47- Hisler

4.3K 337 29
                                    


BARLAS'IN GÖZÜNDEN-

Eve geldiğimizde Sare fazlasıyle durgundu. Ayça'nın yanındaki güçlü duruşu beni fazlasıyla gururlandırmıştı. Babasının kızıydı benim güzelim.

Ama farkındaydım da aynı zamanda. Annesinin karşısında her ne kadar duygularını kontrol edip güçlü dursa da yıpranmıştı.

Yormuştu onu bu yüzleşme.

" Bak sen şu sıllığa! Kapıya geldiğinde onun saçlarını yolsaydım keşke!"

Ilgaz'la Ulaş'a durumları anlattığımdan beri Ilgaz sinirli bir ruh haline bürünmüş ve Ayça'ya sövüp duruyordu.

" Benim biricik yeğenimi üzmüş botoks güzelil!"

Ulaş onu sakinleştirmeye çalışsa da nafileydi.

" Karıcım biraz sakin mi olsan? Bebeğimiz de etkilenmesin bu durumdan."

Son cümlesindenden sonra Ilgaz birden durmuş ve elini karnına koymuştu.

" Etkilenir mi?"

Dedi gözleri dolarken. Ilgaz'ın bu ani ruh değişimi ile afallayan Ulaş hemen onun göz yaşlarını silmişti.

" Ulaş bebeğimize bir şey mi oldu?"

Ulaş hemen kafasıni iki yana salladı.

" Hayır, hayır. Bebeğimiz gayet iyi hayatım."

Aklım on dakika önce tuvalete diye giden ama hala daha gelmeyen kızıma takıldığında ayaklanmıştım hemen.

Odasına gittiğimde tuvaletinin kapısının aralık olduğunu görmüştüm.

Tuvalete doğru yöneldiğimde iç çekme seslerini duyduğumda hemen kapıyı açıp içeri girdim.

" Güzelim."

Soğuk mermerin üzerinde oturmuş ve sırtını duvara dayamış elleriyle yüzünü kapatmış sessizce iç çekerek ağlayan kızımı görmemle içimde bir şeylerin parçalandığını hissetmiştim.

Hızlıca yanına çömeldim ve ellerinin üzerine ellerimi koydum.

" Canını yakanların canlarını sikiyim." Dedim ağzımın içinden konuşarak.

Ellerini yüzünden çektiğimde bana yaşlı gözleri ile bakmaya başlamıştı.

" Baba." Çattallı çıkan sesini duymamla hemen kafasıni gögüsüme yaslayıp onu kendime çektim.

" Babacım." Dedim onu kucağıma alırken.

Daha fazla bu soğuk mermerde oturursa hasta olabilirdi.

Kendi odama gelip Sare'yi yatağıma oturttuğumde hala ona sarılır vaziyetteydim.

Saçlarını okşamam her zaman ki etkisini göstermiş ve ağlayışlarının yerini sessiz iç çekişleri almıştı.

" O kadın için ağlamam gerekirdi biliyorum ama yapamadım baba. Özür dilerim ben-

Hızlıca sözünü kestim ve konuşmaya başladım.

" Sakın güzelim. Sakın ağladığın için özür dileme benden."

Ondam ayrıldım ve dolu gözlerle bana bakan kızımın yüzünu avuçlarımın içine alıp konuşmamı devam ettirdim.

" Ağlamak güçsüzlük değildir ki güzelim. Hiçbir zaman içine ağlama, göz yaşlarını içine hapsetme. Bırak aksın yaşların. Kalmasın içinde hiçbir şey."

Gözlerinin içine baktım ve alnına bir öpücük kondurdum.

" Tamam mı birtanem?"

Gülümsedi ve kafasını salladı.

Babasının kızı / FİNAL/ Where stories live. Discover now