Acı ile biter×

23 7 4
                                    

5. Bölüm; Gerçek katil

Yere düştüğünde bedeninden çıkan kanlar, benim acımı temsil ediyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yere düştüğünde bedeninden çıkan kanlar, benim acımı temsil ediyordu.

------

Kendimi toparlamıştım, onu gerçekten öldürecektim. Telefonumu açtım ve notlara girdim.

"Onu öldürmeme çok az kaldı, belki saatler, belki dakikalar, belki de saniyeler..." Elime mutfaktan oldukça büyük bir bıçak aldım ve arkama saklayıp içeri doğru gittim. İçeride kitap okuyordu, beni fark etmemişti. arkasına doğru yaklaşırken beni görmemesini umuyordum. Ardından ona arkasından yaklaştım. Yaklaştıkça yerden 'çıt' sesleri geliyordu. Sinirle yere baktım, bir süre beni fark etmemesi için durdum. Fakat ortam o kadar sessizdi ki; nefes alış veriş sesimiz dahi duyuluyordu. Umay bu nefes alış veriş sesinin arkasından geldiğini fark etmiş olacak ki; arkasını aniden dönünce elim ayağıma dolandı ani bir haraket ile yüzüne bir anda bıçağın arka kısmı ile vurmuştum. Yüzünü tutup bana bağırıyordu. Bıçağın keskin kısmı elime denk geldiği için benimde elim ciddi anlamda kan kaybediyordu. Fakat bunu önemseyecek bir vaktim yoktu, çünkü şuan her şeyi bırakıp elimle uğraşırsam beni kolayca alt ederdi. Elindeki kitabı üstüme fırlatıp hızla kendini tuvalete kapattı. O benim telefonumu da mı almıştı! Hızla peşinden koşup kapıya yumruklar, tekmeler savurdum. O ise acil numaradan polisi arıyordu.

"Yardım edin, evimde bir katil var beni öldürmeye çalışıyor! Konumu bilmiyorum, konumuma erişip lütfen beni kurtarın!" Diye bağırmıştı. Telefonu kapattıktan sonra bana hakaretler savuruyordu. Elime bir sopa alıp kapıya vurdum. Kırılmasını umuyordum. Hızla defalarca vurdum, fakat kapı, hasar görse de asla açılmıyordu. "Lanet olsun aç şu kapıyı! Buradan kaçacağız!" Diye haykırdım. Umay ise kapının diğer tarafından oldukça mantıklı bir yorum yaptı; "Beni öldüreceksin! Hayatta çıkmam." O sırada tüm duygularım karıştı. Size anlattığım çocukluk anım tekrar canlandı ve ne yapacağımı bilemedim. Hızlı düşünceler ile kafam karıştı. Onu öldürmek gerçekten istemiyordum, fakat ne duygusundan dolayı olduğunu da bilemiyordum. Bir çıkmaz sokağa girmiş gibiydim, fakat o sokağa girdiğim yol bile kapalı gibiydi. Benim için tek çıkış aynı aptallıktı. "SENİ SEVİYORUM!" Diye bağırdım. O sırada Umaydan ses gelmedi. Sonrasında kapının açılma sesini işittim. Gerçekten oda iyi bir yorum yapacaktı sanırım. Kapıyı açtığında elinde koskocaman demir bir çubuk vardı. Yüzüme yasladı ve; "benden uzak dur yoksa seni öldürmekten hiç çekinmem." Dedi. Ben ise gözlerim dolmuş bir biçimde duruyordum. O ise konuşmasını sürdürdü; "Seni nasıl sevebileceğimi düşündün de böyle bir şeye cüret ettin?" Dedi çubuğu biraz daha yüzüme yaklaştırırken. "Sen benim en nefret ettiğim insansın." Dedi ve çubuğu karnıma bastırdı. Acı ile eğildim. "Neden kaldın o zaman!" Diye bağırdım acı ile karışık hayal kırıklığı içinde. O ise bir kahkaha atmakla yetindi. Cevabımı almıştım. Acı ile bu hikayem sonlanacak gibiydi. Zira muhtemelen bu hikâyenin sonunda ölecek bir kişi varsa oda ben olacaktım. O bir kahraman, ben ise yenilgiye uğrayan kötü karakter...

Bir kaç adım geri gidip balkona yaklaştım. Oda aynı şekilde üstüme yürüdü, hızla geri geri gidip balkonun kolonlarına tutundum. Ardından Umayın aşağı atmak için debelenip durdum. Saçından tutup demirlere kafasını vuruyordum ve o ise çubuğu hala yüzüme vuruyordu. Kendisini çok sağlam bir şekilde tuttuğu için kafası asla demirlere sertçe çarpmamıştı. Gerçekten düşündüğümden çok daha güçlü bir rakipti benim için. Bir çok erkeği daha kolay öldürdüğümü hatırlıyorum.
Ciddi anlamda ikimizin de canı yanıyordu fakat burada ikimizden biri ölecekti ve ikimizde o ölen kişi olmak istemiyorduk. Çubuğu demir kolona tutturdu ve ben onu aşağı atınca o çubuğa tutundu. Ben ise çubuğu aşağı itecektim. Yerden 4 kat yukarıdaydık. Ölmeme ihtimali var mıydı bilmiyordum ama onu aşağı atmaya hazırdım. Gözleri yaşlar ile dolmuştu; "Lütfen beni öld-"

Derken çubuğu aşağı attım.
Çığlıkları bütün sokakta yankılanmıştı.
Yere düştüğünde bedeninden çıkan kanlar, benim acımı temsil ediyordu.

Evden gitmem gerektiğini biliyordum, hızla aşağı inip arabama bindim ve oradan uzaklaştım. Yine birinin canını almıştım, ha-ha

Sevdiğim kızın canını almıştım.

••••••

•Bir katilin otobiyografisi•Where stories live. Discover now