XV. BÖLÜM: GÜVEN

195 14 4
                                    

Yeni yılın ilk bölümü sizinle evlatlarım..

Bugün 5 ocak ve saat 20.07' de sizlerleyim. Siz ne zaman ve saat kaçta buradasınız? :)

Keyifli okumalar. :**

 :**

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


XI.BÖLÜM: " GÜVEN?"

Kendimi kar tanelerine benzetirim.

Soğuk olduğu için ya da beyaz olduğu için değil, gökyüzünden dışlandığı için. Onlar gökyüzüne layık görülmediği için yeryüzüne atılan minik tanelerdi. Ben ise, normal bir hayat layık görülmemiş kimsesiz bir kızdım.

Ve kar taneleri yeryüzünde çok uzun süre yaşayamaz, yok olurlardı.

Bende yok olacaktım. Yok olmalıydım.

Gözlerimi kapatıp, bedenime düşmesine izin verdiğim kar taneleri, bedenime kendi öfke kırıntılarını sunuyor gibi üşütüyordu bedenimi. Üşümeye alışan bedenim, sessizce kar tanelerinin öfkesini kusmasına izin verirken sessizliği bir ölüm ninnisi gibi dinliyordum.

" Lema! Lema neredesin?!" Soğuk bedenime çarparken, Devin'in sesiyle dalgalandı sessizlik. Bedenim, soğuk bir yanma hissiyle hafifçe titremeye başlamıştı. Ne kadar süredir ağacın altında oturduğumu bilmesem de, soğuğu hissetmeyen bedenime bakılırsa, epey burada duruyor olmalıydım.

" Lema! Neredesin Lema! Ah!"

Gözlerimi yorgun bir edayla açıp gökyüzüne dağılan sesi aradı gözlerim. Kısa süre sonra gördüm onları. Devin'in bana bağırırken karın üzerine yalpaladığı ve hemen yanında duran Aybars'ın onu kolundan yakalayıp tutmasını seyrettim sessizce.

" Dikkatli yürüsene kızım."

Devin, hafifçe yana kaymış pembe beresini kaşlarını çatarak düzeltti ve kafasını kaldırıp Aybars'a kızacağı sırada gözleri gözlerime kenetlendi. Gözleri kocaman açıldı önce.

Sonra korku, göz bebeklerine dolarak, " Lema!" diye bağırdı korkuyla. Aybars irkilerek bakışlarını Devin'in baktığı yöne, bana çevirdiğinde kaşları çatıldı. Ve hemen ardından Devin, Aybars'ı arkasında bırakarak bana doğru koşmaya başladı. " Lema!"

Yalpaladı. Koşarken bir kez yere kapaklandı ama hiç durmadan koşmaya devam ederek yanıma geldi. Önümde eğildi ve ellerini yüzüme yerleştirip, kafamı kaldırırarak, " Nasıl oldu bu böyle?" diye sordu korkuyla. Sonra bakışları arkamdaki ağacın gövdesine kaydığında ağır ağır yutkundu. " Lema... Ne yaptın sen?"

Soğuktan kaybolan sesimi bulmak için hafifçe öksürdüm. " Bir şey yaptığım yok.." O sırada Aybars'ın iri cüssesi hemen Devin'in arkasında durdu ve kaşları biraz daha çatıldı. " Koşarken kaza mı yaptın? Ne bu halin böyle?"

KİMSESİZ MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin