İlklerin başlangıcı olan gece

2.4K 197 84
                                    

"Buraya neden geldik?" dedi Savaş çocuk esirgeme yurduna bakarken.

Umut tebessüm ederek birkaç saniye binaya daha sonra Savaş'a döndü. "Şans eseri gelmiştim buraya, bir arkadaşım için. Seni gördüm, bahçede çocuklar ile oyun oynuyordun. Benim gözümdeki o şımarık, vurdumduymaz, bencil Savaş Kara ilk burada yok olmuştu. O çocuklar ile öyle güzel vakit geçiyor, öyle güzel eğleniyordun ki dakikalarca izledim seni. Sen yurttan ayrılırken çocukların seninle nasıl vedalaştıklarını, seni ne kadar çok sevdiklerini gördüm. Burada her zaman geldiğini anladım."

Umut arabayı çalıştırdı ve beş dakika sonra durdurup diğer binayı gösterdi. Huzurevi. "Seni takip ettim o gün. Başka neler yapacaksın merak ettim. Buraya geldin, arabandan bir sürü poşet çıkardın ve yardımcılar senin yanına koşarak geldiler hemen. Buraya daima geldiğini anladım çünkü adamlar seninle samimi konuşuyorlardı."

Savaş gözleri hafifçe dolmuştu ama gözyaşı dökmemişti. Sessizce arabayı sürmeye başlamış olan Umut'u izliyordu. Bu sefer yirmi dakika sonra durmuştu araba, bir barınağın önünde. "Son istikametin burası oldu. Senin arabanı görünce bir köpek koşarak geldi buraya, ayağının dibine yattı. Hemen ardından da görevliler geldi. Sen o köpeği sevdikten sonra yine açtın arabanın arkasını, çuval çuval yemleri indirdin ve verdin görevlilere. Sonra içeriye girip hayvanları büyük bir şefkatle sevdin. Öğrendim ki meğer sen her ay geliyormuşsun buralara. Hem de on yıldır. Bunu kimse bilmiyor, baban bile çünkü söylememişsin. İşte ben o gün anladım Savaş'ım. Sen şımarık, vurdumduymaz, bencil biri değildin. Sadece yaralı bir çocuktun."

Savaş'ın yanağından bir damla yaş süzülürken hızla sarıldı Umut'a. Tebessüm ederek Umut'un çenesinin kenarına bir öpücük bıraktı. "Teşekkür ederim Umut."

Umut da tek koluyla ona sarılıp saçına bir öpücük bıraktı. "İlk o zaman kabul ettim sana olan duygularımı ve bu hayatımda yaptığım en iyi şeydi."

"Hiç pişman olmadın mı beni sevdiğine?"

"Olmadım dersem yalan olur." Umut geriye çekilip elini Savaş'ın yanağına koydu ve yanağından süzülmüş olan bir damlayı sildi. "Gece yatarken sana aşık olduğum için pişman olurdum fakat sabah seni gördüğümde.." parmağını Savaş'ın gözüne koydu. "Bu güzel gözlerini gördüğünde.." parmağını dudaklarına indirdi. "Bu güzel dudakları gördüğümde.." elini Savaş'ın boğazına getirdi. "Sesini her duyduğumda.." elini oradan kalbine indirdi. "Bunu her hissettiğimde iyi ki dedim, iyi ki aşık olmuşum bu adama."

"Umudunu kesmemeyi nasıl başardın? Tam dört yıl, hiç mi vazgeçmek istemedin?"

Umut kafasını iki yana salladı. "Olmadı, çok denedim. Hatta başkalarına aşık olmak için de uğraştım ama her zaman kendimi sende buldum. Kalbim tekrar sana atmaya başladı, dizlerim tekrar sende çözüldü. Senden vazgeçemeye çalıştığım her an sana daha fazla kapıldım."

"Umut, iyi ki benden vazgeçmedin." Savaş saniyelerce izledi Umut'un yakışıklı yüzünü. "İyi ki beni sevdin."

Umut, Savaş'ın elini tutup kalbinin üzerine koydu ve Savaş'ın gözlerinin içine baktı. "Bu kalp burada attığı müddetçe seni her zaman seveceğim Savaş'ım."

Savaş tebessüm ederek Umut'un elini tuttu ve bu sefer o götürdü Umut'un elini kendi kalbine. "Bu kalp her attığında seni seveceğim Umut."

Umut uzanıp dudaklarını Savaş'ın dudaklarına bastırdı ve şefkat dolu bir öpücük bıraktı. Geriye çekildiklerinde Umut arabayı çalıştırdı ve oraya yakın bir yerdeki çay bahçesine gittiler. Köşeye şömine yanıyordu ve ikisi de o tarafı tercih ettiler. Oturdukları anda yanlarına garson gelmişti. "Hoş geldiniz efendim, ne istersiniz?"

versace , GAY Where stories live. Discover now