Yuán Fén

Episode : 17

Bölüm 17 : Sillage ; birinin bulunduğu ortamdan ayrıldıktan sonra geride bıraktığı parfüm kokusu.

Kim Taehyung

Saatin yelkovanı acele etmeksizin sırasıyla tüm rakamların üzerine uğrarken dakikalardır izlememe rağmen bunun kaçıncı turu olduğunu söyleyemezdim . Çünkü gözlerim saatte olmasına rağmen kafam karmaşık düşüncelerle doluydu . Bu da gözlerimi körleştiriyordu bir nevi .

Şuanda karşımda olup biten herşeyi görsem bile ne olduğunu sorsalar anlatamazdım yani , görüyor ama görmüyor gibiydim çünkü . Açık olan gözlerimin aksine algılarım da kapalı olabilirdi ki bu çok olasıydı . Saatlerdir düşünmekten dolayı etrafımda olup bitenlerle ilgilenmeyi çoktan bırakmıştım . Pek de ilgimi çekecek türden değildi zaten etrafımda olanlar . Tamam belki kafamı çevirip gözlerimi bulutsuz gökyüzüne odaklarsam dikkatim dağılırdı , çünkü cılız pırıltılarını kaybetmeyen binlerce yıldız beni bekliyordu orada . Ama dediğim gibi dikkatimi dağılmasını istemiyordum. Şuan düşünmek istediğim tek şey Yoongi ve onun gitmeden önce söyledikleriydi .

Bana pek bir açıklama yapmadan yanımdan ayrıldığı için bu haldeydim zaten , o gittikten sonra saatlerce oturup düşünmüştüm . Hayatımda sadece birkaç defa gördüğüm kadının peşine neden düştüğümüzü . Tamam en başta bende şühelenmiştim ondan ama ne ben onu tanıyordum ne de o beni . Daha öncesine de hiç görmemiştim ,yani orada . O piçin yanında . Görseydim mutlaka hatırlardım yüzünü. Demek ki ona çalışmıyordu.  Ve ben bu düşünceler arasında boğulurken yelkovan yeni bir turu daha tamamlamıştı , sıkıntıyla iç çektim . Pencerem son zamanlarda olduğunun aksine kapalıydı , bunun sebebi ise biraz karmaşıktı . Çünkü neden yaptığımı tam olarak bende açıklayamazdım .

Yoongi gittikten sonra fark etmiştim ki buraya benden başka birinin ilk defa kokusu sinmişti . Hayır , rahatsız edici değildi . Kesinlikle değildi . Şu barda karşılaştığımda ve yanımdan her geçtiğinde geride bırakılan şekerli kokular gibi değildi bu , gerçi Yoongi'nin parfüm kullandığından da emin değildim ama onun kokusu bir şekilde salonumda geziniyordu . Bu da benim için ilkti işte, çünkü Jakson buraya geldiğinde pek kalmazdı kalsa bile çok fazla parfüm kullandığı için o gittikten hemen sonra pencereleri açıp havalandırırdım . Ama Yoongi'nin kokusu rahatsız edici değildi bu yüzden de pencereleri açmaktan vazgeçmiştim. Şimdi düşünüyordum da Yoongi'nin kokusu hiç gitmediğim çiçek tarlalarında gezinmek gibiydi, çiçeklerin ismini bilmesem bile içinde birden fazla olduğunu anlayabiliyordum. Bu da az önce aldığım derin nefesi serbest bırakmama ardından da hâlâ hissedebildiğim çiçek kokusunu yeniden alabilmek için ciğerlerime hava doldurmama sebep olmuştu .

Oldukça az oranda olmasına rağmen hissedilebilirdi , belkide bu kadar az olduğu için pencereleri açmaktan vazgeçmiştim . Sanki pencereyi birkaç saniye bile açsam zorlukla alabildiğim kokusu tamamen kaybolacak gibiydi.

Şimdiye kadar sigara da içmemiştim , normalde düşünürken ellerim otomatikmen sigara paketine uzanır ve ikinci kez düşünmeme izin vermeden yakardı , ama bu konuya kafamı o kadar çok takmıştım ki bunu da unutmuştum sanırım.

Gözlerimi açık tutmakta zorlanmaya başladığımda ise bakışlarım yeniden saate kaydı , Yoongi gittikten sonra başladığım düşünme işi beklediğimden uzun sürmüştü , çünkü Yoongi giderken saatin altı olduğuna emindim şimdi ise gece yarısına yaklaşıyordu . Saatlerdir oturmaktan dolayı tutulan vücudum ile birlikte ayağa kalktım , salonumu aydınlatan tek ışık kaynağı dışardan gelenler olduğu için birkaç saniye boyunca etrafımı görmeye çalıştım . Şimdi uyumazsam eğer yarın çok daha huysuz ve sinirli olacağımı biliyordum , bu da Yoongi ile olan şu ilk ipucunu arama arayaşımızda sorun çıkaracaktı . Sadece bunun için bile bu gece içmediği aklıma doluştuğunda ise kendi kendime şaşırmadan edemedim.  Ne yani sırf yarın Yoongi'ye zorluk çıkarmadan eşlik etmek için mi içmemiştim bu gece ?