-6/

1.1K 125 25
                                    

Chris'i izlerken kafam baya güzel olmuştu. Ona bakarken kendimi kaybetmiş,4 şişeyi dikmiştim kafama. Evet,hala beni fark etmedi. O kadar sarhoştum ki,ne yaptığımı ne dediğimi dahi bilmiyordum. Aniden gelen mide bulantısı ile ayağa kalktım.
"Hey!Min iyi misin?"
Dedi ciddi bir ses tonu ile Jisung.
"İyiyim,iyiyiiim
Dedim dik durmaya gayret ederken.
ben hemen bir lavaboya gidip geleyim."
Der demez lavaboya yöneldim. Arkamdan Jisung'un bağırışlarını dikkate almadan yürümeye devam ettim.
İçeri girdiğim gibi ellerimi ve yüzümü yıkamış derin derin nefesler almıştım. Kendime gelmek için cebimde olan kolonyalı mendili açarak burnuma yaklaştırdım,belki de biraz ayıltır umuduyla. Elimi duvara yaslamışken kapının açılması ile dik konuma geldim. Fakat giren kişiyi fark edene kadar.
Chris.
Evet kapıyı açtığı gibi bana yöneltti bakışlarını.
"Sende mi buradaydın Min?"
Dedi hafif gülümsemenin altından.
"Ben-
Cümlem bitmemişti ki dengemi kaybetmiştim. Elimi duvara yaslayarak az da olsa yardım almaya çalıştım. Chris yaklaştığında ise 'iyiyim' anlamında işaret ettim. O ise irdelemeden uzaklaştı. Aynadan saçlarını düzeltirken sessizliği bozdu;
"Çok içmişsin Min"
"Ohh,evet"
Dedim kendimi toparlayarak. Tam çıkacakken yere düşmem bir oldu.
"Seung! İyi misin?"
Dedi ve dik pozisyona getirdi beni Chris.
Ben ise ellerimi boynuna dolamış konuşmaya çalışıyordum ki gözlerimin kapandığını fark ettim.
"Ko-kokun! Evet kokun muazzam Chris!"
Chris ise hiçbir şey demeden kollarımı sırtımdan ve bacaklarımın altından geçirerek kucağına aldı beni.
"Bir daha bu kadar içme Seung!"
Chris bana yardım etmeye çalışırken be ise onun gözlerinin içine bakıyordum.
"Chris?"
"Efendim seung "
Dedi sırıtarak.
"Beni çok etkilediğini biliyor muydun?"
"Oh,Seungmin. Şu an sarhoşsun ve ne dediğinin farkında bile değilsin. Pişman olacağın şeyler deme lütfen."
"Ha-hayır Chris. Ben-ben..senden çok hoşlanıyorum. Gerçekten harikasın!"
Chris dediklerimi takmadığında,ben ise dudaklarımızı birleştirdim bu sefer.
Biraz böyle kaldığımızda,alt dudağıma harekete geçtiğinde,ben ise yumuşak ve dolgun dudaklarını vahşice öpüyordum. Chris beni kucağından indirdiğinde öpmeyi bırakacağını düşünmüştüm fakat,bu sefer ellerini koltuk altımdan geçirerek,dik bir pozisyonda kucağına almıştı beni. Bu beni fazlasıyla mutlu etmişti. Bacaklarımı beline sarmam ile,sırtımı duvara yaslamıştı. İster istemez ağzımdan çıkan küçük bir inleme,onu tahrik etmeye yetmişti. Biraz böyle devam ettikten sonra boynuma yönelmiş,emiyor ve ayrıca ısırarak izler bırakıyordu. Ben ise elimle ağzımı kapatmış,inlememek için kendimi zor tutuyordum. Elimi ceketinin altına sokarak göğsünü okşuyordum.
Aniden kapı açılınca beni kucağından indirerek küçük bir öpücük bırakmıştı dudağıma. Elimden tutmuş lavabodan çıkarken duraksadı.
"Parlatıcının tadı güzelmiş."

Özel Ders, Chanmin✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin