"69 ne ki?"

427 22 20
                                    

İki koca yıl sonra hazır mısınız? İşte karşınızda Vaveyla.



"Hyung kalkar mısın artık ya akciğerlerim kaburgalarımla birbirine kaynadı artık." Jungkook, yarım saattir neredeyse üstünde uyuyan hyungundan kurtulmaya çalışırken hayat ona hiç yardımcı olmuyor gibiydi. Üstüne bir de yaz sıcağı da tuz biber olmuşken tereyağı misali eriyordu yattığı yerde. "Ya kalksana ölü toprağı atılmış gibi uyuyorsun mıncıklayacağım artık!"

Sessizlik. Hâlâ uyumaya devam eden beden için acı dolu o an gelip çatmıştı işte. Jungkook, ani bir hareketle büyüğünün etini sıkarak uyanmasına sebebiyet verdiğinde hiç de pişman görünmüyordu. Acıyla inleyerek doğrulan beden ise ne olduğunu anlayamamıştı birkaç dakikalığına. "Beni öldürmeye çalışıyorsan bunu başka yollarla da yapabilirsin Jungkook, kolumu koparmana gerek yok." Jungkook dil çıkararak teklifini reddettiğini açıkça belli etmişti bile. Adımları banyoyu bulduğunda arkasından gelen bedenle yine günlük rutinlerine başlayacaklarını anlayarak sıkıntıyla oflamıştı. Her sabah istisnasız Jimin onunla uğraşıp sinirlendirdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi kaçarak sevgilisini daha da delirtirdi.

Attığı iki adımda bir Jimin tarafından çelme atılmasına maruz kalan Jungkook çığlık atmak üzere gibi hissediyordu. Son çelmede tökezleyip az kalsın düşecekken ona dersini vermesi gerektiğinin farkındaydı. Bu yüzdendir ki aniden arkasını dönüp çığlık atarak Jimin'in üstüne atlamıştı. Elleri sevgilisinin saçlarını bulduğu anda yerde boylu boyunca yatan bedenin karnına oturmuş sinirle olduğu yerde debelenirken aynı zamanda tutamları çekiştiriyordu. Ancak yanlış giden bir şeyler vardı, Jimin sızlanmıyordu. Jungkook kendini hırpalamasından kaynaklı gözünün önüne gelen saçlarını çektiğinde onu karşılayan ifade tam anlamıyla çapkınlığın hayat bulmuş haliydi. Neler olduğunu yavaş yavaş kavrarken olduğu yerde biraz daha sevgilisinin kasıklarına kadar kaydığında tamamen emin olmuştu. "Sana inanamıyorum hyung!"

Başına neler geleceğinin farkındalığıyla ayağa kalkıp kaçmaya çalıştığında ayak bileği kavranıp yatağa doğru geri çekilmesiyle çığlık çığlığa bağırmaya başlamıştı. "Hyung daha dün gece yaptık makine gibi davranmayı bırak! İçine alan sen değilsin nasıl olsa, hayat sana güzel!" Jimin gür bir kahkaha atıp onu yatağa tamamen yatırdığında büzülü dudaklara minik bir öpücük bırakıp bu sefer nazını çekme kararı vermişti. "Hepsi senin suçun, hem bu kadar güzel olduğun hem de üstümde pervasızca hareket ettiğin için." Jungkook, şaşkınlıkla aralanan dudaklarıyla yadırgayıcı bakışlar atmıştı. "Sen gerçekten azgın bir boğasın, imdat! Kimse yok mu çiğ çiğ yiyecekler beni burada!" Jimin'in kahkahası her seferinde daha da arttığında kendini zar zor durdurarak konuşmuştu. "Sadece yenmek değil aynı zamanda yemek istiyorsan 69'a başvurabiliriz."

Jimin'in ne hakkında konuştuğuna dair hiçbir fikri olmayan Jungkook'tan sızlanma dolu cevap da gecikmemişti. "69 ne ki? Azgınlığını matematiksel bir şeyler kullanıp desteklemeye mi çalışıyorsun?" Hesap sorar gibi salladığı parmağı havada yakalanıp sevgilisi tarafından emilmeye başlandığında iç çekmeden ve kendi kendine konuşmadan edememişti, işte şimdi her şey yeni başlıyordu.




"Igeon nuga bwado sarangil tende, jongil hamkkemyeon jillil tende!" Jungkook, acı dolu geçen sabahından sonra öğle saatine doğru yaptıkları kahvaltı masasını toplamış, karaoke mikrofonunu kaptığı gibi kendi kendine şarkı söylemeye başlamıştı. Kenarda koltukta ona kahkahalar atarak bakan Jimin sert bir bakış yediğinde daha da çok gülmeye başlamıştı. Jungkook, şarkı sözlerinin arasına sıkıştırdığı sözleriyle Jimin'e ithafen arada küfrederken kendi yaptığı şeye gülmeden duramıyordu. En sonunda yorgun argın bitirdiği şarkısıyla eş zamanlı telefonu çalmaya başlamıştı. Arayan elbette Jin'di. "Oğlum gelin olmuş gidiyor, bu gözler daha neler görecek!" Jungkook, bugün gerçekten sınanma gününde olduğunu düşünüyordu. 'Hyung duvağımla ilk seni boğduğumdan emin olacağım." Jimin'e triplenmiş olsa da koltukta boylu boyunca uzanan bacaklarının üstüne oturup bağdaş kurmuştu.

vaveyla, jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin