Dusk till Midnight ~ suegiku

258 13 24
                                    

Güneş kendi dinginliğinde gökyüzünden aşağı kayıyordu. Günün son ışıkları pencereden girerken Jouno ve Tetchou odada yalnızdı.

Oda her zaman kullandıkları antrenman odalarından farksızdı. Tecchou genelde açık havada antrenman yapmayı tercih etse de acil bir görevleri çıkarsa diye çoğu zaman burada antrenman yapıyordu. Bilirsiniz, adaleti geciktirmemelisiniz.

Tecchou sırtına vuran turuncuya çalan gün ışıklarıyla şınav çekerken keşke Jouno yine üstümde olsaydı, diye düşündü. O tam istediği ağırlıktı ve üstüne çıktığında antrenmanları daha verimli geçiyordu.

Bu esnada söz konusu Jouno bench press sehpasına sırt üstü yatmış, ayaklarını halterlerin demirine dayamıştı. Kulağındaki kulaklıkta cinayet belgeselleri çalmaktaydı.

"...kemikler miğde bulandırıcı bir sesle kırıldı...baltayı sağ koluna indirdince adamın attığı çığlık çıplak duvarlarda yankılandı...işi bittiğinde her yer kanın kırmızısına bulanmıştı..."

Bilirsiniz, sıradan şeyler işte.

Tecchou günlük rutinini, belki biraz daha fazlasını, bitirince Jouno'nun yayıldığı bench press sehpasını kaldırıp pencerenin önüne koydu. Jouno hareket ettirildi diye huysuzca homurdansa da Tecchou'ya yer açabilmek için yattığı yerden doğruldu.

Tecchou boynundan çıplak göğsüne damlayan terini silerken Jouno da pencereden sızan turuncu ışıkları hissediyordu.

Bazen gerçekten benden rahatsız olup olmadığını anlayamıyorum, diye geçirdi içinde Tecchou.

"Bu tuhaf kalp ritmi de ne? Ne düşünüyorsun?"

Tecchou huzursuz bir gülüşle, "Senden bir şey saklayamamaktan nefret ettiğimi olabilir." dedi.

"Salak salak cümleler kurmayı bırak da bana neler olduğunu söyle, sürekli seni okumaya çalışmaktan bıktım. Bir kere de bana doğruca ne düşündüğünü söylesen ne olur?"

Tecchou bir süreliğine nefes tuttuktan sonra, "Bilmiyorum, kötü hissediyorum sanırım." dedi.

"Orasını anladım." Jouno bunu dünyanın en bariz şeyiymiş gibi söylemişti. Tabi duyguları hissedebilen birisi için söylemesi kolaydı. "Hasta değilsin, vücut ısın normal. O zaman kötü hissetmek için sebebin ne?"

"Ne zaman bana et torbası gibi davranmayacağını düşünüyorum! Bir kere de bana insan muamelesi yapsan ne olur!?"

"Huh?!! Şu anda sana insan muamelesi yapıyorum ya! İlgi de yaramıyor!"

"Zahmet ettiğin için teşekkür ederim. Boşver Jouno."

Tecchou ilk defa bu ismi bu kadar soğuk bir sesle söylemişti.

Jouno isminin söyleniş şekli yüzünden irkildi. Ayrıca Tecchou'yu ilk defa bu kadar tepesi atmış görüyordu. Tecchou'ya hiçbir karşılık vermeden bedeni çözülmeye başladı ve oradan uzaklaştı.

Çok kısa bir süre sonra elinde yangın söndürme tüpüyle geri gelmişti ve hiçbir uyarı yapmadan bütün köpüğü Tecchou'nun üzerine boşaltmıştı.

"Aranıza ilk katıldığım zamanlarda sinirimi geçirmek için böyle yapmıştın."

Tecchou üstündeki köpüklere ve Jouno'ya baktı morali hala bozuk bir şekilde gülmekle yetindi. "Heh."

"Heh mi? AZ ÖNCE ÜSTÜNE KÖPÜK SIKTIM BE!! GAMSIZLIĞININ SINIRI YOK MU HİÇ!! BİLMİYORSAN SÖYLEYİM AV KÖPEKLERİNİN İÇİNDE EN SEVMEDİĞİM SENS-" Jouno aniden karşısındakinin bedeninden geçen gerilimi hissedince durdu, sözlerine devam edemedi. "Mesele bununla mı ilgiliydi?"

Bungou Stray Dogs One-shot KitabıWhere stories live. Discover now