Dikenli Kraliçe

silver keord

Sonunda o iki aptaldan kurtuldum.

Dans a daha var hadi buradan çıkalım.

- Leydim nereye gidiyorsunuz?

- biraz dışarı çıkacağım.

- bende geliyorum.

Peki istersen gelmekte özgürsün.

Sonuçta seni bu sıkıcı yere sürükleyen benim.

Seradan çıktık ve ormana doğru yöneldik.

Burası biraz daha bakımsız ve taş yollarla çevrili.

Topuklu ayakkabı yerine küçük bir yürüyüş ayakkabısı giydiğim için şanslıyım.

Bu elbise uzun bu sayede giydiğim ayakkabı da bacağımdaki hançer de belli olmuyor.

Ama aşırı derecede pislenecek.

Sonunda biraz sessizlik.

~~~~~~~~~~~

- leydim dans birazdan başlar geri dönmeliyiz.

- sanırsam haklısın, hadi.

!

Bu ses de ne .

- bu ses de neydi?

- şuradaki çalılıkların arkasından geliyor leydim.

Bir bakalım.

- leydim beni bekleyin!

!?

Yaralı bir Kurt mu!

Ona yardımcı olmalıyım.

Eski hayatımda da yaralı her hayvana yardım ederdim.

- Drake hayvanı kucakla onu arabaya götürmeliyiz.

- leydim emin misiniz ?

-evet eminim.

kurdu arabaya bıraktık.

Dükallığa gitsek iyi olucak.

-!?!?!?!?

Bu ses de neydi!

Sera!

O bir canavarmı!?

- leydim geri çekilin.

Burada canavarların ne işleri var!

Muhafızlar nerede!

- anne!?

İmparatoriçe!

Ahhh!?

"
-Anne!?

- sakin ol o gerektiği yere gidiyor, bir cadının eşim olmasını istemiyorum.

- kardeşim üzgünüm ama annemiz bir cadı.
O ölmeli, yoksa bizi öldürücek.

- h- hayır Judy anlamıyorsun o cadı değil annemiz bize kıyamaz.

-ah tatlım... O kadın seni büyüsü altına almış olmalı.

-azize lütfen kardeşimi kurtarın.

- merak etme Judy kardeşinin beynini yıkayan o kadın öldükten sonra işimiz daha kolaylaşıcak.

- YAKIN!

-HAYIRR!?

"

Bunlar Irıs'ın çocukluk anıları olmalı.