Şuraya iki tane Sare temsili fotoğraf bırakıyorum:
(9 buçuk, 10 yaşlarında)
SARE'NİN GÖZÜNDEN-
Sabah erken bir saatte uyanıp kahvaltı için dün gördüğüm o büyük masaya oturmuştuk.
Can sıkıntısından saymıştım. Toplam on altı kişiydik.
Masada çatal bıçak sesinden başka bir ses çıkmıyordu. Fazla mı gergindik ne?
Acaba konuşsam mı? Sofraya bir ses gelir falan." Hıck!" Evet tam konuşmaya hazırlanırken durduk yere hıçkırdım!
" Hıck!" Hıçkırık krizi tutacak bu yeri mi bulmuştu Allah aşkına?
Herkesin odağı ben ve hıçkırığım olmuştu.
" Sare'ydi dimi adın?" Bunu diyen babamın teyzesiydi sanırım.
Hıçkırmadan önce kafamı salladım.
" Kaça gidiyorsun?"
" İlkokuldan dün mezun oldum."
Kadın gülümsedi ve "maşallah." Dedi.
Bu sırada yaşlı kadın konuştu." Çok uslu bir çocuğa benziyorsun maşallah."
Bu insanların dilinden de hiç düşmüyor herhalde maşallah kelimesi.
" Doğru çok usludur kendisi." Dedi babam alayla.
Ona yandan bir bakış attım.
" Yoo, uslu bir kızım ben?"
Babam bana tek başını kaldırmış bakarken yaşlı kadın konuştu.
" Ne işle uğraşıyorsun oğlum ?"
" Korkmaz şirketlerinin sahibiyim. Bir çok alanda çalışıyoruz."
Yaşlı kadın yine maşallah diyip kafasını salladı.
" Kız kardeşim var demiştin?"
Bunu soran da babamın teyzesiydi.
YOU ARE READING
Babasının kızı / FİNAL/
ChickLitO gece Barlas Korkmaz, evinin önüne bırakılan pusetten habersiz bir şekilde önemli bir ihaleyi kazanmanın yorgunluğuyla arabasına binmiş ve evinin yolunu tutmuştu...