Gözlerimi araladım yavaşça yataktan kalktım gidip hazırlandım daha sonra aşağıya indim biraz dosyalara falan baktım zaman biraz geçtikten sonra Ateş geldi yanıma
--" Ooo asistan hanım bu ne çalışma" dedi gülerek
--" Ateş" dedim
--" Efendim güzelim" dedi
--" Biz bu Barışla bir sözleşme imzalayacaktık ya" dedim
--" Eee" dedi
--" Biz onu imzaladık mı" dedim
--" Hayır tabii ki de" dedi
--" Eee o zaman onlara niye para yatırıldı" dedim
--" Ne parası onlara para yatırılmadı onu yakın tutmak için dedik ki sadece düşüneceğiz dedik" dedi
--" Bak" dedim dosyayı eline vererek
--" Nasıl olur bu lan" dedi
--" Bilmiyorum" dedim
--" Tamam güzelim ben hazırlanayım sende git şu yukarıdakileri kaldır hemen işe gidelim" dedi
--" Tamam" dedim elime sürahi ile bardağı aldım ilk Barçın ile Demirin olduğu odaya geldim suyu bardağa koydum ilk suyu yavaşça Barçın'ın üzerine döktüm
--" Ne oluyor lan" dedi Barçın kalkarak yataktan Barçın öyle kalkınca Demir de uyandı
--" Yenge" dedi Demir
--" Buyur kayınço" dedim
--" Sen rahat duramıyormusun lan" dedi Barçın kovalamaya başlayınca
--" Ne oha" dedim kaçmaya başladım kendi odama girdim Ateş gömleğini çıkartmıştı karşımda
--" Ne oldu güzelim" dedi Ateş dudağını kıvırarak ve üzerime gelerek
--" Şey" dedim
--" Ne şey" dedi gülerek
--" Ha Barçın beni kovaladı o yüzden odaya girdim" dedim
--" Diyosun" dedi kapı ile beni arasına alarak
--" Evet Ateş çık şurdan" dedim göğsünden yittirerek
--" Hayır" dedi elimi tutup arkamda bağlayarak
--" Sen iyice sapıttın ha" dedim kolumu ellerinden kurtarmaya çalışarak
--" Evet sapıttım sayende" dedi diğer elini belimden geçerirek
--" Ateş çek şu ahtapot kollarını oramdan buramdan" dedim
--" Bırakacağım ama sen istedin diye değil şirkete gitmemiz gerek o yüzden" dedi
--" Tamam çek de şu kollarını ney yüzünden olursa olsun" dedim
--" Tamam" dedi kollarını çekti çeker çekmez kapıyı açıp odadan çıktım
--" Ohh" dedim
--" Yenge gelin artık" dedi Aras
--" Tamam geliyorum" dedim ondan önce Ateş Bey'in çalışma odasına gitmem gerekiyordu yavaş yavaş adımlarımla Ateş'in odasına girdim
--" Sen miydin beni orda odada sıkıştıran" dedim
--" Gene aklından ne geçti" dedi Demir
--" Lan sen narıyon burda" dedim
--" Öylesine geldim" dedi
--" Aman be" dedim odadan çıkarak Ateşte aynı anda yatak odasından çıktı gülerek
--" Gülme Ateş" dedim
--" Nasıl gülmeyeyim" dedi
--" Ateş bak benim sinirimi bozma" dedim yanına gelerek
--" Sen sinirlenebiliyormusun" dedi gülerek
--" Öf ya şunun ağzına gülücü oldum ya artık" dedim aşağıya sitem ederek inerek
--" Kanka bi buraya gelsene" dedi Didem yanına gittim
--" Efendim" dedim
--" Şuna baksana bi" dedi elime telefonu vererek
--" Ney bu" dedim
--" Bu takım nasıl Arasa alacağım" dedi kulağıma fısıldayarak
--" Manken yakışıklıymış lan" dedim
--" Ne mankeni Alev" dedi Ateş
--" Yo yok bir şey" dedim telefonu kapatıp Dideme vererek
--" Senle görüşeceğiz küçük hanım" dedi Ateş
--" Kahvaltı edelim bence artık" dedim ayağa kalkarak
--" Aynen" dedi Didem hep beraber kahvaltıyı yaptık daha sonra bulaşıkları bulaşık makinesine dizdik Didem ile işlerimizi bitirdikten sonra oturma odasına geçtik
--" Bizim işimiz bitti artık gidebiliriz şirkete" dedim
--" Tamam" dedi Ateş
--" Arabayı ben kullanırım bu sefer" dedim
--" Hayır öyle bir şey olmayacak şimdi bin arabaya" dedi Ateş arabayı göstererek
--" Küstüm" dedim arka kapıyı açarak
--" Oraya değil ön tarafa" dedi
--" Hayır Aras sen oraya binsene" dedim
--" Tamam yenge geç sen arkaya" dedi Didem ile ben arka tarafta kendisi ile de Aras öne bindiler kafamı arkaya yasladım kulaklığı kulağıma takarak gözlerimi kapattığımda Didem dürttü
--" Efendim" dedim kulakligi cikartarak
--" Iyimisin" dedi
--" Evet" dedim dikiz aynasından Ateşe bakarak Ateste bana bakti
--" Sen hic iyi değilsin yenge iyi olsan arabada simdi halay çalıyordu" dedi Aras
--" Yok bir şey" dedim kollarımı karnımın üzerinden birleştirerek
