Kütüphane×

43 7 3
                                    

3. Bölüm: Kütüphane

"Bazı insanlar ölse de ölümsüz olurdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Bazı insanlar ölse de ölümsüz olurdu."

-

Umaydan:

Tehlikeyi çok severim, bu yüzden Zemherinin uyuduğunu düşündükten sonra odaya girdim. Sessiz, karanlık odada oturup bir şeyler yazdığı masaya baktım, bir yere bir şey sakladı. Elinde bir defter vardı ve beni görünce o defteri görmeyeyim diye çabaladı, fakat o defteri görmüştüm.

Masanın gizli bir bölmesi olduğunu düşünerek masanın etrafına baktım, fakat görünürde hiç bir şey yoktu. Umutsuzluk içindeydim fakat pes etmedim, etrafa baktım, bir ton kitabın olduğu rafları inceledim. "Of, hiç bir şey yok." Pencere köşelerine, raflara, masaya ve daha bir çok yere baktım. Fakat yerdeki büyük kutuya bakmamıştım. Kutuyu açmak için ona yaklaştım. Kapağı ağır olan kutuyu tüm gücümle kaldırdığımda ufak çaplı bir şoka uğradım;

"Ha? Kutu boş mu?"

Gerçekten de bomboş bir kutuydu, bir bölmesi olduğu inancıyla kutunun her yerine dokundum. Herhangibi gizli bölmesi olmadığı kanısına varınca etrafa biraz daha baktım, sonradan gözüme bir şey çarptı; kutu neden o kadar yüksek duruyordu? Kutuyu kaldırdım ve altına baktım. Evet, işte buradaydı. Karanlık havada zor görünüyordu fakat keskin gözlerim bunu hemen yakalamıştı. Defteri alıp içine baktığımda CİNAYET 1 başlığıyla karşılaştım. Görmeyi beklediğim şey de tam olarak buydu zaten. Hızla okumaya başladım, çok zamanım olmadığını biliyordum. Eğer yakalanırsam ölebilirdim, çünkü beni öldürmekten hiç çekinmeyeceğine eminim. Hemen okuyup, okurken de telefonuma bunları not edip, odadan çıkmam gerekiyordu. Zemheriye yakalanmak benim için hiç iyi olmazdı.

Ablasının arkadaşı
Yolda gördüğü adam
Kız arkadaşı
Bir polis
Taksi şoförü
Kapısına dadananlar
Daha çok polis;
Ve dahası... Gerçekten bu kadar cinayet işlemiş miydi? Daha burada adını sayamadığım bir çok kişi vardı. Satırlarca, sayfalarca öldürüp yazmıştı. Hepsinin farklı bir hikayesi vardı.

"Hepsini kendi elleri ile öldürmüş ve bunları teker teker not almıştı. Her ayrıntısı burada yazıyordu. Bu odadan kaçmam gerektiğini düşündüm ve hemen telefonla bunları çekip odadan çıktım."

Not kısmına bu metni yazdıktan sonra sessizce salona yöneldim.

Gece boyunca gözüme bir damla uyku girmedi.

Gördüklerim vücudumun her yerinde şok etkisi bırakmıştı.

Ve neden bilmiyorum, korkuyorum.

Görevimi yerine getiremeyecek miyim?

Zemheriden:

Sabah kalktığımda ilk iş kütüphanemin kameralarına bakmaktı. Bilgisayarımın önüne oturup gecenin kamera kayıtlarını inceledim. Benden 20 dakikalık bir süre ardından odaya biri giriyordu. İşte beklediğim şeyi gördüm. Umay odaya girip masamı inceledi, ardından bütün odayı inceledi, amacı da belliydi; o defteri bulmak istiyordu. Video kaydını seyrederken odamın kapısı çaldı. Biraz zaman kazanmak için; "Giyiniyorum Umay." Diye seslendim, ardından tamam diyip kapının önünden uzaklaştığını duydum. Kaydın hızını arttırıp izlemeye devam ettim, kutuya bakıyordu. Bu sahne biraz gerilmemi sağlamıştı. Fakat defteri bulamadan başka yere baktığını görünce rahatladım. Daha sonra tekrar kutuya baktı ve kutuyu havaya kaldırdı.

•Bir katilin otobiyografisi•Where stories live. Discover now