"Muhahahahhahaaa bu kez kesin seni tuzağa düşürdüm Chuuya." derken ellerini ovuşturdu Dazai. Üzerine eski partnerinin muhtemel uğrak noktalarını işaretlediği haritayı cebine sokuşturdu ve suç ortaklarıyla kararlaştırdığı buluşma noktasına gitti.
***
"Dıt... Dıt..."
"Başka bir isteğiniz var mı?"
"Hayır, teşekkürler."
Kasiyer kadın ödemesini aldıktan sonra satın alınan malzeleri poşetleyip genç adama uzattı. Süpermarketten çıkınca üzerine hücum eden güneşi protesto edercesine siyah fötr şapkasını çıkarttı ve kendisine yelledi. Gerçekten de sıcak bir gündü.
Bayan Elise-chan'ın canı aniden dondurma isteyince Mori-san markete yollayacak eleman bulamamış ve en sonunda Chuuya'yı bu kutsal görevle onurlandırmıştı.
"Mafyaya çocuk bakıcılığıniçin katılmamıştım." diye geçirdi içinden. "Sanırım bazı eski alışkanlıklardan kurtulamıyorsun."
Chuuya sofranarak yürüyorken caddenin karşı tarafındaki ara sokakların birinde toplaşmış olan grup dikkatini çekti. Normalde küçük çetelerin yaptıklarıyla pek fazla ilgilenmezdi ama bu grubu özellikle gözlemlemesinin bir sebebi vardı.
"İşte küçük adam geldiği zaman böyle yapacaksınız..."
Daha sesini ilk dıyduğu an tüm dikkatini oraya odaklamıştı bile. Gruba hararetli hararetli bir şeyler açıklayan, onlara önderlik ediyor olması gereken uzun krem rengi trençkotlu, kahverngi saçlı bir adam vardı.
"Bu mal yine neyin peşinde?"
Chuuya sessizce eski partnerinin önderliğinde plan yapan grubu izlemeye başladı.
***
"Mafyadaki köstebeğimden* aldığım güncel bilgilere göre,
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hedefimiz saldırı anında tam da bu bölgede olacak." dedi Dazai açtığı haritada yuvarlak içine alınmış belirli bir çarpıyı gösterirken.
"Herkes ne yapması gerektiğini anladı mı? Sorusu olan?"
Birkaç el havaya kalktı.
"Evet?"
"Para?"
"Sizi hınzırlar sizi😏"
Dazai trençkotunun cebinden çıkarttığı para destesini yaverlerine dağıttı.
"İşinizi iyi yapın ha. Sizlere güveniyorum."
Böylece grup plan zamanı gelinceye kadar dağıldı.
***
Dağılan grubun ardından bakan Chuuya, Dazai'yın ordan ayrılmasını bekledi ve sonra çetedeki adamları köşeye sıkıştırdı. Konuşulanların çoğuna yetişememişti. Bu yüzden onlarla birebir kendisinin görüşmesi daha iyi olacaktı.
"Pişt, biraz bakar mısınız?"
Adamlar şaşkınlıkla kızıl saçlı mafyaya baktılar. Daha tepki veremeden köşeye sıkışmışlardı bile.
Chuuya avantaj kendisinde olmasına rağmen kibarca konuştu,
"Az önceki adamla konuşmanıza şahit oldum, acaba ne hakkında konuştunuz?"
"Yeni çocuk parkının yakınlarında biyerde onu dövecekmişiz. Sonra kızıl saçlı bi cüce gelip onu kurtaracakmıymış neymiş."
Adamlar çok kolay ötmüştü. Paralı askerlerden sadakat bekleyemezsiniz zaten.
Chuuya ofladı ve cebinden çıkardığı kalın para tomarlarını adamlara uzattı.
"Ayy çok tatlı, yoksa onu dövmeyelim diye daha fazlasını mı ödüyorsunuz🥺"
"Hayır bu para onu daha fazla dövmeniz için. Elinizi korkak alıştırmayın, ağzını yüzünü kırın o şerefsizin."
Adamlar kafalarıyla onaylayarak para tomarını kaptılar. Kızıl saçlı uzaklaşırken kendi aralarında konuştular.
"Gerçekten de tuhaf insanlar. Neyse neyse bugün bayağa kârlı bir gün oldu."
***
Chuuya paralı adamların yanından ayrıldıktan sonra dondurmaları teslim etmesi gereken parka doğru ilerliyordu. Telefonu titreşmeye başlayınca elini cebine attı ve telefonunu buldu.
"Buyrun patron."
"Chuuya-kun, Elise-chan'ın canı acilen alışverişe gitmek istediği için parktan ayrılıyoruz. Sen de kendi işine bakabilirsin artık."
"Emredersiniz patron!"
Chuuya görüşmesi bitince telefonunu tekrar cebine attı. O parka her şekilde gidecekti.
***
"Pekala, herkes yerini aldı mı? Güzel... Hah, bakın geldi işte. Başlayın!!!"
Paralı adamlar aldıkları son komutla birlikte kahverengi saçlı adamın üzerine yürüdüler.
"Agh~ Chuuya-kun~ tasketee~"
Chuuya bir an duraksadı ve şaşırmış numarası yaptı.
"Noluyor burda?"
"Bu kötü adamlar beni dövüyor, kurtar benii"
"Demek öyle..." Chuuya gözlerini paralı adamların üzerinde gezdirdi. "Aferim size koçlarım! Haydi işinizi güzel yapın! Vurun vurun! Daha iyi vurun! İşte böyle!"
Chuuya'nın niğdaları arttıkça adamlar gerçekten de daha hızlı dövmeye başladılar kendilerini tutan adamı.
"A-ama Chuuya-kun, AH- bana yardım etyecek misin🥺👉👈 AHH-"
"Yooo... Cezanı çek pislik!"
Bunun üzerine Chuuya kenarda dikilerek Dazai'yı döven adamlara tezahürat yapmayı sürdürdü.
Adamlar yorulana kadar eski mafya üyesini dövmeye devam ettiler. İşlerini bitirdiklerinde akşamın karanlığı neredeyse boş çocuk parkının üzerine çökmek üzereydi.
Dayaktan perti çıkmış Dazai soluklanmak için çocuk salıncağına oturmuş ayakkabısının ucuyla hüzünlü bir şekilde yeri tepikliyordu.
"İşte bu her zaman göremeyeceğimiz bir manzara."
Chuuya ellerini çarparak salıncaktaki gencin yanına yaklaştı ve kalçasını salıncak demirine yasladı.
"Kendin kaşındın bunu biliyorsun değil mi?"
Dazai somurtmaya devam ediyordu.
"Gerçekten de dayak yememi mi isedin?"
"Offf Dazai, yemin ediyorum salaksın." Bu esnada sabahtan beri yanında taşıdığı poşetten iki tane dondurma çıkarttı ve eskş partnerinin başında acıdığını düşündüğü yerlere bastırdı. "Kendini ifade etmenin daha 'normal' yolları da var bunu biliyorsun değil mi?"
Dazai bir şey demedi. Kafasına bastırılan dondurma paketlerinden birini eline aldı ve açtı.
"Erimiş bu!" diyerek burun kıvırdı elindekine.
"Tabiki de eridi onları kaç saatir yanımda taşıyorum. Ah, uzun hikaye..."
Chuuya, Dazai'ın yanındaki boş salıncağa oturdu eve diğer dondurma paketini kendine açtı. İki eski partner erimiş dondurmalarını yerken aralarında sessizlik oluştu. Yine tek bir sevgi sözcüğü kullanmadan birbirlerine "seni seviyorum" diyebilmişlerdi.
~🦀~
Bugün benim için çok değerli biriyle tanışmamın yıldönümü. İyi ki kader yollarımızı kesiştirdi kara meleğim benim🥺
