14- "Güneş..."

13.1K 625 107
                                    


Bu gün davetin olacağı gündü ve her şey kusursuz ilerliyordu.

Sabah erken saatlerde uyanmış ve kızımla beraber kahvaltı masasına oturmuştuk. Sare tüm kahvaltı boyunca kocaman gülümsemiş ve gamzelerini gösterip durmuştu.

Bu durumun altında bir art niyet aramayı düşünsemde hemen vaz geçmiştim. Sonuçta daha bir yaşını bile doldurmamış bebekte art niyet aramak saçma olurdu ama yinede dün sürekli kaşlarını çattığından şu anki durumu garipsemem de gayet normaldi bence.

"Baaaaa" Sesini duymamla bakışlarımı yerde oyuncakları ile oynayan kızıma çevirdim.

Kaşlarını çatmış bir şekilde sürekli aynı şeyi tekrarlayıp duruyordu. Sanırım baba demeye çalışıyor.

" Sare, baba demeye mi çalışıyorsun kızım?" Sare bana döndü ve yine "ba" dedi. Hayır anlamıyorum ki zor bir kelime de değil? Zaten "ba" diyebiliyor. Neden hemen ardından tekrardan aynı şeyi söyleyemiyor ki?

" Sare, ba ba diyeceksin kızım. Ba değil ba ba. Anlaştık mı?" Sare bana arkasını dönüp oyuncakları ile oynamaya devam etti.

Bu gidişle kızımın ağzından baba kelimesini duyamazsan yeminle en sonunda delireceğim artık. Hadi başta trip yiyordum ama ya şimdi?

Ba diye diye doğrusunu unuttu aq.

Kafamı iki yana sallayıp tabletteki işime geri döndüm. Yaklaşık bir saat sonra ayağımın üstünde yumuşak bir şey hissetmemle bakışlarımı oraya yönelttim.

Sare ayaklarımın üstünde büzüşmüş uyuyordu? Uyuyor? Ne ara uyuya kaldı?

Gülümsedim ve yavaşça yere eğilip kızımı kucağıma aldım. Sare'yi bir kolumun üzerine yatırdım ve işimi yapmaya devam ettim.

Sare her zaman olduğu gibi bulunduğu yere sinmişti ve orada tatlı tatlı uyuyordu.

Gülümsedim. Çok şanslıydım, onun gibi bir kıza sahiptim.

Baba olmak zor derlerdi de inanmazdım. Belki de bunun nedeni hiçbir zaman bir babanın ne demek olduğunu bilmeyişimdi ama artık biliyordum. Bir kızım olunca anlamıştım bir babanın ne demek olduğunu.

Derince bir nefes aldım. Zaman hızla akıp gidiyordu, onun hızına yetişmek de bir hayli zordu. Sanki daha dün gibiydi Sare'nin kapıma bırakılması. Tabi o zamanlar bilmiyordum o günün hayatımın dönüm noktası olacağını.

"Abi b-" Salona giren Ulaş'a sessiz olmasını işaret ettiğimde bakışları önce beni ardından da kucağımda uyuyan kızıma döndü ve kafasını sallayıp karşımdaki koltuğa oturdu. Sessizce konuşmaya özen göstererek konuşmaya başladı:

"Akşam saat dokuzda ki daveti hatırlatmak istedim. Malum sen daveti baya unutmuş gibi hareket ediyorsun ve oldukça da rahatsın." 

" Merak etme Ulaş unutmadım. Ayrıca kızım uyanınca  daha yemek yemeğe gideceğiz." Ulaş kaşlarını kaldırdı." Sen ciddi misin?" Kafamı salladım.         

"Davete saatler kala bu kadar rahatsın?" Dedi ve dediklerini teyit etmek istercesine yüzüme baktı. Gayet ciddi olduğumu anladığında ağzı şaşkınlıkla aralandı.

"Yahu kardeşim ihale gününde de o kadar olay sonrasında, ihaleye kaldığımız yerden devam edelim, dedin. Bak tekrar söylüyorum, bunlar o hayatı siktir ettiğin zamanlarda lisede girdiğin sınavlardan aldığın rezil notlar karşısında sergilediğin rahat tavırlarla bir değil. Sen bir iş adamısın Barlas bu kadar rahat ve umursamaz olamazsın. Anlamıyorum aq nerden geliyor bu rahatlık?"

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin