-11/

913 112 53
                                    

"Ee sonra ne oldu?"
Jisung'un sorularından bıkmıştım.
"Üf,keşke anlatmasaydım he!"
"Tamam be,sustum"
Jisung'a dünkü olayları anlattığımdan beri sorguya çekti beni resmen. Ne kadar sıkılsam da olanları hatırladıkça yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamıyordum.
Dün biraz daha öpüştükten sonra gitmişti Chris. Ders yapmamıştık. Ve umrumda da değildi zaten. Açıkçası onun da beni sevdiğini düşünmüyor değilim. Fakat böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum.
"Jisung?"
"Noldu?"
"Chris de beni seviyor olabilir mi?"
"Salak ya bu çocuk!"
Jisung'un attığı kahkaha ile bıkkınca ona baktım.
"Tamam ya,oğlum ben zaten sana seviyor demedim mi salak."
"Dedin de ne bileyim işte..,böyle bir şeyin olabilirliğini hiç düşünmedim."
"Düşün o zaman."
Aslında belki olabilir. Belki de düşündüklerim gerçek olacaktı? Nereden bilebilirim ki?
Bildirim sesi ile telefonumu çıkardım. Chris yazmıştı.
————
Chris
Seungmin?

Seungmin
Efendim

Chris
Bugün dersimiz yok değil mi?

Seungmin
Yok

Chris
Yani seni göremeyeceğim

Seungmin
Lan//
Gel gör

Chris
Olmaz ben gelemem
Sen gel

Seungmin
Yuh amk seviyor ya//
Sana mı?
Gelirim yaewrum//

Chris
Evet
Bugün işim yok
Senin?

Seungmin
Yok bende boşum

Chris
Gelecek misin?

Seungmin
Konum?

Chris
Konum📍
:)
————
"Ben gidiyom!"
"Nereye lan!"
Ayağa kalkıp konuştu Jisung.
"Chris'e"
Oturduğumuz banktan kalkmış üstüme ceketimi geçirirken söyleniyordum.
"Evde görüşürüz!"
Arabaya koşarken nefes nefese konuştum.
Jisung ise sırıtarak banka geri oturmuş bir vaziyette;
"İyi eğlenceler aşık çocuk!"
———
Araba durduğunda gayet şık ve büyük bir eve geldik. Arabadan indim ve şöföre gitmesini söyledim. Bahçe kapısını çaldığımda,otomatik açıldı. Ev kapısına doğru yürürken bahçeye göz gezdiriyordum. Çok zevkli bu adam ya.

Daha çalmadan açılan kapı ile irkildim. Chris açmıştı.
"Gelmişsin"
"Geldim"
Kapının kolonuna yaslanmış,beni süzüyordu.
"Gelsene içeri."
Onunla birlikte içeri girdim. Evinin içi gayet büyüktü.
"Çok zevklisin"
Dedim evi incelerken. Chris ise tam karşımızda ki masaya oturmuş benide yanına çağırmıştı. Sırtımdaki çantayı koltuğun üstüne bırakıp,yanına gittim. Bir çok hazırlanmış atıştırmalık,içecekler vardı. Sandalyeye oturdum.
"Bunları sen hazırlamış olamazsın değil mi?"
Dedim kahvemi içerken.
"Olamaz mıyım?"
"Lan niye bu kadar uğraştın,alt tarafı ben geldim. Yemek için de gelmedim zaten."
"Ne için geldin peki?"
Chris sırıtarak sordu.
"Ne var yani senin için gelmiş olamaz mıyım?"
Chris ayağa kalkmış biraz ilerdeki koltuğa oturmuştu. Ben ise hiç pozisyonumu bozmadan kahvemi yudumluyordum.
"Peki,gel yanıma o zaman."
"Chris,ya daha hiç bir şey yemedik. O kadar hazırlamışsın."
Derin bir iç çekti Chris.
"Kucağıma kendin mi gelirsin,ben mi alayım?"
"Ben gelirim."

Tam karşısına vardığımda kollarını açtı. Ben ise hiç tereddüt etmeden kucağında yerimi aldım. Bacaklarımı arkadan beline dolamış,ellerim ile yakasını düzeltiyordum. Chris ise boynuma minik izler bırakıyordu.
"Parfümünü değiştirmişsin."
"Oh,evet."
Kollarımı boynuna doladığımda boynumdan uzaklaşıp dudaklarıma yöneldi. Öpmeden önce alt dudağımı ısırdı. Aniden dilimi ağzına sokmam ile,alaycı bir bakış aldı Chris'in yüzünü. O da dilini işe katınca,olduğundan daha fazla zevk almaya başladım. Biraz böyle devam ettikten sonra kendimi Chris'e sürtmem ile hızlıca belimi kavradı.
"Daha çok erken değil mi bebeğim?"
Nefes nefese sordu Chris.
"Sence de çok geç kalmadık mı?"

Özel Ders, Chanmin✔︎Donde viven las historias. Descúbrelo ahora