere ben sürdüm arabayı kendisi sürmek istiyordu ben izin vermedim daha sonra benle 1 hafta konuşmadı" dedi Didem
--" Yok artık gerçekten mi" dedi Aras
--" Al sür hele sen arabayı senle küs kalamam ben" dedi Ateş arabayı kenara çekerek
--" Hayır istemiyorum"dedim
--" Tamam artık Allah yardımcın olsun enişte" dedi Didem
--" Sen nasıl barıştın sonradan" dedi Ateş
--" Beni kendisine köle etti 1 hafta boyunca ne isterse yaptım" dedi Didem elimi ağzıma götürerek ufak ufak güldüm
--" Onu yapmasına yaparız ama yine affetmez gibime geliyor" dedi Ateş dikiz aynasından bana bakarak
--" Baksana şuna nasıl bakıyor bana" dedi Ateş
--" Senin sonun enişte sen düşün" dedi Didem
--" Şirkete geldik bu kadar goygoyluk yeter" dedim arabadan indim hepsinden önce yürüdüm şirkete vardım asansörü bekliyorduk hepimiz daha sonra odaya geçtik
--" Siz çalışmayın" dedi Aras
--" Yo ben çalışacağım" dedim
--" Çalışmayacaksın Alev geç otur şuraya" dedi Ateş
--" Ben kahve alacağım" dedim odadan çıktım elime telefonu aldım

Sana göstereceğim ben arabayı sürdürmemeyi!

PATRON SURATLI: Göster hatunum :)

Arasa falan sor kahve istiyorlarmıymış

PATRON SURATLI: Onlar istemiyorlar ama bana filtresiz kahve alabilirmisin :)

Hayır alamam ;)

PATRON SURATLI: Peki öyle olsun hanımefendi umarım bunları gece de dersin bilmem anlatabildim mi? ;) ;)

Ne pislik bir şeysin sen be utanmaz!

PATRON SURATLI: Fazla ayakta durma telefonu kapat kahveleri al gel :D

Sanane Allah Allah ha bu arada bir şey diyeceğim

PATRON SURATLI: Ne diyeceksin karıcım?

Barış şuan şirkette :D

PATRON SURATLI: Ne sen nerden biliyorsun sakın yanındayım deme bana Alev!

Yanımda :D

PATRON SURATLI: Alev bekle orda geliyorum!!!

Tamam bekliyorum ;)

PATRON SURATLI: Bekle bekle göstereceğim ben sana Barış yanımdayı ;)

Tabii efenim :D :D :D

Daha sonra telefonu kapatıp arka cebime koydum kahveleri aldım Ateş'in gelmesini bekledim gözleri ile beni aradı yanıma geldi beni görünce hemen
--" Hani nerde Barış" dedi
--" Al şu kahveleri gidebiliriz" dedim önünde yürümeye başlayarak odaya geldik
--" Yenge Ateş nerde" dedi Aras
--" Arkada" dedim
--" Vayyy kardeşim sen hanımcı mi oldun" dedi Demir gülerek
--" Demir" dedi Ateş
--" Tamam sustum" dedi Demir
--" Seninle de görüşeceğiz Alev Hanım" dedi Ateş
--" Didem nerde" dedim
--" Arabadan cantasini alıp gelecek" dedi Aras
--" Gideyim de onu karşılayayım" dedim kahveyi elime alarak
--" Git karşıla" dedi aşağıya indim şirketin hemen önünde siyah bir araba duruyordu elime hemen telefonu aldım Ateşi aradım
--" Ateş galiba Barış gerçekten de gelmiş" dedim
--" Bir daha inanmam Alev Hanım hiç boşuna" dedi Ateş birisi kolumdan tuttu birden Barıştı
--" Barış" dedim
--" Gidiyoruz" dedi kolumdan çekiştirerek
--" Ateş yardım et" dedim telefondan bağırarak
--" Alev geliyorum bekle" dedi Ateş daha sonra Barış kolumdan iyice sıkmaya başladı
--" Bırak beni bırak" dedim
--" Alın şunu" dedi Barış siyah arabanın önündeki adamlara adamlar zorla bindirmeye çalıştı
--" Alev" dedi Didem koşarak yanına geldi
--" Bir taşla iki kuş demek" dedi Barış Didemi de arabaya bindirerek arabayı çalıştırdılar kapıyı kapatırken Ateş'in sesini duymuştum
--" Alevvvv" diye bağırdı

Olaysız çok bölüm attım ya biraz olay olsun :D

Ya bu arada aşklar madem okuyorsunuz niye oylamıyorsunuz lütfen oylayın :(

Sizi çok seviyorum Allah'a emanet olun canlarım...

ATEŞ Ve ALEVWhere stories live. Discover now