--" O bana küstü o yüzden" dedi Ateş
--" Niye küstü hemen hemen küsmez normalde Alev" dedi Didem
--" Arabayı kendisi sürmek istiyordu bende izin vermedim" dedi Ateş
--" O zaman sen nanayı yedin enişte" dedi Didem
--" Niye" dedi
--" Çünkü bir kere ben sürdüm arabayı kendisi sürmek istiyordu ben izin vermedim daha sonra benle 1 hafta konuşmadı" dedi Didem
--" Yok artık gerçekten mi" dedi Aras
--" Al sür hele sen arabayı senle küs kalamam ben" dedi Ateş arabayı kenara çekerek
--" Hayır istemiyorum"dedim
--" Tamam artık Allah yardımcın olsun enişte" dedi Didem
--" Sen nasıl barıştın sonradan" dedi Ateş
--" Beni kendisine köle etti 1 hafta boyunca ne isterse yaptım" dedi Didem elimi ağzıma götürerek ufak ufak güldüm
--" Onu yapmasına yaparız ama yine affetmez gibime geliyor" dedi Ateş dikiz aynasından bana bakarak
--" Baksana şuna nasıl bakıyor bana" dedi Ateş
--" Senin sonun enişte sen düşün" dedi Didem
--" Şirkete geldik bu kadar goygoyluk yeter" dedim arabadan indim hepsinden önce yürüdüm şirkete vardım asansörü bekliyorduk hepimiz daha sonra odaya geçtik
--" Siz çalışmayın" dedi Aras
--" Yo ben çalışacağım" dedim
--" Çalışmayacaksın Alev geç otur şuraya" dedi Ateş
--" Ben kahve alacağım" dedim odadan çıktım elime telefonu aldımSana göstereceğim ben arabayı sürdürmemeyi!
PATRON SURATLI: Göster hatunum :)
Arasa falan sor kahve istiyorlarmıymış
PATRON SURATLI: Onlar istemiyorlar ama bana filtresiz kahve alabilirmisin :)
Hayır alamam ;)
PATRON SURATLI: Peki öyle olsun hanımefendi umarım bunları gece de dersin bilmem anlatabildim mi? ;) ;)
Ne pislik bir şeysin sen be utanmaz!
PATRON SURATLI: Fazla ayakta durma telefonu kapat kahveleri al gel :D
Sanane Allah Allah ha bu arada bir şey diyeceğim
PATRON SURATLI: Ne diyeceksin karıcım?
Barış şuan şirkette :D
PATRON SURATLI: Ne sen nerden biliyorsun sakın yanındayım deme bana Alev!
Yanımda :D
PATRON SURATLI: Alev bekle orda geliyorum!!!
Tamam bekliyorum ;)
PATRON SURATLI: Bekle bekle göstereceğim ben sana Barış yanımdayı ;)
Tabii efenim :D :D :D
Daha sonra telefonu kapatıp arka cebime koydum kahveleri aldım Ateş'in gelmesini bekledim gözleri ile beni aradı yanıma geldi beni görünce hemen
--" Hani nerde Barış" dedi
--" Al şu kahveleri gidebiliriz" dedim önünde yürümeye başlayarak odaya geldik
--" Yenge Ateş nerde" dedi Aras
--" Arkada" dedim
--" Vayyy kardeşim sen hanımcı mi oldun" dedi Demir gülerek
--" Demir" dedi Ateş
--" Tamam sustum" dedi Demir
--" Seninle de görüşeceğiz Alev Hanım" dedi Ateş
--" Didem nerde" dedim
--" Arabadan cantasini alıp gelecek" dedi Aras
--" Gideyim de onu karşılayayım" dedim kahveyi elime alarak
--" Git karşıla" dedi aşağıya indim şirketin hemen önünde siyah bir araba duruyordu elime hemen telefonu aldım Ateşi aradım
--" Ateş galiba Barış gerçekten de gelmiş" dedim
--" Bir daha inanmam Alev Hanım hiç boşuna" dedi Ateş birisi kolumdan tuttu birden Barıştı
--" Barış" dedim
--" Gidiyoruz" dedi kolumdan çekiştirerek
--" Ateş yardım et" dedim telefondan bağırarak
--" Alev geliyorum bekle" dedi Ateş daha sonra Barış kolumdan iyice sıkmaya başladı
--" Bırak beni bırak" dedim
--" Alın şunu" dedi Barış siyah arabanın önündeki adamlara adamlar zorla bindirmeye çalıştı
--" Alev" dedi Didem koşarak yanına geldi
--" Bir taşla iki kuş demek" dedi Barış Didemi de arabaya bindirerek arabayı çalıştırdılar kapıyı kapatırken Ateş'in sesini duymuştum
--" Alevvvv" diye bağırdıOlaysız çok bölüm attım ya biraz olay olsun :D
Ya bu arada aşklar madem okuyorsunuz niye oylamıyorsunuz lütfen oylayın :(
Sizi çok seviyorum Allah'a emanet olun canlarım...
YOU ARE READING
ATEŞ Ve ALEV
RomanceAlev her şeye rağmen dayanmış okumuş bir kız bir gün mafya tarafından kaçırılıyor ve hikaye bu şekilde başlıyor arkadaşlar... --" Keşke" dedim --" Affettim üzülme ama şunu bil ki kırılan kalbi tekrardan aynı şekilde yapıştıramazsın illaki o parçad...