( ꓃⁠ ) Bir taraf yaşam bir taraf ölüm

1.8K 138 123
                                    

4 Gün Sonra

Ameliyat Günü

Sabah 08.12

Savaş heyecanla bir sağa bir sola gidiyordu. Birazdan kız kardeşi gibi gördüğü Esma kalp nakli olmak için ameliyata girecek ve hemen hemen bir yıl sonra da normal hayatına dönecekti. Diğer çocuklar gibi dışarıda istediği kadar dolaşacak, dans edecek, resim galerisine gidecek, tiyatro ve sinemalarda gezecekti.

"Sen Esma'dan daha fazla heyecanlısın, biliyorsun değil mi?" Umut gülümseyerek kapının pervanezına dayandı. "Biraz sakinleşmen lazım."

Savaş aynadan ona kısa bir bakış attıktan sonra bandajını düzeltti ve tişörtünü giydi. "Sakinim zaten, sana öyle gelmiş olmalı."

"Öyle diyorsan." dedi Umut ellerini kaldırıp indirirken. "Hemen çıkacak mısın?"

Savaş masanın üzerinde duran kol saatini koluna takıp kafasını salladı. "Ameliyat dokuzda başlayacak, biraz erken gidip Esma'yla konuşacağım. Eğer heyecanı varsa azalsın."

"Daha çok o seninle konuşup heyecanını azaltacak gibi." diye mırıldandı Umut. "Çıkalım o zaman."

"Bana bir bardak su getirir misin?" Savaş yüzünü tekrardan aynaya çevirdi ve saçlarını düzeltmeye başladı.

"Getiriyorum." diyerek kapıdan çekildi Umut. Adımlarını mutfağa çevirdi ve yemek yapan üçlüye - Savaş'ın halası, Savaş'ın teyzesi ve Savaş'ın eniştesi - gülümseyerek baktı. "Kolay gelsin."

"Sağ ol oğlum." dedi Feride hanım. "Var mı canının istediği bir şey?"

"Çok teşekkür ederim, istediğinizi yapın." Umut dolaptan çıkardığı bardağa sürahinin içindeki suyu boşalttı. "Biz Savaş ile birazdan çıkacağız."

"Tamam, biz de geliriz." dedi Savaş'ın halası. "Abim de gelecekti hem."

"Evet, şirketten oraya geçecek. Tekrardan kolay gelsin."

Umut elinde bardak ile mutfaktan çıktı, tam merdivenlere adım atacaktı ki Mert'in "Umut!" diye bağırması ile geriye dönüp yanına doğru gelen Mert'e baktı. "Efendim?"

Mert tam onun karşısına geçip durdu ve duruşunu dikleştirdi. "Savaş bu sıralar çok mutlu."

"Evet, öyle. Esma çok değer verdiği biri, kız kardeşi gibi."

"Öyle, orasını anladım." Mert'in yüzü çok ciddiydi.

"Mert, bir sorun mu var?"

"Açık konuşacağım seninle." dedi Mert kaşlarını çatarken. "Eğer kuzenimi bir daha üzersen o kafamdan daha büyük olan kol kaslarını umursamadan seni döverim." Mert gözlerini Umut'un kol kaslarına çevirdikten sonra boğazını temizledi. "Tamam, belki seni ben dövemeyebilirim ama on adam tutarım onlara dövdürtürüm."

Umut hafifçe güldükten sonra kafasını salladı. "Üzmeyeceğim, o yeter ki beni affetsin."

"Ben olsam affetmem." diyerek duruşunu biraz kamburlaştırdı Mert. "Dayım ile olan konuşmalarınızı duydum, az çok konudan haberim var. Bak Umut, istersen şu an beni bir kardeşin olarak gör istersen Savaş'ın kuzeni.." Mert yukarıya baktı, kimsenin gelmediğine emin olduktan sonra Umut'a bir adım yaklaştı. "Savaş biraz çapkın biri, farkındayım ama o birini aldatacak biri değil Umut. Birinin arkasından iş çevirmez, birinin arkasından konuşmaz, yüzüne yüzüne söyler."

"Öyle." diyerek fısıldadı Umut utançla.

"Dediğim gibi ben olsam affetmem ama ben değilim işte. Savaş mantığıyla hareket eden biri gibi dursa da duygularıyla hareket eden birisi. Affedecektir seni."

versace , GAY Where stories live. Discover now