benim okulum seninkiyle kapışır ✏ hyunlix

"Sarhoşları Topluyoruz"

⚠️Bu bölümde ana shiple birlikte beş tane yan ship vardır ship isimlerini yazacağım okumak istediklerinizi okuyun, okumak istemediklerinizi geçin.⚠️

Anlatıcı:
Lee Felix

Taehyun'un abisinin arabasındaydık. Ben, Jeongin ve Taehyun vardık. Soobin ile Minho Soobin'in abisinin arabasındalardı. Bilerek iki araba istemiştim çünkü dönüşte sayımız ikiye katlanacaktı. Taehyun'un abisi Younghyun hyung Taehyun'u kırmamıştı. Herhalde bizim gibi ergenken onlarda böyle şeyleri çok yapıyorlardı artık bilemiyorum.

Mekana geldiğimizde hepimiz aşağı indik. Younghyun hyung ile Soobin'in abisi Youngjae hyung arabada bekleyeceklerdi. Yanımdaki dörtlüye döndüm. "Evet çocuklar plan basit. Sarhoşları topluyoruz. Umarım hiçbirini yatakta bulmayız." Minho sinirle konuştu. "Jisung'u bulursam karşısındaki adamı bir tur ben sikerim haberiniz olsun." Taehyun gözlerini devirdi. "Salak-salak iş yapmayın. Herkes birini alsın. Aynı anda aramaktan daha basit olur. Ben Beomgyu'yu alırım. Aralarında en mantıklısı o." Minho hemen, "Jisung bende," dedi. Ben, "Hyunjin'i ben alıyorum," dedim. Jeongin, "Changbin hyung bende," dedi. Soobin hepimize baktı. Ardından, "Bana da Yeonjun mu kaldı?" dedi. Onu başımızla onayladık. Nefesini dışarı verdi. Sanırım içinden sabır diliyordu.

"Bir dakika. Kai dışarıda kaldı." Taehyun'dan sonra Minho, "Doğru lan. Onu ne yapacağız?" dediğinde farklı bir ses konuşmaya katıldı. "O konuda ben yardımcı olabilirim." Sesin geldiği tarafa döndüğümüzde bir kız gördük. Kızın siması çok tanıdık geliyordu. Ardından nerede gördüğümü hatırladım. "Sen Hyunjin'lerle servise binen kızsın." Kız beni başıyla onayladı. "Adım Yiren. İçerideki altı salağın arkadaşıyım. Bana önceden yazmışlardı. Madem sizde geldiniz altımız birlikte şunları halledelim." Onu onayladık. "Bu arada ben Felix," diye kendimi tanıttım. Birbirimize seslenmemiz gerekirse isimlerimiz fazlasıyla lazım olurdu. Sırayla Jeongin, Minho, Soobin ve Taehyun kendini tanıttı. Yiren, "Huening bende. Hadi," diyerek girişe doğru yürümeye başladı.

Kapısında korumaları olan elit barlardan değildi burası. Sıradan bir iş yeriydi. Böylece içeri sorunsuz girmiştik. Mekan tam olarak hayal gücünüzde canlandırdığınız gibiydi. Dans eden bedenlerle dolu bir alan, dansçı kızların dans ettiği sahne, koltuklarda oturan ve yiyişen diğer insanlar. Yüzümü buruşturdum. Bir bardan ne bekliyordum bende bilmiyorum. Yanımdakilere döndüm. "Ayrılalım! Hyunjin arkadaşlarının yanında olmadığını söylemişti! Herkes kendi bulacağı kişiye odaklansın!" Müzik sesi sesimizi bastırdığı için bağırarak konuşuyorduk. Beni başları ile onayladılar. Soobin, "Bulup dışarı çıkan gruba mesaj atsın!" dedi. Onu onaylayıp dört tarafa dağıldık.

❤️Hyunlix❤️

Bedenlere çarparak ve iterek kendime yol açıyordum. Bütün masalarda gözlerimi gezdiriyordum aynı zamanda da. Hyunjin en son oturuyordu. Eğer hâlâ oturuyorsa onu bulmam kolay olacaktı. İsa sesimi duymuş olacak ki, Hyunjin'i bulmuştum. Bir masada oturmuş, kafasını yukarı kaldırmış, deli gibi gülüyordu. Hemen yanına gittim.

"Hyunjin!" Adını seslediğimde dönüp bana baktı. "Felix! Hoşgeldin!" Bir anda beni kendine çekip sarıldığında şaşırıp dengemi kaybettim. Son dakika dizimi koltuğa yaslayıp kucağına oturmak gibi tehlikeli bir eylemden kaçmıştım. Ona sarıldım. "Hoşbulduk ama gitmemiz gerekiyor Hyunjin!" Hyunjin mızmızlandı. "Daha yeni geldik ama!" Aniden benden ayrılıp göz göze gelmemizi sağladı. "Hadi seninle dans edelim!" Ayağa kalktığında onunla birlikte kalkıp önünde durdum. Zaten dengesini kaybedip kollarımdan tutmuştu. "Gideceğiz Hyunjin!" Hyunjin alt dudağını aşağı doğru büküp bana baktı. "Yaaaaa! Ben dans etmek istiyorum ama!" İç çektim. Onu götürmek biraz zorlayacaktı beni. "Bak söz veriyorum, seninle dans edeceğim! Ama şimdi ve burada değil! Sonra, tamam mı?! Şimdi gitmemiz gerekiyor!" Hyunjin sevimli bir yüz ifadesi ile baktı bana. "Söz mü?!"
"Söz! Şimdi gidelim!" Kolunun altına girip belinden tutarak ona destek oldum. Zaten bana tutunarak ayakta durabiliyordu.